Dünya rekor hızla ısınıyor: İklim krizi derinleşiyor

Bilim insanları, Dünya’nın giderek artan bir hızla ısındığını ve bu durumun endişe verici boyutlara ulaştığını ortaya koyuyor. 1930'lardan bu yana yapılan araştırmalar, sanayi devrimi sonrası sıcaklık artışının hızlandığını gösteriyor. 2023 ve 2024 yılları, kaydedilen en sıcak yıllar olarak tarihe geçti. Dünya’nın sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1,5°C daha sıcak olduğu belirtiliyor.

Küresel ısınmanın nedenleri

İlk olarak Amerikalı meteorolog Joseph Kincer, 1930’larda Dünya’nın sıcaklık artışını belgeledi ve iklim değişikliği konusundaki farkındalığı artırdı. Kincer’in çalışmalarını izleyen İngiliz mühendis Guy Callendar ise kömür yakımıyla atmosfere salınan karbondioksitin küresel sıcaklık artışına neden olduğunu savundu. Günümüzde ise binlerce hava istasyonu, uydu ve gemi verileri, iklim değişikliğinin kapsamlı bir resmini oluşturuyor. İnsan kaynaklı sera gazı emisyonları, küresel ısınma hızını belirleyen en önemli faktör olarak öne çıkıyor.

Isınma dengesi ve bölgesel farklılıklar

Isınma hızı, dünyanın farklı bölgelerinde değişiklik gösteriyor. Karalar, denizlerden daha hızlı ısınırken, Arktika bu süreçte başı çekiyor ve küresel ortalamadan dört kat hızlı bir ısınma yaşıyor. Bu eşitsizlik, ekosistemler üzerinde ciddi baskılar oluşturuyor.

2025 ve sonrası için kritik beklentiler

Bilim insanları, 2025 yılında La Niña etkisiyle 2024’e kıyasla daha serin bir yıl geçirme olasılığını değerlendiriyor. Ancak uzun vadede, önümüzdeki on yıl içinde 1,5°C’lik kritik ısınma sınırının aşılacağı tahmin ediliyor. Küresel sıcaklık artışı, 1,6°C ya da 1,7°C seviyesine ulaşırsa, etkilerinin daha da yıkıcı olması bekleniyor. Bu süreçte alınacak kararlar, iklim krizinin seyrini belirleyecek. Net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak, sıcaklık artışını kontrol altına almak için kritik bir adım olarak görülüyor.

İnsanlık, şimdi atacağı adımlarla geleceğini şekillendirecek bir yol ayrımında bulunuyor.