Sağlık ve Ulaştırma Bakanları Batı Trakyalılar İftarına Katıldı
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği geleneksel Batı Trakyalılar iftarını bu yıl Edirne’de düzenledi.14 Temmuz Pazar akşamı verilen iftar yemeğine Batı Trakya
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği geleneksel Batı Trakyalılar iftarını bu yıl Edirne’de düzenledi.14 Temmuz Pazar akşamı verilen iftar yemeğine Batı Trakyalı soydaşlar büyük ilgi gösterirken, iftarın onur konukları T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım oldu.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği iftar geleneğini bu yıl da devam ettirdi. Geçmiş yıllarda Kaşan’da düzenlenen iftar bu yıl Edirne’de düzenlendi. Edirne’de Karaağaç’da Lalezar lokantasında verilen iftara hem Türkiye’den hem de Yunanistan’dan katılım yoğun oldu.
Türkiye’den T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Genel Direktörü Halit Eren, CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli, Edirne Valisi Hasan Duruer, Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, BTTDD merkez yönetim kurulu ve şube başkanları katılırken, Batı Trakya’dan da T.C. Gümülcine Başkonsolosu İlhan Şener, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Aliçavuş, Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif, Mustafçova Belediye Başkanı Mustafa Cukal, belediye meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşları başkanları, yöneticileri ve soydaşlar katıldı. Ezanın okunması ile oruçlar açıldı. Dernek başkanının açılış konuşmasının ardından uzun süren protokol konuşmaları yapıldı.
BTTDD Başkanı Taner Mustafaoğlu: “2002 yılında bıraktığım başkanlığa bu sene tekrar başladığımda baktım ki, derneklerdeki yöneticiler değişmiş, anlayış değişmiş. Değişmeyen şey kurumlarımızın dimdik ayakta durmalarıdır. Değişmeyen bir tek şey var o da Yunanistan’ın Batı Trakya Türklerine karşı olan tutumu. Baktığımızda görüyoruz ki, Rodop Türk Kadınlar Derneği’nin tekrar kurulmasının mümkün olmadığı mahkemece teyit edilmesi, 240 İmam Yasası’nda bizlere Ortodoks bir erkin Batı Trakya’daki Müslümanlara dini öğretecek olan imamları istediği gibi atama yetkisini içeren yasa ve daha önce de anaokullarımızda yaşanan, küçücük çocuklarımızın beynine nakşedilen Ortodoks kültürü, bunlar hep Yunanistan’ın yapmaya çalıştığı şeylerdir. Amaçları bizi bizden ayırmaktır. Ama Meriç kıyısında da olsa görüyoruz ki bu akşam Batı Trakya Türkleri Yunanistan’dan ve Türkiye’den tüm kurul ve kuruluşları ile tekrar bu geleneği yaşatıyorlar. Bu gelenek işte Türk Milleti’nin medeniyet anlayışıdır. Bunun içerinde milli şuur Türklük olduğu gibi, bunun içerisinde inancımız Müslümanlık. Bundan anlayacağımız Türk medeniyeti yani bizi biz yapan değerlerimiz, medeniyet anlayışıdır. Dernek olarak yılsonunda Edirne’de bir temsilcilik açmayı düşünüyoruz. Ayrıca Ankara’da da bir şube kurmak istiyoruz. Ulaştırma Bakanımıza bir teklifim oldu. 29 Ekim’de Selânik’e, Atamızın doğduğu kente bir cumhuriyet ve Atatürk trenini kaldırılması konusunda talebimiz oldu. Allah kısmet ederse ve Yunanlı müsaade ederse 29 Ekim’de Atamızın evinde olmak istiyoruz. Müsaade etmezse Sayın Bakanım trenimizi İpsala’ya kadar kaldırmak istiyoruz ki Yunanistan’ın bize nasıl eziyet ettiğini herkes görsün” dedi.
Dernek başkanının açılış konuşmasının ardından protokol konuşmalarına geçildi. Söz alan yöneticiler yaptıkları konuşmalarda şunları belirttiler.
İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete: “Batı Trakya gerçeğini sizlere uzun uzun anlatmaya gerek yok. Bir cümle ile anlatmaya çalışacağım. Evet, tam arkamda Batı Trakya var, hiç bir şeyin değişmediği Batı Trakya var. Seçene kadar uğraştığımız, seçtikten sonra boğazlamak için yine uğraştığımız insanlar var. Birbirine düşmüş insanlar var. Bir şeyleri paylaşamayan insanlar var. Meriç’te sesleri boğulan insanlar var. Sesi öbür tarafa geçmeyen insanlar var. Yuvarlanıp duruyor. Bu böyle yuvarlanırken Yunanlı da trene binmiş götürüyor. Gidiyor, Batı Trakya’nın gençliği gidiyor, insanları gidiyor, sabrı gidiyor, kendisi gidiyor, ama bir şeyler gidiyor değerli kardeşlerim. Batı Trakya kan kaybediyor. Türkiye’de azınlıklar hak kazanırken, maalesef biz Batı Trakya’da biz kan kaybediyoruz. Çocuklarımız olduğu yerde beklemiyor. Camilerimiz, okullarımız beklemiyor. Camilerin tavanları düşerken beklemiyor. Bakın bunu yüreğimden geldiği şekliyle söylüyorum. Onun için önce sayın bakanlarıma, milletvekillerine, yetkili olan kim varsa, kimin elinden ne gelirse ben sesleniyorum. Diyorum ki, şurada bir Batı Trakya var. Öyle dışarıdan gördüğünüz gibi çok güzel bir Batı Trakya değil. Hele hele ekonomik krizin altında ezilen bir Batı Trakya var. Bugün buraya gür bir şekilde geldik. Bizim dostlarımız var, bakanlarımız var, bizden çıkan insanlarımız var, onlarla kucaklaşmaya geldik. Ama bunları da diyemeden gidersek kahroluruz” dedi
Rodop Milletvekili Ahmet Hacıosman: Biz Yunanistan’da fazla bir şey istemiyoruz sadece insanca yaşamak istiyoruz diyen milletvekili şunları belirtti; “Bizler Yunanistan’da kendi kimliği, benliği, örf ve adetleri, gelenek ve görenekleri ile yaşamak isteyen bir toplumuz. Biz Yunanistan’da fazla bir şey istemiyoruz sadece insanca yaşamak istiyoruz. Azınlık orada dimdik ayakta kalacaktır. Bu akşam Edirne’nin bu güzel yerini doldurmuş insanlar orada dimdik ayakta kaldıklarının ve kalacaklarının örneğini göstermektedir. İskeçe müftümüzün ekonomik krize değindi. Şuanda ülkemiz Yunanistan’ın içinde bulunmuş olduğu ekonomik şartlardan dolayı insanlarımız daha kötü daha zor şartlar altında yaşamaktadır. Bu konuda elbirliği ile mücadele etmemiz lâzım. O insanların dimdik ayakta kalması için, maddi ve manevi yönden ayakta kalmalarını sağlayacak gücü ve kuvveti göstermemiz lâzım” dedi.
DEB Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş: İftarla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşarak toplumu ilgilendiren konularda da partinin bakış açısını katılımcılara aktardı. Başkan konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Batı Trakya azına güzellikle yaşıyoruz. Uzun yıllardan beri sorunlarla mücadele ediyoruz ama rahat bir nefes alamadık. Bizler Meriç’in öbür tarafında azınlık olarak kaldık. Azınlık olarak yaşamak insanca yaşama değilmiş. Doğduğun topraklarda ikinci sınıf olarak yaşamakmış. Ama bizlere düşen bir görev var. Yılmadan, usanmadan Batı Trakya Türklerinin davası için mücadele etmek. Azınlık 1988 yılında ciddi anlamda merhum liderimiz Dr. Sadık Ahmet’in arkasında 0 dimdik ayakta durdu, gerektiğinde 30 bin oyu aynı sandığa gömdü, o zaman kazanımlar elde etti. Batı Trakya Türkleri dağıldılar, Yunan devleti bizleri parçaladı, böldü. Artık birlik beraberlik içerisinde olma zamanı gelmiştir. Artık çocuklarımıza, yarınlarımıza güzel bir yaşam bırakmak için birlik beraberlik içerisinde mücadele etmek zorundayız” dedi.
Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif: “Sayın bakanlarım, Batı Trakya’nın gözü kulağı sizde. Sayın müftümüm çok şeyler söylemek istediğini biliyorum. Onun konuştuğu her kelime ile ne söylemek istediğini anlıyorum. Onun söylemek istediklerini anlamak için ya benim yerimde olmak lazım, ya Batı Trakyalı olmak lâzım. Batı Trakya gerçekten irtifa kaybediyor. Ama ben Türkiye’de olan Batı Trakyalılara şunu sesleniyorum: Bugün teknoloji gelişiyor. Teknoloji ile bir ülkenin kaderi değiştiriliyor. Mısır’da ihtilal yapılıyor. Dinlediğimiz kadar bunların bugünün teknolojisi ile olduğu söyleniyor. Batı Trakya’da da bugün Anavatan’a Ankara’ya bu teknoloji sayesinde kolay ulaşanlar var. Ama bugün Batı Trakya’da mücadele edenlerle etmeyenleri ayırmak mecburiyetindesiniz. Yoksa Batı Trakya gidiyor. Bunu çok samimi söylüyorum. Ömrünü Batı Trakya için vermiş bir insan olarak rica ediyorum. Batı Trakya’da dinlenmesi gereken insanları dinleyiniz. Batı Trakya’ya, Balkanlar’a açılırken, herkes birer adam bulup ben Batı Trakya’da gerçek mücahidi buldum diye sarılmasın. Yanlışlar oluyor ve bu yanlışlar devam edecek. Lütfen Batı Trakyalılar bilhassa bazı kişiler kendilerini çok yoklasınlar, çok düşünsünler. Batı Trakya’ya iyilik yapıyoruz derken, zarar yapmasınlar. Ben bugün “Kral çıplak” diyorum. Çünkü gerçekten de bunu birinin söylemesi lâzım. Ben söylüyorum, çünkü Sadık Ahmet’le beraber hapislerde yatan benim. Yunanistan’ı Avrupa’ya mahkemeye veren benim. 23 yıldan bu yana mücadele eden benim. Lütfen Batı Trakya’ya karşı samimi olun, samimi davranın, kendiler danışılması gereken insanları sizler birliyorsunuz onlara danışın. Bunlara bura konuşmalıyız, burada konuşmazsak kapalı kapılar konuşulur” dedi.
T.C. Gümülcine Başkonsolosu İlhan Şener: “Her iki bakanımıza da öncelikle burada Anavatan Türkiye’nin Batı Trakya Türk Azınlığı’na yönelik bitmez tükenmez desteğini bir kez daha gösterdikleri için şükranlarımı sunuyorum. Sayın müftümüz az önce ”Kral çıplak” dedi; ama artık kral “çırılçıplak” demek lazım. Ramazan aylarında kurulan iftar sofralarındaki birlikle beraberlik çok güzel bir görüntü ama bu birlik beraberlik bir yere varamazsınız. Siz yıl boyunca birlik içinde olmak zorundasınız. Birlik içinde değilsiniz, bölük pörçüksünüz. Çok açık konuşayım, dedikodu yapıyorsunuz, laf taşıyorsunuz. Birbirinizi gammazlıyorsunuz. Sonra birbirinizin yüzüne gülüyorsunuz. Bunları kesmeniz gerekiyor. Azınlık içerisinden bir şeyi başardığı zaman alkışlamayı öğrenmelisiniz. Çünkü Azınlık davasına hizmet ediliyor. Azınlık okuluna sahip çıkın sayın soydaşlarım. Anaokulu talebinizden vazgeçmeyin. Ben bir senedir görevdeyim birçok köye gidiyorum. Camiler dolu Allah’a çok şükür, Kur’an kursları müthiş işler yapıyorlar. Ama azınlık okuluna sahip çıkmalısınız aksi takdirde 10 sene sonra o camilerde cemaat kalmayacak. Lütfen okullarınıza Sahip çıkın çünkü azınlık okulu sizin hakkınızdır. Ramazandan sonra Batı Trakya Türklerini çok ciddi sınav bekliyor. Biliyorsunuz bunu rakamlarla ilgili. Sapa sağlam birlik içerisinde dik durmalısınız” dedi.
AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu: “Bu yıl Edirne’de 3’cü düzenlenen Batı Trakyalılar iftarı birlik beraberliğe büyük katkı sağlamakta, Batı Trakya’dan Türkiye’den Batı Trakya asıllı soydaşların aynı ortamda uzun bir aradan sonra kucaklaşıyor, bir araya geliyorlar. Yapılan her şey Batı Trakya için. Yapılan bütün konuşmalar Batı Trakya’nın daha iyi, daha sağlıklı ortamda gelecek nesillere uygun bir ortam bırakmak adınadır. Yapılan konuşmaların tümü değerlidir. Onun için bende fazla vaktinizi almadan, bakanlarımızın bulunduğu bir ortamdan çok söz sarf etmeden huzurlarınızdan ayrılmak istiyorum. Ancak bir hususun altını çizmek istiyorum. Gerçekten son yıllarda Batı Trakya üzerinde Balkanlara yönelik Türkiye’den çok büyük bir teveccüh var. Türkiye her daim oradaki soydaşlarını, kardeşlerini, akraba topluluklarını düşünen bir ülke halini aldı. Bu göz ardı edilmemesi gereken bir noktadır. Dolayısıyla var olan bazı sıkıntılarımız birlik bölüştürmek, çözmek sureti ile aşabiliriz. Türkiye’nin bu konuda iradesi tamdır. Ancak şunu da belirtmek isterim ki, sizin iradeniz istediğiniz kadar sağlam, tam olsun, istediğiniz kadar bir şeyler yapmaya çalışın burada iki ayak var. Birde karşı taraf (Yunanistan) var. Karşı tarafı da bu konuda ikna etmeniz gerekiyor. Emin olun ben bir siyasi kimlik, figür olarak Batı Trakya ile ilgili olarak hakikaten Bursa’yı da ayırt etmeksizin Batı Trakya için her noktada çaba sarf eden bir kardeşinizim. Sayın başbakanımızın teveccühü ile içimizden çıkmış çok değerli bir ağabeyimiz artık Sağlık Bakanı. Onun önderliğinde ben ümit ediyorum ki Batı Trakya bundan sonra farklı bir atmosfere kavuşsun” dedi.
CHP Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli: “Her türlü baskıya, zulme uluslararası ve insani değerlere karşı büyük sıkıntılar yaşanan Batı Trakya Toplumu’nun değerli soydaşlarımızın her türlü baskıya rağmen dillerini, kültürlerini, geleneklerini, göreneklerini ısrarla ve büyük bir yüreklilikle ayakta tutma çabaları önünde Değirmendereli bir hemşeriniz olarak saygıyla eğiliyorum. Değerli hemşerileri, bugün yaşadığınız siyasal, ekonomik sıkıntıları çok yakından izlemekteyiz.Ve, bu sıkıntıların gerek yurt içinde, gerek yurt dışındaki platformlarda, sizlerin sesi olma konusundaki gayretimiz,çabamız, içten yaklaşımlarımız devam edecektir. Bir konunun altını çizmek istiyorum. Batı Trakya’nın değerli önderlerinden bu akşam burada feryatlar dinledik. Türk hükümetlerinin bugüne kadar Rum vakıflarına iyi niyetlerle göstermiş oldukları yaklaşımları maalesef Rum kesiminden, Yunan hükümetinden karşılığını alamadığımızı görmekteyiz. Bundan sonraki süreçte de muhalefeti ile iktidarı ile Batı Trakya’daki soydaşlarımızın dimdik ayakta duruşlarına destek olmak ortak sorumluluğumuzdur. Bu konuda da ki iki bakanımız burada bu feryatları değerlendirip gereğini yerine getireceklerine inanmaktayım” dedi.
T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Başkanı Binali Yıldırım; “Burası geniş bir aile meclisi, burada her şey söylendi. Batı Trakya’dan hoş geldiniz sefalar getirdiniz bazımızın gözümüzün üstündedir yeriniz. Benim bu konuşmalardan anladığım bir şey var. Bir olmamız lâzım, iri olmamız lâzım, diri olmamız lazım. Dayanışma ile daha güçlü olabilir, daha güzel haklarımızı savunabiliriz. Bunun için de farklılıklarımızı bir kenara bırakacağız. Ortak yönlerimizi ön plana çıkaracağız. Biz Batının her türlü olayda nasıl çifte standart uyguladığını hep gördük, hep yaşadık. En son Mısır’da yaşananlara darbe demeye ağızları varmadı. Halkın seçtiği demokratik yönetimi ordu darbeyle uzaklaştı, ağızları mühürlendi, darbe diyemediler. Onlardan fazla bir şey beklemeyin. Ne yapacaksak kendimiz yapacağız. Dayanışma içinde olacağız, hakkımızı hukukumuzu aramak için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Çünkü oralar Evlâd-ı Fatihan yurdudur; oralar bizimdir. Oralarda sizin yüreğinizle, Anavatan serhat şehrinde, Edirne’de, İstanbul’da, Bursa’da binlerce, milyonlarca aynı şekilde çarpan yürek var. Oraya sevgi duyan milyonlar var. Hiç üzülmeyin, hiç mutsuz olmayın. Uzakta da olsanız her zaman yanınızdayız. He zaman gönlümüzdesiniz, kalbimizdesiniz, aklımızdasınız, mücadelenizin de sonuna kadar arkasındayız. Güçlü bir Türkiye her zaman her yerde bu mücadelede kazanacaktır” dedi.
T.C. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu: “ Sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyduğumuz ifade ediyor, bu akşamı bizlere organize eden dernek başkanına ve yönetime teşekkür ediyorum. Sultanların şehri, şehirlerin sultanı Edirne’de sizleri ağırlamaktan mutluluk duyuyorum. Batı Trakya’nın her bölgesinde dağlık bölgeden, yakadan, ovadan hemşerileri gördüm. Başkonsolosumuz ve müftümüz konuşmalarında Batı Trakya ile ilgili biraz karamsal tablo çizdiler ama ben katılmıyorum. Balkanlar artık farklı çünkü Türkiye farklı. Hiç merak etmeyin, “kral çıplak” değil. Orada birileri çıplak olabilir. Gittikçe de çıplaklığı artıyor. Ama merak etmeyin, Anavatan Türkiye, 75 milyon Türk Milleti her zaman olduğu gibi bugün de yarın da sizinle yan yana, omuz omuza yeter ki birbirimizi daha çok sevelim. Birbirimize daha çok değer verelim. Birbirimizi daha çok kucaklayalım. Ramazan ayının en büyük özelliği rahmet ve bereket ayı olmasıdır. Ama aynı zamanda sevgi ayıdır. Birbirimizi daha çok seven, daha çok değer veren ve birlikte güç olmayı başarabilen bir anlayışı hep birlikte başarabilmeliyiz. Bu anlamda Batı Trakya’nın güzel özellikleri var. Yunanistan Parlamentosu’nda milletvekillerimiz var. Seçilmiş müftülerimiz var. Bu anlamda bardağı boş tarafından moralimizi ve motivasyonumuzu bozmak yerine geleceğe umutla, güvenle bakan, “yarınlar Türk Milleti’nindir” diyen, yarınlar büyük T.C. devletinindir diyen bir anlayışla inanıyorum ki farklı bir Batı Trakya, farklı bir Balkanlar’ı hep birlikte, bizlerin de katkısı ile hep birlikte başaracağız. Hep birlikte birlik ve beraberlik içinde katkı sunmaya var mıyız? Tabii ki sorunlarımız var. Düne göre farklı durumdayız, yarın daha farklı durumda olacağız. Bir şeye ihtiyacımız var oda birlik ve beraberliğe. Ama diğer önemli vasfımız da biz Balkanlar’da, biz Batı Trakya’da bir milletin mensubuyuz. Milli değerlerimiz var. Bir inancın mensubuyuz, manevi değerlerimiz var. Evet milli ve manevi değerlerimize sahip çıktığımız sürece Yunanlı değil, yedi düvel de gelse bizleri ne Batı Trakya’dan atabilir neden Batı Trakyalıları bugünkü durumdan daha kötü bir duruma taşıyabilir. Birbirimize daha çok değer vererek, birbirimizi daha çok kucaklayarak güç birliği yaparak yarınlara umutla güvenle bakarak inşallah Ramazan ayının bu güzel gecesinden gelece umudu, güveni, güçlü birlikteliği birlikte taşıyalım ” dedi.