Bütün zorluklara rağmen MİLLET GAZETESİ HİZMETİNE DEVAM EDİYOR
Bu haftaki manşetimizi, gazetemizin ilk sahibi ve sorumlusu Feyzullah HASANKÂHYA’nın yazısına ayırdık. Hasankâhya, bütün zorluklara rağmen Millet gazetesinin Az

Bu haftaki manşetimizi, gazetemizin ilk sahibi ve sorumlusu Feyzullah HASANKÂHYA’nın yazısına ayırdık. Hasankâhya, bütün zorluklara rağmen Millet gazetesinin Azınlığımıza yönelik hizmetini nasıl devam ettirdiğini kendi üslubuyla anlatıyor.
“Anavatan’da tahsilimizi tamamlayıp, ata yadigârı Batı Trakya’ya, Müslüman Türk Toplumuna hizmet için döndüğümüzde, bütün hizmet alanlarında büyük eksiklikler ve boşluklar olduğunu müşahade ettik. Bunların başında İskeçe bölgesinde uzun yıllardan beri Türkçe bir yayın organının olmaması bizi derinden üzüyordu.
Bu boşluğu doldurmak için önce, “Mihenk” dergisinin yorum ve araştırma yazılarıyla başlayan bu heyecan ve hizmet emin adımlarla ilerledi. 27 Ekim 2005’te “Millet” gazetesinin ilk sayısıyla bu hizmetimizi sürdürdük. Yüce Allah’ın yardım ve inâyetiyle, her türlü baskı, şantaj, yalan, iftira ve astronomik para cezalarına rağmen, gazetemizin 390’ınci sayısıyla halen samimi okuyucularımıza hizmetimizi sürdürmeye devam ediyoruz.
Çağımızı iletişim vasıtalarını da kullanarak, dünyanın her yerinde yaşayan Batı Trakya Müslüman Türklerine ve bizi seven soydaş ve kardeşlerimize de hitap edebilmek için internette devamlı güncellenen milletgazetesi.gr ve cinarfm.gr siteleriyle hizmetlerimizi zenginleştirdik. İnançtan kaynaklanan samimiyet yağmurlarla beslenen “Millet” çekirdeği, her mevsim ayrı çiçekler ve meyveler veren sağlam ve köklü gürbüz bir ağaç haline geldi.
Millet Gazetesi, Batı Trakya Müslüman Türk tarihinin, yaşayan ruhuna yaslanarak yükselen bir yayın organı olma özelliğiyle, iki binlere varan tirajıyla, inancın, kültürün ve tarihin bileşkesi olarak Türk-İslâm ruhunun toplumumuzda modern realiteler çerçevesinde temsil edilebilmesi hedefine doğru ilerliyor. Millet gazetesini var eden ve ayakta tutan tarihi ve toplumsal dinamikler bunlardır.
Millet gazetesi klâsik, güdümlü yayın anlayışından uzak, iletişim biliminde “dışardan yönetimli insan tipi” denilen okuyucu kitlelerine hitab eden “medya” türlerinden biri değildir. Aksine dünyada örneği çok az görülen “içerden yönetimli insan tipi”ne, yani özgür iradesi ve insiyatifiyle hareket eden kitlelere dayanıyor. Kendisiyle, tarihiyle ve toplumu ile barışık görmek istediği milletine, kimliğinin ve kişiliğinin sorumluluğunun bilincinde olan bir okuyucu profiline sahiptir.
Gazete olarak Türklüğümüze ve inancımıza yapılan saldırıları basın yoluyla bertaraf etme cesaretini en iyi bir şekilde gösterdik. Birikmiş sorun ve problemlere karşı sürekli tepkisel ve cevap verici pozisyondan kurtulup, daha üretken, derinlikli ve soğukkanlı yayın yapma özelliğiyle bütün takdirleri üzerine toplamayı başardık. Demagojiye, rekabete, yarışmaya ve horoz dövüşlerine meydan vermeden, alabildiğine geniş kesimlerce olabildiği kadar açık, net ve derinlikli anlaşılmayı prensip edindik.
Şüphesiz, bilgi başlı başına bir değerdir. Ancak bilginin eylemlere yansıması ise artı bir erdemdir. Bu açıdan salt, kuru bir bilgi yeterli değildir. Önemli olan bilginin söylem olarak kalmaması, bilinenlerin hayata yansıtılması, sözlerin içselleşmesi ve davranış ahlâkına dönüşmesidir. Bu değerleri prensip edinerek birey ve topluma fayda sağlamayan işlevsiz ve kuru bilgilerden uzak durmaya çalıştık.
Millet Gazetesi, işte böyle düşünen okuyucularının duygu, düşünce ve eyleminin ifadesi, Türk-İslâm ruhundan kopmamış bütün kesimlere hitap etmektedir. Küllenmiş ümitlere ümit vermenin, kırılmış cesaretlere cesaret katmanın, büyüyen acı ve ızdıraplara su serpmenin, dimağları hakîkate erdirmenin yollarını birlikte aradık.
Zor günlerimiz oldu. Bu zorluklar halen devam ediyor. Yeni yeni ve uyduruk mahkemelerle, astronomik para cezalarıyla yıldırılmak ve susturulmak isteniyoruz. İlk yıllardan beri mahkemeler ve kesinleşen yüzbinlerce euro para cezaları çok şükür bizi yıldırmadı. Misyonumuzun ve yüklendiğimiz yükün farkındaydık. Doğrusu, bu kadar zorlama, gülünç, uyduruk ve ağır cezalar beklemiyorduk. Fakat yaptığımız işin ciddiyetini ve gücünü fark eden düşmanlarımız panik içerisinde ne yapacağını şaşırmışlardı.
Bütün bunlara rağmen biz sadece işimize baktık. Çünkü, her hafta büyük bir heyecan ve hasretle binlerle buluşmamız vardı. Bu buluşmalar, fikirlerimize ilham kaynağı, damarlarımızda kan ve kuvvetimiz oldu. Bu buluşmalar, yüce ve ilâhi gayeli, vazgeçilmezdi... Bu buluşmalar, her hafta milletimizin dirilişi ve şahlanışı maksadıyla verilmiş bir buluşmalardı.
Samimi ve dürüst okuyucularıma hizmetin dışında her şey bir kenara bırakıldı. Ve biliyoruz ki, seve-seve okundu gazetemiz... Gerçeklerin aydınlığı Batı Trakya’mızın her tarafına hızla yayıldı. Eliyüzü aydınlık insanlarımıza, gazetemizin mâneviyat ve tarih kokan yazı ve araştırmaları, duyguların ve vicdanların tercümanı olma gayesini taşıyordu. Bu hizmeti yerine getirirken sırtımızdaki kambur gibi değil, göğsümüzdeki madalya gibi taşınacağını, taraflı-tarafsız her okuyucusuna öğretiyordu. Fikirde yükseklik, haberde doğruluk, ilimde ciddiyet taraflısı kendi okuyucu kitlesini oluşturmayı başardı.
Bu yolda ilerlerken, içten ve dıştan çeşitli bahanelerle setler oluşturuldu. İlim ve fikir yolunda mücâdele edenleri her zaman bekleyen bu tür engelleri, geçmişteki büyüklerimizin fikir ve mücâdele azmi ve gayretlerinden ilham alarak, onların yolunu izleyerek yolumuza devam ettik. Önümüze çıkan her türlü engeli, bugüne kadar Allah’ın büyük yardımıyla aşmayı başardık. Biz inanıyoruz ki doğruları söylemek ve milletin menfaatini her şeyin önünde tutmak bizi daima güçlü ve yenilmez kılacaktır.
Temel amacımız, okuyucularımıza daha güzel hizmet etmek, Batı Trakya’nın ve dünyanın en ücra köşelerine ulaşarak, milletimizin milli ve dini duygularını canlı tutmaktır.”