"15 Temmuz Şehitleri” için GTGB’de etkinlik düzenlendi

Anavatan Türkiye’de bir yıl önce 15 Temmuz gecesi Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde yuvalanmış Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) hainlerin darbe girişimine karşı Türk milletinin vermiş olduğu milli mücadelede ülkesini, bayrağı korumak uğruna gözünü kırpmadan şehadet şerbetini içen 15 Temmuz Şehitleri ve Gazileri Batı Trakya’da düzenlenen çeşitli etkinliklerde rahmetle, minnetle ve dualarla anıldılar.

15 Temmuz için etkinlik düzenlenen yerlerden biri Gümülcine Türk Geçler Birliği oldu. GTGB lokalinde FETÖ “İhanetinin” ve Türk milletinin yazdığı “Demokrasi Destanı”nın 1. yıldönümü nedeniyle "15 Temmuz Şehitleri” konulu Fotoğraf sergisi ve Sinevizyon gösterimi yapıldı.

15 Temmuz 2017 Cumartesi günü saat 17:30’da düzenlenen etkinlik GTGB Başkanı Necat Ahmet’in konuşması ile başldı.

HER TÜRLÜ DARBEYE LANET OLSUN

GTGB Başkanı Necat Ahmet konuşmasına “her türlü darbeye lanet olsun” diyerek başladı devamında ise şunları belirtti;

“15 Temmuz artık Türkiye’nin demokrasi tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak hafızalarımıza yazıldı. Türkiye, demokrasiye bağlılık konusunda ve FETÖ Terör örgütüne karşı önemli bir sınav verdi ve başardı.
Bu darbe girişiminin, kısa sürede bastırılabilmiş olması ve bu süre içinde halkın da sokaklara çıkıp tankların karşısına dikilebilmiş olması önemlidir.

Unutmayalım ki o insanlar sokağa davet edildiklerinde, darbe girişiminin hangi aşamada olduğunu en yetkililer de dahil olmak üzere kimse bilmiyordu, ama siyasi partileriyle, medyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, ordusunun önemli bölümüyle ilk andan itibaren darbecilerin karşısına çıkabildi. Nitekim sonuçta tarikat yada cemaat aidiyetliklerine bakılarak, devlet içinde önemli görevlere getirilenlerin, günü geldiğinde devletin anayasasını değil, cemaati dinledikleri de bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Bu da gösterdi ki, 40 yıldır bu milletin dinini, imanını, değerlerini, duygularını, zekât, sadaka ve yardımlarını istismar eden FETÖ ihanet şebekesi, milletin varlığına kastetmeyi bile göze alabilecek kadar hain ve vicdansız çıktı. Bu da bir kez daha gösterdi ki, İslam dini sadece sahih kaynaklardan öğrenilerek, Kur’an ve sünnetin rehberliğinde yaşayarak ifşa edilebilir. Çünkü bilgi ve hikmet yolu hakkın yoludur, hakkın yolu da birdir…
Yazımı 15 Temmuz olaylarından sonra gerçekleri görebilen yazarların cümleleri ile bitirmek istiyorum:

LEYLA İPEKÇİ/YAZAR
Onurlu zafer
15 Temmuz sevgilileri öyle bir miras bıraktı ki bize, artık tuzağa düşmüyor, kanmıyoruz. Kan çanağında boğulmamız için tazyikli çatışma kurguları pompalanıyor durmadan. Fakat hiçbir şey eskisi gibi değil. Dakikalarla saniyelerle değiştik, değişmeye devam ediyoruz. 

AYLA AĞABEGÜM/EĞİTİMCİ
18 Mart ruhunu kaybetmiştik
18 Mart Çanakkale Zaferi ruhunu kaybetmiştik. 15 Temmuz bize o ruhu yeniden hatırlattı. O ruhu canlı tutabilmek, Akif’in Safahat’ını yeniden okuyup yeni tedbirler almakla, milli eğitimde ‘okuduğunu anlayan ve yorum yapan’ bir nesil yetiştirmekle olacaktır. 

MUSTAFA ÖZÇELİK/ŞAİR
15 Temmuz bize ne söyler?
Madem başka Türkiye yok, madem dünyadaki bütün mağdur ve mazlumların tek umudu Türkiye’dir; öyleyse bu vatanda yaşamanın, kutlu emanetlerin savunucusu ve yaşatıcısı bir millet olmanın üzerimize yüklediği sorumluluklar var. Bunun bilincini kuşanmamız gerekiyor. 

GÜRBÜZ AZAK/YAZAR
İtiraz yüklü kalabalıkları gördüm
Mermi sesleriyle sarsılan ekranları izlerken aklım 1960’lara gitti, gençliğime... Çocuklarımı, torunlarımı düşünüp telaşlandım. Derken, insanları gördüm, itiraz yüklü kalabalıkları, elleri bayraklı yiğitleri... Telaşım söndü. 

NUH ALBAYRAK/STAR GAZETESİ GENEL YAYIN YÖNETMENİ
Kurtuluş Savaşı’nın finali 15 Temmuz 

15 Temmuz, bir geceye sıkıştırılmış Kurtuluş Savaşı finaliydi. 15 Temmuz sadece yedi düvele karşı değil, içimizdeki vesayetçi ortaklarına karşı da kazanılmış bir zaferdi. Halk artık bu nihai zaferin kendi üzerine tescil edilmesini, hakimiyetin kayıtsız şartsız milletin olmasını istiyordu. 

Necat Ahmet "her tür darbeye lanet olsun” diyerek konuşmasını tamamladı.

Başkan Necat Ahmet’in ardından T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nu temsilen etkinliğe katılan Muavin Konsolos Osman Şahin söz aldı. Şahin, katılımcılara şunları aktardı;

DARBECİLER MİLLETİN SARSILMAZ İRADESİNE ÇAPTILAR

“15 Temmuz darbe girişimi zaman itibariyle bize uzak bir hareket değildir. Şehit olanlara Cenab-ı Allah’tan rahmet, yaralanan gazilere sağlık ve sıhhat diliyorum. Batı Trakya’mız bu şanlı darbe karşıtı gösteride Mustafa Cambaz’ı şehit vererek anavatan Türkiye ile dayanışmasını canı pahasına şehit olarak göstermiştir. Kendisine rahmet diliyorum, bugün mevlidi de vardı. Allah okunan kuranı ve duaları kabul eylesin. İnşallah Onun ve diğer şehitlerimizin şefaatlerine nail oluruz. Ben Anavatanımız Türkiye’nin ne kadar vazgeçilmez olduğunu ve Onun kıymetini bilmemiz gerektiğini bir anekdotla anlatmak istiyorum. Üniversitede öğrenciyken yabancı dillere merakımız vardı. Bu diller arasından bir tanesi de Farsça’ydı. Bir gün bir adam getirdiler kimse anlaşamıyor kendisiyle. Nerelisin diye sorduk Afganistan’dan geldim dedi Türkçe de bilmiyordu. Ben de o zamana kadar bir sene içerisinde öğrendiğim Farsça ile yardımcı olmaya çalıştım. Burada Afgan mültecilerin olduğunu ve onların yanına gitmek istediğini, onların yardımlarını almak istiyorum dedi. Zeytinburnu’na götürdük orada 1980 darbesinden sonra gelmiş olan Afganlı göçmenler vardı. Onların yanına götürünce adam çok sevindi. Göçmenler hayatta unutamayacağım bir ifade sarfettiler. “Biz daha önce Türkistan’daydık oradan Tacikistan’a sürüldük, oradan da Afganistan’a sürüldük. Burası bizim son memleketimiz. Bundan sonra gideceğimiz sığınacağımız yer yoktur” dediler ve vatan mefhumunun ne kadar kutsal bir varlık olduğunu ifade ettiler. Hakikaten biz Müslüman Türkler için Anadolu vazgeçilmez ve başka hiçbir sığınağımız olmayan bir coğrafyadayız. Onun için yabancı unsurlar bu memleketi bu sefer dışarıdan parçalayamayacaklarını bildikleri için içeriden çeşitli fesat odakları vasıtasıyla bizi parçalamak ve yok etmek istiyorlar. Ne yazık ki bu sefer hiç akla hayale gelmeyen bir şekilde din olgusunu kullanan ve devlete sızmış bir bir cemaatle işbirliği altında maalesef yabancıların da bunlar arasına girmeleri neticesinde Türkiye’de talihsiz bir gün yaşattılar. Yüzlerce şehit verdik. Cemaat isyanları Türk tarihi açısından Babai İsyanları, Celali İsyanları, sizlere yabancı olmayan Şeyh Bedrettin İsyanı gibi, palazlandıkları zaman otoriteye karşı kendilerini büyük bir güç olarak hissettikleri an meydana çıkarlar. Şeyh Bedrettin de onun müritleri arasına sızmış olan Torlak Kemal ve Börklüce Mustafa (biri Yahudi biri Hıristiyan) Şeyh Bedretti’nin toplum üzerindeki nüfuz ve potansiyelini ve gücünü harekete geçirerek Osmanlı İmparatorluğu’na karşı bu kitleyi isyana teşvik ettiler. Dört kere isyan çıkarttılar. En sonunda Çelebi Mehmet Paşa kendisi ordunun başına kumanda ederek bunları dağıtmaya muvaffak oldu. Bu tarihin vazgeçilmez yazgısıdır diğer isyanlar da böyledir. Palazlananlar din ve tarikat adı altında büyüyenler bir noktaya geliyorlar ki artık halkın iradesiyle kurulu otoriteye karşı bir hareket ve düşünce içerisine giriyorlar. Fakat Türkiye'de milletin sarsılmaz iradesi var, milletin kendi iradesine iradesine sahip çıkması var. Bu duvara çarptılar. Biz darbelere yabancı bir millet değiliz 1960, 1980 diğer olaylı darbeler. Fakat hepsinde buna benzer bir darbe görmedik. Bu darbe inşallah milletin daha büyük uyanmasına vesile olur. Ben sözü fazla uzatmak istemiyorum Allah bu direnişe karşı birlik ve dirlik içerisinde olan milletimize zeval vermesin. 15 Temmuz darbe teşebbüsünde vefat eden şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan mağfiret yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.” dedi.

Osman Şahir, konuşmasını "15 Temmuz Şehitleri” konulu Fotoğraf sergisi ve Sinevizyon gösterimini düzenleyen Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Necat Ahmet ve yönetim kurulu üyelerine teşekkür ederek noktaladı.

Konuşmalardan sonra FETÖ ihaneti, darbecilere karşı Türk milletinin cesurca verdiği milli mücadelesi ile gelen dünayay örnek olacak 15 Temmuz Demokrasi Destanı ile ilgili sinevizyon gösterisi sunuldu.

Etkinlik öncesi ve sonrası katılımcılar darbeye girişimine ilişkin   lokalde sergilenen resimler gezdiler, tarihi fotoğrafları yakından incelediler.