Batı Trakyalı Yöneticiler ÖNDER'in Genel Kurul Toplantısına Katıldılar
Hizmette 55 yılını tamamlayan ÖNDER, 52. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Yoğun katılım ile Yıldız Teknik Üniversitesi 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre v
Hizmette 55 yılını tamamlayan ÖNDER, 52. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Yoğun katılım ile Yıldız Teknik Üniversitesi 2010 Avrupa Kültür Başkenti Kongre ve Kültür Merkezi’nde 6 Ekim Pazar gerçekleştirilen Genel Kurul’a Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yanı sıra çok sayıda milletvekili, belediye başkanı ve STK başkanı katıldı.
Genel Kurula Türkiyeli yöneticilerin haricinde Batı Trakya'dan Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği Başkanı Mehmet Emin Ahmetoğlu ve yönetim kurulu üyeleri de katıldılar.
Program başlangıcında yoğunlukları nedeni ile katılım sağlayamayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tebrik mesajları okundu.
Selamlama konuşması yapan Genel Başkan Hüseyin Korkut; imam hatipler için son dönemde tarihi gelişmelerin yaşandığını, ÖNDER’in de bu gelişmeler ışığında geliştiğini ve yeni vizyon ve misyonu ile gelen talepler doğrultusunda çalışmalarını şekillendirdiğini ifade etti.
ÖNDER'in itidalli mücadelesi ve temsil ettiği misyon neticesinde milletimizin vücuda getirdiği İmam Hatiplere karşı uygulanan haksız uygulamalar ortadan kaldırıldığını söyleyen Korkut konuşmasını şöyle sürdürdü;
“İmam Hatip Lisesi mezunlarının üniversitelere erişimindeki katsayı adaletsizliği kaldırılmış, İmam Hatiplerdeki çağdışı başörtüsü yasağı tarihe karışmış, kesintisiz sekiz yıllık eğitim kademeli hale gelerek ikinci dört yılda İmam-Hatip Ortaokulları yeniden açılmış, diğer orta ve liselerde Kur’an-ı Kerim, Peygamber Efendimizin Hayatı ve Temel Dini Bilgiler seçmeli ders olarak kabul edilmiştir.
Burada özellikle belirtmek isterim ki ÖNDER, öteden beri verdiği mücadelenin doğal bir gereği olarak kısa adıyla "Kademeli Eğitim Yasası" olarak bilinen “İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” düzenlemesini Türkiye’nin ihtiyacı olan çoğulcu ve özgür eğitim sistemine doğru atılan önemli bir hamle olarak değerlendirmiş ve destekçisi olmuştur. Bu yasa değişikliği 28 Şubat sürecinde bilimsellikten uzak olarak hazırlanan ve tamamen dayatmacı bir şekilde uygulamaya konan kesintisiz sekiz yıllık zorunlu eğitimin nesillerimiz üzerindeki derin hasar ve tahribatını telafi etmeye dönük bir adım olmuştur.
Kanunla birlikte eğitimde ideolojik, tek tipçi modellemeler yerine daha özgürlükçü ve eşitlikçi yöntemlere başvurulması yönünde bir yaklaşımın sürmesi ve milli eğitimin bundan sonraki temel zihniyeti olması hepimizin ortak arzusudur. Bu bağlamda söz edilen kanunun ruhuyla bağdaşmayan bir takım huşuların da kanunun öngördüğü amaçlara uygun olarak yeniden düzenlenmesi gözden ırak edilmemelidir.”
"DİNİ VECİBELERİNİ YERİNE GETİRMEK İSTEYENLERE KOLAYLIK SAĞLANMALI"
Başbakan'ın açıkladığı demokratikleşme paketini bu yönde atılan önemli bir adım olarak değerlendirdiklerini vurgulayan Korkut; “30 Eylül tarihinde Başbakanımız tarafından kamuoyuna ilan edilen “Demokratikleşme Paketi”ni bu yönde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirmekteyiz. Türkiye’nin hak ve özgürlükler karnesini güçlendirecek olan bu paketin takip eden düzenlemelerle hayata geçmesi ülkemizde dini eğitim alanında da hissedilir bazı iyileşmeleri beraberinde getirecektir.
Bu çerçevede dini inanca dayalı kılık-kıyafet her bakımından bir özgürlük olarak kabul edilmeli, eğitimin her aşamasında serbest bırakılmalıdır. Dini vecibelerini yerine getirmek isteyen öğrencilere her türlü kolaylık gösterilmeli; bütün okullarda ibadet alanları tahsis edilmelidir. Karma eğitim bir eğitim uygulaması olmaktan çıkarılmalı; dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi kız-erkek öğrencilere ayrı eğitim veren kurumlar oluşturulmalıdır. İsteğe bağlı olarak ailelerin çocuklarına evde eğitim verebilmesi imkânı tanınmalı; inançlar doğrultusunda çocuklarına dini eğitim sağlayabileceği özel eğitim kurumlarının açılmasına imkân tanınmalıdır.”
“TALEPLERİMİZİ MEŞRU YOLLARDAN ARAYAN BİR CAMİA OLDUK”
Ülkemizde son zamanlarda Gezi Parkı ile başlayıp devam eden kargaşa ortamına da vurgu yapan Korkut konuşmasını şöyle sürdürdü; “İmam Hatip nesli olarak yıllarca her türlü mağduriyete ve ötekileştirmeye karşı hak ve özgürlük taleplerimizi meşru yollardan arayan bir camia olduk. Herhangi bir şekilde şiddete, kabalığa ve hoyratlığa başvurmamış bir nesil olarak dünyanın her yanında olduğu gibi ülkemizde de demokratik taleplerin şiddete başvurmadan dile getirilmesini destekler ve takdir ederiz.
Toplanma ve ifade hürriyetinin barışçıl bir şekilde yapılmasının demokrasinin bir gereği olduğunun, sivil toplumun en belirgin görevlerinden bir tanesinin de toplumun önemli sorunlarıyla ilgili talepleri gündeme getirmek ve savunmak olduğunun bilincindeyiz. Ancak, ülkemizde son zamanlarda ortaya çıkan, birlik ve beraberliğimizi tehdit eden, kazanımlarımızı geri götürmeye çalışan bir takım girişimleri kaygı verici buluyoruz.
Toplum karşıtı aşırı uçların ortaya çıkardığı bu olayların sıradan gelişmeler olmadığını, uluslararası boyutta kurgulanıp medya yoluyla manipüle edildiğini uluslararası siyasi aktörlerin ve onların yerli uzantılarının sistematik bir şekilde devreye girdiğinin farkındayız. Öyle görünüyor ki son yıllarda ülkemizde normalleşme, sivilleşme, demokratikleşme, özgürlüklerde yaşanan kazanımlar ve ekonomide sağlanan istikrar bir takım elitleri rahatsız etmiştir.
Ancak biliyor ve güveniyoruz ki milletimiz feraseti ve irfanıyla anasının ak sütü kadar helal hakkı olan kazanımlarını bu nevi yersiz ve ölçüsüz girişimlere heba etmeyecektir. Bireysel hak ve özgürlükleri de hedefine alan bu nevi girişimlere karşı camia olarak son derece müteyakkız olmamız gerektiğini biliyoruz. İmam Hatipliler olarak milli iradeyi zaafa uğratmak ve itibarsızlaştırmak için yapılan her türlü hamlenin karşısında olacağımızın, milletimizin hakkını korumaktan kaçınmayacağımızın bilinmesini isteriz. Türkiye’de sivil hak ve özgürlük konularında yıllarca onurlu bir mücadele veren ÖNDER milli iradeyi tehdit eden ve Türkiye’nin kazanımlarını geri götürmeye amaçlayan bu nevi hamlelerin boşa çıkartılması yönündeki her türlü samimi çabayı ve girişimi desteklemeyi de bir görev bilmektedir.”
"İMAM-HATİP MİLLETİN YENİDEN DİRİLİŞİNİ TEMSİL EDEN BİR DAVADIR”
“İmam-Hatip okullarının, mezun ve mensuplarının, bu milletin varoluş serüvenine çok benzer bir hikâyesi var. İmam-Hatipler; milletimizin tarihi birikimi ve öz medeniyet değerleriyle kendini var etmek ve milletler dengesinde esaslı bir yerde var olmak için geliştirdiği özgün kurumlardır. İmam-Hatip davası, varlığını çağlar boyu insanlığın kadim değerlerini sürdürmeye, ortak iyilik ve kalkınmasına hizmete adayan bir milletin temel medeniyet iddiasıyla tarih sahnesinde yeniden dirilişini temsil eden bir davadır.
Canıyla, başıyla, etinden ve tırnağından artırdığı kıt imkânlarla, bazı dönemlerde bütün hasmâne tutumlara ve engellemelere rağmen milletimiz tarafından İmam-Hatiplerin büyük bir teveccühe mazhar olması, binalarının yapılması ve yaşatılması ve her bakımdan sahiplenilmesi, bu okulların sivil bir millet projesi olduğunun en açık göstergesidir. Asil milletimizin modern tarihi yazıldığında, İmam-Hatipler en destansı anlatıyı oluşturacak simge referanslardan biri olacaktır.
Bu açıdan bakınca, toplumun her kesiminde mezun ve mensubu bulunan İmam-Hatiplerin şahsında somutlaşan ana misyon, sadece Türkiye’nin değil, başta gönül coğrafyamız olmak üzere bütün yeryüzünün ortak insanlık ufkunu temsil etmektedir. Nitekim kısa sayılmayacak geçmişinde İmam-Hatipler sözde aydınlanma düşüncesinin ve batı modernleşmesinin kendini üzerine inşa ettiği seküler dünya görüşünün dayatmacı ve ayartıcı kitle araçlarına karşı insanlığın varoluşsal güvenliğini gerçekleştirebileceği nadir eğitim modellerinden biri olduğunu göstermiştir.
Öyle inanıyorum ki, normalleşen Türkiye’de eğitim sistemimizin tek tipleştirici bir felsefeden sıyrılıp çoğulcu ve katılımcı bir hüviyete bürünmesine paralel olarak gelişen yeni yönetişim yapılarıyla İmam-Hatipler daha sağlıklı bir zeminde işlevlerini yerine getirme fırsatı bulacaktır. Öz niteliğine kavuşan İmam-Hatipler, Türkiye’nin insani kalkınma vizyonu doğrultusundaki hedeflerini gerçekleştirmede kritik bir öneme sahip olacaktır.”
“GÖREV, SORUMLULUKLARIMIZI ARTIRDIĞININ BİLİNCİNDEYİZ”
“Sivil hak ve özgürlüklerde ortaya çıkan müspet gelişmelerin görev, yükümlülük ve sorumluluklarımızı artırdığının bilincindeyiz. Bundan sonra, keyfiyete yönelik kitlesel hizmet için kurumumuzdan yüksek beklentiler olduğunun da farkındayız. O yüzden toplumun her kesiminde İmam-Hatip Liselerini temsil eden ve dünyanın dört bir tarafında bulunan mezun ve mensuplarımıza, İmam-Hatip misyonunu daha geniş kitlelere ulaştırmada bugün her zamankinden daha büyük görevler düşmektedir.
ÖNDER İmam-Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği anılan istikamette camiamızın çeşitlenen talep ve ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla önde gelen bir çatı kuruluş olarak hizmet alanlarını günden güne artırmaktadır.
Allah’a hamdolsun, İmam-Hatip Okullarımız birçok açıdan bugün önemli bir aşama kat etmiş ve geçmişteki zirve dönemlerine yaklaşmıştır. Elde edilen kazanımları önemli bir başarı görmekle birlikte bizi bekleyen sorumlulukları göz önüne aldığımızda ölçek büyümesine de bağlı olarak okullarımız fiziki, mali, beşeri, müfredat benzeri alanlarda bazı zorluklar ve güçlüklerle de karşılaşmaktadır. Karşılaşılan bu güçlükler İmam-Hatiplerle ilgili bütün paydaşların ortak ve birlikte tasarlanmış uzun vadeli politika, strateji ve projeler geliştirmesini zorunlu kılmaktadır.”
“ÖĞRENCİLERİMİZİN HER BİRİNE DOKUNMAYA ÇALIŞIYORUZ”
“Yeni dönem, inşallah, İmam-Hatip öğrencilerinin bilimsel, kültürel, sanatsal, düşünsel her bakımdan daha donanımlı olarak milli, evrensel kültüre önemli değerler katmalarını beklediğimiz bir dönem olacaktır. Bütün mezun ve mensuplarımızla hepimizin bir seferberlik coşkusu ve heyecanı içerisinde sahiplenmesiyle inşallah bu okullarımız, geleceğin Ebu Hanifelerini, Farabilerini, İbn Sinalarını, Mevlanalarını, Yunuslarını, Selahaddinlerini, Alparslanlarını, Fatihlerini ve Yavuzlarını yetiştirecektir. Bu okullar milletimizin bin yıllık medeniyet birikiminin yeniden beslendiği ve geliştiği yurtlar olacaktır. İnsanlık ideallerinin yaşatılmasına öncülük edecek nesillerin yetiştirileceği öncü kurumlar olacaktır.
Önümüzdeki dönemde ÖNDER olarak kurumsal yapımızı bugüne kadar camiada sürdürdüğümüz rolümüzün yanı sıra eğitimin göz bebeği olan öğrencilerimizin bireysel, sosyal, akademik ve mesleki açılardan gelişmeleri için yeniden şekillendiriyoruz. Kuruluş gayemiz ve stratejik vizyonumuz istikametinde yeni dönemin öncü gençlerini yetiştirmek, her bakımdan onları desteklemek, geleceğe beraber yürüyecekleri bir zemin inşa etmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz faaliyetleri katlayarak artırıyor ve öğrencilerimizin her birine bir şekilde dokunmaya çalışıyoruz.”
"SORUNLARA KARŞI ORTAK MÜCADELE STRATEJİSİNİ ELZEM KABUL EDİYORUZ”
“Bu bağlamda ÖNDER, ENSAR Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti, İlim Yayma Vakfı ve TÜRGEV arasında yürüttüğümüz koordinasyon çalışmalarının geliştirilmesini ve sürdürülmesini kaçınılmaz görüyoruz. Aynı hedefe yönelik hizmet eden ve ideal birliği olan kurumların ortak akıl çerçevesinde kaynak verimliliğini de gözeterek stratejik işbirlikleri yapmasının yeni dönemin doğal bir sonucu olduğunu da ifade etmek isteriz. ‘Birlikten kuvvet doğar’ ilkesiyle ümmeti bekleyen devasa sorunlara karşı ortak bir mücadele ve hizmet stratejisi geliştirilmesini elzem kabul ediyoruz.
ÖNDER çatısı altında bir zamanlar gençlerimizin engellenen eğitim haklarını kendilerine kazandırmak amacıyla vücuda getirdiğimiz WONDER yapımız, yeni dönemde bir taraftan lisans eğitimleri bitirmiş gençlerimizin yüksek lisans ve doktora eğitimlerini kolaylaştırırken diğer taraftan özelde Avusturya’da genelde ise Avrupa’daki gençlerimizin kültürel ve dini eğitimlerine destek olacak bir çerçevede hizmetlerini sürdürüyor.
Spor ve izcilik alanında bünyemizde oluşturduğumuz ÖNCÜSPOR ise yedi olimpik dalda İmam-Hatip öğrencilerine yönelik sportif faaliyetler tertip ediyor, gençlerimizin doğayla barışık, özgüveni yüksek bireyler olması için izcilik çalışmalarını sürdürüyor.
ÖNDER Akademi merkezimiz ise sanat, kültür, bilim alanlarında öğrencilerimizin akademik ve mesleki gelişimlerine hizmet edecek projeler ve programlar yürütüyor, onlara hayata atılmalarında rehberlik yapıyor.
Camiamızın ihtiyaç ve beklentisine göre Anadolu’daki 21 Koordinasyon Bölgemiz ve 300’e mezun ve mensup derneğimizle işbirliği hizmet odaklı çalışmalarımızı yoğun bir şekilde sürdürüyoruz.”
“İMAM HATİP DAVASI BUGÜN GÜR BİR SADAYA DÖNÜŞMÜŞTÜR”
Bütün yok etme çabalarına, horlamalara ve aşağılamalara rağmen İmam Hatip davası bugün gür bir sadaya dönüşmüştür. Allah Teâlâ’ya hamdolsun ki, tarihinden ve medeniyetinden aldığı güçle, yüzyıla yaklaşan tecrübesiyle bu gür seda, yeniçağa taze bir insanlık iklimi vaat etmektedir. Değerlerinde eşitliğin, adaletin, özgürlüğün, kardeşliğin, paylaşmanın, bölüşmenin, dayanışmanın, yardımlaşmanın, birlikte yaşama ve var olmanın, sevme ve sevilmenin, şefkat ve merhamet göstermenin yer ettiği yepyeni taze bir soluk olmaktadır.
Bugün burada, bu davanın bayraktarlığını yapmış, öteden beri bu soluğun kısılmaması için mücadele etmiş ÖNDER’in çatısı altında insanlığın asaletini koruma ve yaşatma idealine sahip çıktığımızı bir kez daha hal diliyle tüm dünyaya ilan ediyoruz. Yaşanan insanlık durumuna, haksızlık ve zulümlere karşı insanlığın ümidi olduğumuzu, davamıza sahip çıkacağımızı yeryüzüne duyuruyoruz.
İmam-Hatip nesli bütün fertleri ve kurumlarıyla bu şuur ve heyecan ile insanlık davasına sahip çıkarak çağın her türlü sorunlarıyla baş edecek şekilde kendini donatmalıdır. ‘Kim var’ dendiğinde sağına ve soluna bakmadan ‘ben varım’ diyerek gözünü budaktan esirgemeden göreve atılmalıdır. Unutmayalım ki, İmam-Hatip nesli olarak çağın büyük sorumlulukları bizim omuzlarımıza düşmektedir.
Bin yılı aşkın süredir bu topraklarda insanlığa model bir medeniyeti yaşatan bir neslin torunları olarak çağın ıstıraplarına eğilmek ve bunlar için çözümler geliştirmek gibi çok önemli bir görevimiz var. Miras aldığımız değerleri ilelebet yaşatmak ve bunları sürdürmek gibi bir ödevimiz var. Bugüne kadar yapılanları ve başarılanları takdir edip vesile olanları şükran ve minnetle anarken yürüyecek yolumuzun çok olduğu gerçeğini asla unutmamalıyız. Özetle söylemek gerekirse bir zamanlar tahta sıralarda başladığımız dersimiz bugün hayat koridorlarında behemehâl devam etmektedir.
Hep beraber omuz omuza bulunduğumuz her hal ve makamda ideallerimize hizmet yolunda önümüzdeki çalışma döneminin bereketli, hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan temenni ediyorum. Rabbimizden yapacağımız her türlü samimi çaba ve çalışmayı tesirli kılmasını, maksadına eriştirmesini dua ve niyaz ediyorum.”
Konuşmasını katılımcılara teşekkür ederek tamamlayan Korkut, 52. Genel Kurul’un tüm camiaya hayırlı olmasını da diledi.
"TOPLUMUN ÖNDERLERİ OLARAK BİZE DÜŞEN ÖNEMLİ GÖREVLER VAR”
Korkut’un ardından geçilen protokol konuşmalarında söz alan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise, "Rabbim'e o günden bugüne bana ve milletime nasip ettiği bütün bu zenginlikler dolayısıyla ne kadar şükretsem azdır. Rabbim bu milletin önünü daha da güçlü şekilde açsın. Yarınlarını çok daha güçlü hale getirsin. Milletin değerlerinden korkan, milletin ezanından, Kur'an'ından, inancından korkan bir anlayışın ülkeye ve millete yıllarca zulmetti. Ancak yapılan bu zulümlere rağmen bu camianın ısrarla ayakta durarak, bugünlere geldi.
Bugün dünyaya güçlü, net sesler söylüyoruz. Daha çok adalet, hukuk, hakkaniyet, zulmün ortadan kaldırıldığı, kanın ve gözyaşının dineceği bir ortamı güçlü şekilde yine bu millet söylüyor. Bunu tarihi geçmişimizde olduğu gibi dünyaya yeniden güçlü bir medeniyet şeklinde sunabilecek yeni, güçlü seslere ve güçlü sahiplenmelerle bunu yarınlara taşıyacak anlayış devamlılığına ihtiyacımız var. Bu da inanıyorum ki bu imam hatip ruhu ve bu milletin genlerinde saklı olan o medeniyet zenginliklerini daha güçlü şekilde ortaya çıkartmamız sayesinde olacak. Bu anlamda bize hükümet olarak veya toplumun önderleri olarak düşen önemli görev ve sorumluluklar var. Rabbim inşallah bunları yerine getirebilmeyi, hakkını verebilmeyi, yarınlarda da hesabını verebilmeyi nasip etsin." şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ÖNDER Derneği yeni yönetim kurulu üyelerin oylaması ile belirlendi. Hüseyin Korkut çoğunluğun oyu ile yeniden ÖNDER Genel Başkan’lığına seçildi.