Müftü Şerif Mevlid Kandilini Kırmahalle Camii'nde İhya Etti

Peygamber efendimiz (s.a.v) doğum gününü simgeleyen Mevlid Kandili Gümülcine’de Kırmahalle’de  Mevlid-i Şerif’le kutlandı. Kırmahalle Camii cemaati ve mahalle gençleri tarafından  düzenlenen mevlid yatsı namazının ardından başladı.

Kırmahalle Camii’nde düzenlenen mevlide kadın erkek olmak üzere yüzlerce kişi katılırken, mevlide T.C. Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Gümülcine Belediye Meclis Üyesi Emre Ahmet, Kırmahalle Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Mehmet Emin de katıldı.

Önce yatsı namazı toplu halde kılındı. Ardından Gümülcine Seçilmiş Müftülüğü'ne bağlı din görevliler Aşr-ı Şerif, Mevlid-i Şerif ve ilahiler okudular. Mevlidin duasını Müftü Yardımcı Fehim Ahmet yaptı.

Duadan sonra Müftü İbrahim Şerif camideki cemaate konuşma yaptı. Mevlid Kandili hakkında cemaate bilgi veren Müftü Şerif konuşmasında birlik beraberlik mesajları verdi.

“Camide daha fazla çocuk olması gerekiyor”

Mevlid programının sonunda son olarak T.C. Gümülcine Başkonsolos Ali Rıza Akıncı söz alarak halkı selamladı. Herkesin kandilini kutlayan Başkonsolos önemli noktalara değindi. Mevlid gecesine gençlerin ve çocukların katılmasının mutluluk verici olduğunu belirten Başkonsolos Akıncı, çocukların daha fazla olması gerektiğini de vurguladı. Başkonsolos konuşmasında şunları dile getirdi;

“Kırmahalle’de bir Mevlid Kandilini daha sizinle birlikte idrak etmek nasip oldu.  Enerjisi, coşkusu yüksek bir topluluğun arasında bir kez daha bulunduk. Çok şükrediyorum, kandilinizi tebrik ediyorum. Az önce Mevlid-i Şerif ve dualar okundu. Bunun üzerine benim söyleyebileceğim fazla söz yok. Fakat şunu çok iyi biliyorum ve birlikte hatırlayalım istiyorum. Bizim ecdadımız Hz. Peygamber sevgisini en derin, en zarif, en latif şekilde yaşamış, yaşatmış ve yüzyıllar boyu bunu hissetmiş bir topluluk idi. Buna benzer yüzlerce, binlerce örneği var ama aklıma gelen bir tanesini söyleyeyim. Eskiden Topkapı Sarayı’nda Hırka-i Saadet Dairesi’nde daha yeni dokunulmuş, el değmemiş ipek kumaşlarla temizlenmiş ve burdan çıkan tozlar ve bunun üzerindeki tozlar yerlerde sürülmesin ve üzerine basılmasın diye hepsi biriktirilip kutuya konur ve oradaki bir kuyuya bırakılırmış. Bizim dedelerimizde böyle bir derin anlayış vardı. Hepimiz küçüklüğümüzde yaşadık. Mesela bizim oralarda “örümceği öldürme günah olur” derlerdi. Evde dahi olsa alınır ve dışarı bırakılır. Nedeni ise Sevr mağarasında müşriklere perde olduğu için. Tabi biz bu inceliğin neresindeyiz? Hayatımız nereye doğru gidiyor? Ne yapıyoruz? Az önce duada da Fehim hocamız söyledi, neye göre dağılıp gittik? Bunların üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Bir de bu adetlerimizi sadece buralarda yaşatmak değil, hissetmek, anlamak ve üzerinde düşünmek gerektiğini düşünüyorum. Bizim dedelerimiz yüzyıllar boyunca ders halkaları oluşturup bilen bilmeyenlere anlatmış ve birbirlerine güzel nasihatlarda bulunmuşlar. İlim ve irfan yolunda birlikte derinleşmişler. Bizim de galiba çıkış yolumuz burada. Aramızda gençler ve çocuklar var. Onları burada görmek büyük mutluluk. Lütfen daha fazla olsun. Teşvik edelim, onların ruh dünyalarına bu varlığımız maneviyatımız derinlere doğru tesir etsin. Sadece yaşlılar ve orta yaşlılar değil, daha fazla çocuğun burada olması gerektiğini düşünüyorum. Bu duygu ve düşüncelerle  kandilinizi yeniden tebrik ediyorum.”

Konuşmaların ardından cemaat birbirinin kandilini kutladı. Cami çıkışında mevlide katılanlara kek ve meyve suyu ikram edildi.