Gazeteci Stamatis Sakellion: “Batı Trakya’daki kimlik meselesi artık kapanmalı”

Yeni Sol Partisi üyesi ve gazeteci Stamatis Sakellion, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın kimlik sorununa ilişkin dikkat çekici bir yazı kaleme aldı. 12 Ekim’de İ Epohi gazetesinde yayımlanan makalesinde Sakellion, Yunan devletinin azınlık politikalarını eleştirerek, kolektif öz tanımlama hakkının tanınmasının artık ertelenemez bir demokratik gereklilik olduğunu vurguladı.

Sakellion, yazısında “Türk kimliğini inkâr etmenin artık demokratik bir devletle bağdaşmadığını” belirtti. Lozan Antlaşması’nın "Müslüman azınlık" ifadesine dayanarak kimlik inkârına gerekçe sunulmasını eleştiren yazar, din temelli tanımların 20. yüzyılın başına ait olduğunu hatırlattı.

“Bugün 100 bin kişi çıkıp ‘Biz Türküz ve böyle tanınmak istiyoruz’ dese, ülkede ulusal kaygı çanları çalmaya başlıyor. Ama kimse, aynı insanların Latin, Arnavut ya da başka bir etnik kimlik beyan etmesine ses çıkarmaz. Bu, irrasyonel bir korkudur” dedi.

“Demokrasi yalnızca kurallar değil, aynı zamanda onurdur”

Makalesinde devletin azınlık politikalarının hala istihbarat ve dışişleri gibi kapalı yapılar tarafından şekillendirildiğine dikkat çeken Sakellion, 1990’daki Gümülcine olaylarının ardından bazı adımlar atılsa da demokratik dönüşümün tamamlanmadığını belirtti.

Solun her zaman azınlıkların kolektif kimlik hakkını savunduğunu vurgulayan Sakellion, konunun artık bir demokrasi ve onur meselesi haline geldiğini ifade etti.

“Demokrasi, sadece kurallar bütünü değil, aynı zamanda hafızadır, ölülerindir, yarım kalmış hayatlarındır. Korkunun olmadığı yerde büyür. Bu nedenle, Trakya’daki binlerce vatansızın, kimliği inkar edilen insanların mücadelesi adına, kolektif öz tanımlama hakkı artık tanınmalıdır.” dedi.

“Artık yeter: Bu yara, sadece azınlığın değil, demokrasinin yarasıdır”

Sakellion, Yunanistan’ın AGİT’in Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Sözleşmesini imzalamasına rağmen bu sözleşmenin hala parlamentoda onaylanmadığını hatırlattı.

“Eğer şimdi değilse ne zaman, biz değilsek kim?” diyen Sakellion, yaklaşan parti kongresinde bu konunun Yeni Sol Partisi'nin resmi tutumu olarak benimsenmesi gerektiğini savundu.

Makale, azınlık bireylerinin ekonomik olarak başarılı olsalar bile içlerinde hala derin bir yara taşıdığını belirterek sona eriyor:

“Bu yara, yalnızca bireysel bir acı değil, aynı zamanda demokrasinin de kanayan yarasıdır. Kolektif kimlik hakkı artık gecikmemeli. Bu durum, ne azınlık için ne de ülkemiz için sürdürülebilir.”