ABD 2013 İnsan Hakları Raporu’nu yayımladı
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 “Ülkeler İnsan Hakları Uygulamaları Raporu”nu yayımlandı. Raporun Yunanistan ile ilgili bölümünde Yunanistan’daki Batı Trakya T
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 “Ülkeler İnsan Hakları Uygulamaları Raporu”nu yayımlandı. Raporun Yunanistan ile ilgili bölümünde Yunanistan’daki Batı Trakya Türk Azınlığı’na “Trakya’daki Müslüman azınlık” tanımlaması ile pekçok kez atıf yapıldı.
Raporda Batı Trakya Türk Azınlığı
Ülkedeki en önemli insan hakları sorunun göçmenlere ve yabancı olarak algılanan kişilere yönelik ırkçı şiddet olduğu ifade edilen raporda diğer insan hakları sorunları arasında resmi olarak “Trakya’daki Müslüman azınlık” olarak tanımlanan azınlığa yönelik ayrımcılık ve sosyal dışlanma da yer alıyor.
Raporda Batı Trakya’da Şer’i hukuk uygulaması eleştiriliyor
Yunanistan raporunun yargılama usullerine ilişkin bölümünde ise Yunanistan’da hükümetin “Trakya’daki Müslüman azınlığın” aile ve medeni hukuk konularında Şeriat’ı tanıdığı belirtilirken hükümet tarafından atanan müftüler tarafından evlendirilen Müslümanların şer’i hükümlere tabi olduğu ifade ediliyor. Raporun ayrımcılık bölümünde ise BM Azınlıklar Bağımsız Uzmanı’na göre ise Şer’i hukuka göre kadınların erkeklere kıyasla daha geride oldukları ve Şer’i hukuk kapsamındaki bazı olaylarda kadınların anayasa, mevzuat ve uluslararası standartlar ile uyumlu olmayan kurallara tabi olduklarını açıkladığı belirtiliyor. Ayrıca raporda Ulusal İnsan Hakları Konseyi’nin müftülerin(tayinli) yetkilerinin yalnızca dini görevleri ile sınırlandırılması yönünde tavsiyede bulunduğu not ediliyor.
Hükümet, Yunanistan’da resmi olarak yalnızca “Trakya’daki Müslüman azınlığı” tanıyor
Raporda kendilerini Türk, Pomak, Ulah, Roman, Arvanit veya Makedon olarak tanımlayan bazı vatandaşların “dilsel azınlık” veya “azınlık” olarak resmi olarak tanınma talep ettiği belirtiliyor. Hükümetin 1923 Lozan Antlaşması’na göre yalnızca Trakya’da 120.000 nüfuslu, Türk, Pomak ve Roma toplumlarından oluşan “Müslüman azınlığı” resmen tanıdığı belirtiliyor.
İsminde “Türk” kelimesi geçen dernekler tanınmıyor
Buna karşılık raporda hükümetin bireye kendini tanımlama hakkı tanımakla birlikte kendilerini bir azınlık grubunun üyeleri olarak tanımlayan bireylerin kimliklerini serbestçe ifade etme ve kültürlerini devam ettirmede zorluklarla karşılaştıklarını ifade ettikleri kaydediliyor. Pekçok kişinin kendisini yasal olarak Türk olarak tanımlamasına karşın “Türk” kelimesinin kuruluşların isminde kullanılmasının yasak olduğu belirtilen raporda isminde Türk kelimesi taşıyan derneklerin resmi tanınma taleplerinin reddedildiği not ediliyor. Raporda son olarak Nisan 2012’de Yunan Yargıtay’ının 2008 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin haklı bulduğu İskeçe Türk Birliği’nin tanınma talebini reddettiği kaydediliyor.
Halit Habip Oğlu: Geçen yılki raporda azınlığın nüfusu 150 bin olarak verilirken bu yıl bu rakam 120 bin olarak belirtiliyor
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu(ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “ABD Yunanistan İnsan Hakları Raporu, Batı Trakya Türk Azınlığı konusunda Yunan Hükümeti’nin resmi söylemini yalnızca tekrar etmekle yetiniyor. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın dernek kurma özgürlüğü sorunu dışındaki sorunlarına yer verilmeyen raporda geçen yıl “Trakya’daki Müslüman azınlığın” nüfusu 150 bin olan belirtilirken bu yıl bu rakam Yunan devletinin verdiği rakam olarak, yani 120 bin olarak ifade ediliyor. Batı Trakya Türk Azınlığı’nın temsilcisi kurum ve kişilerle yapılan görüşmelere ve ABTTF ve diğer azınlık kuruluşları tarafından gönderilen paralel raporlara karşın ABD Yunanistan İnsan Hakları Raporu’nda maalesef Batı Trakya Türk Azınlığı’nın sorunlarına yüzeysel ve tek taraflı bir bakış açısıyla yer veriliyor. ABTTF olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da paralel bir rapor hazırlayarak raporda belirtilen hususlarda Batı Trakya Türk Azınlığı’nın görüşünü ABD makamlarına ileteceğiz.” diye konuştu.