Batı Trakya Türkleri hedef gösteriliyor

Yunanistan’da resmi olarak öncelenen Rum Ortodoks Hristiyan kimliğinin dışındaki bütün kimlikleri ötekileştiren zihniyetin siyasi ayağı, Batı Trakya Türklerine

Batı Trakya 20 Kasım 2019
Batı Trakya Türkleri hedef gösteriliyor

Yunanistan’da resmi olarak öncelenen Rum Ortodoks Hristiyan kimliğinin dışındaki bütün kimlikleri ötekileştiren zihniyetin siyasi ayağı, Batı Trakya Türklerine yönelik tehlikeli provokasyonlarda bulunuyor.

Yunanistan'da iktidarlar değişse de siyasi partilerin Batı Trakya Türklerine bakışı değişmiyor. Partiler üstü bir devlet politikası şeklinde milli menfaatlere yönelik bir tehdit unsuru olarak algılanan Batı Trakya Türklerine yönelik faaliyetler devam ediyor. Son olarak Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) Atina milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu meclise yatırdığı provokatif soru önergesiyle Batı Trakya Türklerini açıkça hedef gösterdi.

Son günlerde özellikle Yunan parlamentosundaki sağcı iktidar ve muhalefetteki aşırı sağcı milletvekillerinin Batı Trakya Türklerini hedef gösteren açıklamaları dikkat çekiyor. Bunun son örneğini Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) partisi  Atina milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu ortaya koydu. Aleksopulu, Türk azınlığın “paramiliter birimler” kurduğu ve bunların 15-20 bin gizli silaha sahip olduğu yalanını ortaya atarak Batı Trakya Türklerini kamuoyu nezdinde ülkeyi tehdit eden tehlikeli bir toplum olarak göstermeye çalıştı.

BÖLÜCÜ, PROVOKATİF VE TEHLİKELİ BİR SORU ÖNERGESİ

Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu, meclise sunduğu soru önergesinde Türkiye'nin Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, Yunanistan haritasını göstererek sözde işgal altındaki (Batı) Trakya bölgesinin Türk toprakları olduğunu gösteren görseller yayınladığını, bu sebeple bölgede Türk milis güçleri kurma girişimleri olduğunu iddia etti.

Aleksopulu “Trakya’nın Müslüman azınlıkları tarafından paralel bir güvenlik sisteminin oluşturulması, halihazırda kurulmuş olan paralel din sistemlerini izleyerek Türk milliyetçileri tarafından bir sonraki adım olarak gerekli görüldü. Krediler (Ziraat bankası), sağlık (Müslümanlara özgü klinikler) ve tarım (Tarım kooperatifleri) gibi Türk milliyetçilerinin istediği gibi, bir Türk devleti, Yunan Trakya bölgesinde sessizce kurulur ve tamamlanır.” ifadelerini kullandı.

Provokatif ve yalan ifadelerle dolu soru önergesinde Aleksopulu, sözde güvenli bir kaynağa dayandırdığı iddialarında, dövüş sanatları kurslarına katılan Trakya Müslümanlarının sayısında son zamanlarda bir artış yaşandığını, yine gizli bilgilere göre bölgede tahminlerine göre 15 bin ile 20 bin arasında silah saklandığını öne sürerek Batı Trakya Türklerini açık bir şekilde hedef gösterdi.

Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu, Savunma Bakanı Nikos Panagiotopulos ve Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’a yönelik “Trakya’da Türk paramiliter birimlerinin kurulması” başlığıyla yatırdığı ve son derece provokatif, bölücü ve tehlikeli ifadelerle dolu soru önergesinde;

- Hükümet yukarıdaki eylem ve bilgilerin Lozan Antlaşması’nın bir ihlali teşkil ettiğini düşünüyor mu?

- Yukarıdakilerin hepsi esasen Trakya’daki Yunan egemenliğinin ihlali midir?

- Öyleyse, hükümetin Trakya bölgesinde, bozulma tehlikesi altında olan düzeni geri almak için ne gibi önlemler almayı hedefliyor? sorularını yöneltti.

BATI TRAKYA TÜRKLERİNE YÖNELİK SİSTEMATİK PROVOKASYON

Son dönemde sistematik bir şekilde yürütülen algı operasyonlarıyla Batı Trakya Müslüman Türklerine yönelik özellikle parlamenterlerin tehlikeli ve provokatif açıklamaları durmak bilmiyor. Milletvekili Anastasia Ekaterini Aleksopulu'un meclise sunduğu asılsız iddialarla dolu soru önergesinden önce yine Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) milletvekili Maria Athanasiou da meclise sunduğu soru önergesinde Batı Trakya Türklerini doğrudan veya dolaylı hedef tahtasına koydu.

Athanasiou beş bakanın yanıtlamasını istediği soru önergesinde, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete’nin “yetkisi olmadığı halde” İmathia ilinin Aleksandria ilçesine din görevlisi görevlendirmesini sordu.  Athanasiou ayrıca T.C. Ziraat Bankası’nın faaliyetlerine değinerek, Türkiye’nin T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla Batı Trakya’da alternatif bir ekonomik sistem kurduğu iddiasını dile getirdi. Soru önergesinde ülkenin farklı yerlerine imamlar tayin edildiğini, Batı Trakya’da alternatif okulların kurulduğunu iddia eden milletvekili Athanasiou ayrıca Kozlukebir’de düzenlenen AGROFEST “Tarım – Hayvancılık Festivali”ne de değinmiş ve bu etkinlik kapsamında Türkiye’den gelen özel bir ekibin Kozlukebir belediyesi binasında elektronik cihazlarla arama yaptığını iddia etti.

Batı Trakya Türklerini milli bir tehdit olarak göstermeye yönelik organize algı operasyonunun bir diğer soru önergesi de Elliniki Lisi (Yunan Çözümü) Partisi Başkanı ve Larisa milletvekili Kiriakos Velopulos'tan geldi. Velopulos soru önergesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosluğu tarafından düzenlenen resepsiyona Yunan asıllı davetlilerin de katıldığını, bunlardan birinin Drama Mitropoliti Pavlos olduğunu ve Mitropolitin Türkiye’nin düzenlediği bir resepsiyona neden katıldığını sordu.

Yunan Parlamentosuna sunduğu soruda Türkiye’nin Kıbrıs’ı işgal ettiğini, orada bulunan kiliseleri otele, depoya ve ahırlara dönüştürdüğünü iddia eden Velopulos, YTB Başkanı Abdullah Eren'i kastederek bir Türk yetkilinin geçtiğimiz günlerde “Batı Trakya’nın gerçek sahibi biziz” açıklamasında bulunduğunu söyleyerek Dışişleri Bakanı Dendias’a bakanlık olarak bu konulara ilişkin görüşlerinin ne olduğunu cevaplamasını talep etti.

YUNANİSTAN MECLİSİNİN 2. BAŞKAN YARDIMCISI DA HEDEF GÖSTERDİ

Geçtiğimiz günlerde Yunanistan Parlamentosu 2. Başkan Yardımcısı Yeni Demokrasi Partisi (YDP) Milletvekili Haralambos Athanasiu, “Böyle giderse Midilli adası kısa zamanda ikinci Rodop ili olacak" ifadelerini kullanmıştı.  Göçmenleri ve Batı Trakya Türklerini hedef alan bu provokatif açıklamalar ülkedeki ırkçılığın ne denli tehlikeli boyutlara ulaştığının göstergesi oldu.

Yunan vatandaşı olan Batı Trakya Müslüman Türklerini Yunanistan için bir ‘tehdit’ ve ‘tehlike’ unsuru olarak gösteren bu tür provokatif  açıklamalar ve soru önergelerindeki çirkin ithamlar son günlerde revaçta. Ülkenin bunca sorunu varken siyasi varlığını Türk ve İslam düşmanlığı üzerine bina eden siyasetçiler, kirli emellerine ulaşmak için kendi ülkelerinin vatandaşı olan Batı Trakya Türklerini yalan ve iftiralarla açıkça hedef göstermekten çekinmiyorlar.

BATI TRAKYA TÜRKLERİ OYNANAN OYUNLARIN FARKINDADIR

Batı Türklerini kamuoyu önünde itibarsızlaştırmaya ve sindirmeye yönelik yürütülen algı operasyonlarının bir parçası olan bahsekonu provokatif açıklama ve iddiaların gerçeği yansıtmadığını anlamak için bu toplumun tarihine göz atmak yeterlidir. Bu toplum, Batı Trakya’da Azınlık olarak bırakıldığı günden beri ülkesi için sadece en iyisini istemiş ve gerektiğinde canıyla koruyarak vatan bellediği bu topraklar için Yunan Ordusunda sadece 2. Dünya Savaşı’nda binlerce şehit vermiştir. Bu mazlum topluma minnet ve şükran duyacağı yerde asılsız iddialarla düşman muamelesi yapanların ileri sürdüğü gibi Batı Trakya’da hiçbir zaman aşırıcılık veya ülke aleyhine bir faaliyet sözkonusu olmamıştır ve olmaz. Çünkü bu toplumu biraz olsun tanıyanlar, onun saf ve katıksız İslam anlayışı ve kültürel değerlerini oluşturan Türk İslam kimliği asla toplumsal bünyeye veya ülkeye zarar verecek bir yapılanmaya izin vermez.

BATI TRAKYA TÜRKLERİNİN KÜLTÜREL YAPISI AŞIRILIĞA İZİN VERMEZ

Bu topluma dışardan sokulmak istenen birçok örgüt veya tutunmak isteyen yapılanmaların hiçbiri başarılı olamadı. Toplumun ve ülkenin huzur ve barışına halel getirebilecek her türlü anlayış ve oluşum, dokusuna aykırılık arzettiği için Batı Trakya Türkleri tarafından da şiddetle reddedilmektedir. Vatanımız Yunanistan için verimli siyaset üretmekten aciz olanlar, temcit pilavı gibi yıllardır Batı Trakya Türkleri üzerinden popülist siyaset yapma kolayalığına sığınıyorlar. Sözde vatan sevgisi ile Batı Trakya Türklerini "milli tehlike" olarak gösterip hedef tahtasına oturtmaya çalışanlar, aslında kaos ile beslenmeye çalışan zihniyetin farklı tezahürleridir.

Batı Trakya Türkleri Yunanistan vatandaşı olarak bir çok baskı, zulüm, iftira ve provokasyona maruz kalmasına rağmen, Yunanistan'da hiçbir zaman taşkınlıkta yer almamış, ülkesine zarar verecek hiçbir harekette bulunmamış, hak ve hukukun dışına çıkmamış, hiçbir provokasyona alet olmamıştır. Bundan sonra da popülist siyasetin kışkırtıcı söylemlerine alet olmayacaktır. Batı Trakya Türkleri geçmişte olduğu gibi bugün de vatanı Yunanistan'ı bahse konu "provokatörlerden" daha çok sevmektedir. Bunun kanıtı da gördüğü bunca baskı ve zulme rağmen bugüne kadar ülkenin huzurunu kaçıracak hiçbir eyleme girişmemiş olması, bölgenin huzuru için demokrasi ve hukuk çerçevesinde hareket etmesidir.

Sağduyu sahibi azınlık ve çoğunluk kamuoyunda özellikle Elliniki Lisi milletvekili Aleksopulu'nun tehlikeli ve yalanlarla dolu provokatif soru önergesinden sonra savcıların harekete geçmesi bekleniyor. Toplumun huzurunu bozarak kargaşa yaratmaya yönelik bu tür tehlikeli ifadeleri ve asılsız iddiaları ortaya atan milletvekili hakkında vatanını seven savcılar tarafından soruşturma başlatılması beklenmektedir.
Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr