MİLLET'in Görüşü | Batı Trakya Türkleri adalet bekliyor

Türkiye’nin gayrimüslim azınlıklara yönelik adaletli tutumu, batı dünyası tarafından her ne kadar göz ardı edilse de, bazı gerçekleri görmezlikten gelmeleri mümkün olmuyor. 

Her fırsatta Türkiye’ye insan ve azınlık hakları dersleri vermeye kalkışanlara bir kere daha en güzel cevabı, Maçka’daki ayin verdi. Sümela Manastırı’nda Fener Rum Patriği Vartholomeos özgür bir şekilde ayin yönetti. Hatta, Partik Türkiye Cumhuriyeti devletine teşekkür mesajı bile gönderdi. 

Sadece bu mu?

Onlarca kilise tamir edilmedi mi? Evet devletin bütçesinden tamir edildi. 

Partiğin seçilmesi için gerekli meclis üyelerinin sağlanması için papazlar Türk vatandaşlığına alınmadı m? Evet alındı.

İstanbul’da Patrikhane tarafından yılbaşı törenleri düzenleniyor mu? Evet düzenleniyor. 

Birkaç çocuğu bulunan Gökçeada Rum okulu tamir edilip açık tutuluyor mu? Evet tutuluyor!

İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde bulunan Ortodoks kiliselerinde Partrik ayin düzenleyip yönetiyor mu? Evet yönetiyor. 

Ama uluslararası antlaşmalara göre İstanbul Rumlarının karşılığı olan Batı Trakya Türkleri çile çekmeye devam ediyor.

Yaşanan sorunları sıralamaya kalkarsak, sayfalar yetmez! 

Vartholomeos, Sümela Manastırı'nda bulunmalarından dolayı Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'a teşekkürlerini ileterek, “Bu topraklar örnek olsun, çevre ülkeler ilham alsın.” dedi. 

Türkiye'deki gayrımüslim azınlıkların devlet tarafından rahat yaşatılması Batı Trakya Türk Azınlığının "Yunanistan, Türkiye'deki olumlu gelişmelerden ne zaman ilham alacak? Adalet bu topraklara ne zaman uğrayacak?" serzenişlerine neden oldu.

Türkiye, Lozan Antlaşması gereği resmi azınlık statüsüyle topraklarında bırakılan gayrımüslim cemaatlere her türlü azınlık ve vatandaşlık hakkından faydanlanması için azami gayreti gösteriyor. Hatta Lozan'ın ve anayasanın tanıdığı hakların üstünde haklar tanıyarak kolaylaştırcı olmaya çalıştığı Türikye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendi ifadelerinden bilinmektedir. Sümela Manastırı'nın restorasyonu ve orada ayin yapılmasına izin verilmesi de bunun bir örneğidir. 

Türkiye'de durum gayrımüslim azınlıkların lehine her geçen gün iyileşirken, onların karşılığı olarak Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde bırakılan Müslüman Türk Azınlığın durumu her geçen gün kötüleşiyor. 

Yunanistan Lozan Antlaşması'nı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni ve Uluslararası Hukuku ihlal etmeye devam ediyor. 

Batı Trakya Türkleri 2. ve 3. sınıf vatandaş muamelesine maruz kalıyor. Özel ve özerk olan dini, eğitim, hayır ve sosyal kurum ve dernekleri yasaklanıyor veya el konularak devletleştiriliyor. 

Demokrasi ile bağdaşmayan bir anlayışla temel insan hak ve özgürlükleri bile ayaklar altına alınan Batı Trakya Türkleri adalet bekliyor!