Prof. Dr. Bedri Gencer Batı Trakyalı soydaşları bilgilendirdi
Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği Kültür Merkezi’nde 21 Ocak 2017 Cumartesi akşamı "Değişen Dünyada Değişmeyen Dinamikler" konulu ko
Batı Trakya İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği Kültür Merkezi’nde 21 Ocak 2017 Cumartesi akşamı "Değişen Dünyada Değişmeyen Dinamikler" konulu konferans düzenlendi. Konferansa Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer konuşmacı olarak katıldı.
BİHLİMDER Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferansa özellikle üniversiteli kız ve erkek öğrencilerin ilgi göstermesi dikkatlerden kaçmadı. Konferansa konuşmacı olarak katılan Prof. Dr. Bedri Gencer yaklaşık 1 saatlik konuşmasında Batı Trakyalı kardeşlerine konuya ilişkin önemli bilgiler aktardı.
BİHLİMDER Başkanı Mehmetemin Ahmet’in açılış konuşması ile başlayan konferansta T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu’nu temsil eden Muavin Konsolos Osman Şahin katılımcılara selamlama konuşması yaptı. Şahin, konferansı düzenleyenleri ve konuşmacı Prof. Dr. Gencer’i tebrik ederek konferansın yararlı geçmesini diledi.
Program Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer’in konuşması ile devam etti. Prof. Dr. Gencer konuşmasında katılımcılara önemli bilgiler aktardı.
Konferansa diyalektik kavramını kullanarak başlayan Bedri Gencer konunun değişen ve değişmeyen arasındaki diyalektik üzerine olduğunu, asıl meselenin ise buradaki dengeyi bulabilmek olduğunu söyledi. Bu konuyu Mevlana’nın Pergel metaforundaki “Bir ayağım sabitken diğer ayağım bütün dünyayı dolaşır” örneğiyle destekledi.
Gencer şöyle devam etti: Dinimizde meleklerin sabit olduğunu insanın ise fıtratı gereği değişken olduğunu söyleyerek dinin insan için indirildiğini kastetmiştir. Dolayısıyla din insan için indirildiğine göre değişken insan kendi fıtratına dönebilmek için bazı kaidelere uymak zorundadır. İnsan İslam fıtratına göre doğmuştur, başka bir deyişle ‘değişmeyen’ alemden gelmiştir. Değişmeyen alemden de değişen aleme geldiği için az önce de belirttiğimiz gibi dine uymak zorundadır. Burada değişmeyen alem fıtrat değişen alem ise adet kavramlarıyla açıklanmaktadır ve fıtrat için birinci tabiat, adet içinse ikinci tabiat kavramları kullanılmaktadır. (Değişen ve değişmeyen alem kavramları Bedri Gencer’in kavramları olmayıp, konunun daha iyi anlaşılması için kullanılmıştır) Fıtrat adet ayrımını anladığımıza göre fıtratın hisle alakalı adetlerin de duyuyla alakalı kavramlar olduğunu anlayabiliriz. Dolayısıyla burada insanın fıtrattan adete evrimi söz konusudur. Burada yanlış anlaşılmaması gereken bir konu var ki o da adetin fıtrata aykırı bir kavram olmadığıdır. Zira ilk başta da belirtildiği gibi asıl mesele fıtrat ve adet arasındaki dengeyi bulabilmektir.
Örneklendirmelere geçecek olursak, Gencer insan gözünün fıtratı gereği sağdan sola bakmaya eğilimli olduğunu söyledi ve günümüz tıbbının da bunu doğruladığını ifade etti. Gencer: "Bu nedenle okuma yazma bilmeyip anaokulunda bir şey yazması istenilen bir çocuk her zaman sağdan başlar. İnsan fıtrattan adete evrildikçe bu tersine dönmüş ve günümüzde latin alfabesine göre soldan sağa yazmaktayız. Bunun dışında ayrıca sünnetin de insan fıtratına tamamen uygun olduğunu belirterek, erkeğe altının yasak olması örneğini vermiştir, günümüz bilimi de altının erkeklik hormonunu azalttığını kanıtlamıştır. Başka bir örnekte sünnete göre çorbaya düşen bir sineğin her iki kanadının da batırılması gerektiği söylenmiştir. Günümüz biyokimyasında da aynı şekilde sineğin bir kanadında zehir, diğer kanadında da panzehir olduğu kanıtlanmıştır. Yine, (sakalı tutabilecek kadar) sakal bırakmanın neden sünnet olduğunu belirtirken günümüzde erkek için sakalın, kadın için saçın cinsiyet hormonlarını arttırdığının bilindiğini bunun ötesinde sakalın ultraviyole ışınlarına karşı koruyucu etkisinin olduğunu ve daha birçok faydası olduğunu belirtti. Son olarak sünnete uymanın neden önemli olduğunu trafik ışıklarıyla anlatıyor. Kırmızı ışık haram, sarı ışık mübah/sünnet, yeşil ışık ise helaldir. Trafik ışığı kırmızı yandığında bir arabanın durması gerekir, durmazsa trafik kazası geçirme tehlikesi neredeyse yüzde yüzdür, ancak sarı ışık da vardır, genelde sarı ışıkta durmayınca ceza kesilmez ancak hala trafik kazası geçirme tehlikesi vardır ve dolayısıyla sünneti terketmek haram olmasa da terketmeye başlayan zamanla harama da meyletmeye başlar." dedi.
Konuşmanın sonunda soru cevap bölümü ile devam etti. Konferansın sonunda BİHLİMDER Sekreteri Osman Hoca Ali, konuşmacı Prof. Dr. Bedri Gencer’e plaket takdim etti.
Çok sayıda soydaşın katıldığı konferansa yöneticilerden Muavin Konsolos Osman Şahin, Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, başkan yardımcıları İsmail Molla Ali Mehmet, Ahmet Kasap, Gümülcine Belediyesi Meclis Üyesi Sibel Mustafaoğlu, DEB Partisi’ni temsilen Erdi Şerif, GTGB yönetim kurulu üyeleri ve din görevlileri katıldılar.