Rögar kapakları ve araba lastiği ile ırkçılık

Başlığa bakıp şaşıracağınızdan emin gibiyiz. Ama söz konusu haber, Yunanistan ile alakalıysa hiç ama hiç şaşırmanıza gerek yok! Evet, evet doğru okudunuz! Rögar kapakları ve araba lastikleriyle bile ırkçılık yapılıyor! 

Rögar kapağının sözlük manası şudur: Atık su toplamak için kanalizasyon sistemlerinde suyun girişini sağlayan önemli bir malzemedir. Bildiğimiz kanalizasyon kapağı.

Şimdi rögar kapağının ırkçılıkla alakasını izah etmeye çalışalım! 

Efendim! İskeçe’de yayın yapan yerel bir gazetenin, İskeçe Belediyesi Su ve Kanalizasyon Dairesinin bir mahallede yaptığı kanalizasyon çalışmasında kullandığı rögar kapağındaki “made in Türkiye” yazısı dikkatini çekmiş. 

Vay efendim Yunan topraklarında yapılan bir kanalizasyon çalımasında nasıl olur da Türk malı malzeme kullanılır! Söz konusu gazete yayınıyla İskeçe Belediyesi Su ve Kanalizasyon Dairesi Başkanı’na vermiş veriştirmiş. O, ırkçılık kokan satırların yazarı tabir yerindeyse çileden çıkmış. 

Vay efendim, nasıl olur da Türk Malı Rögar kapakları kullanılmış, bu “önemli” konuyu kamuoyunun bilgisine sunmakla vatanperver bir vatandaş olarak görevini yerine getirdiğine inanıyor. 

İnanılır gibi değil! Ama inanın. 

İki komşu ülke (Türkiye ve Yunanistan) arasında 5 milyar doları aşan bir ticari işbirliğinin olduğunu unutan, Türk mallarının serbestçe Yunanistan’da dolaşıp satılabileceği gibi, Yunan mallarının da aynı anda Türkiye’de serbestçe dolaşıp satılabileceğini unutan veya görmezlikten gelen “hasta” zihniyetli insanların var olduğu bir İskeçe, bir Batı Trakya, hatta bir Yunanistan’dan bahsediyoruz. 

Hazır ırçılıktan bahsetmişken şahit oluğumuz bir anımızı da paylaşalım. 

Yine “kuru ırkçılıkla” alakalı bir olay! 

Bir süre önce, arabanın lastiğini değiştirmek için lastikçiye uğradım. Sıra vardı. Önümde Renault marka sahibi emekli bir Hıristiyan hemşerimiz, lastikçi ile lastik pazarlığı yapıyordu. 

Hemşeri: Bana iyi, ucuz lastik takmanı istiyorum!

Lastikçi: Ağabey, en iyi ve en ucuz lastikler Türk Malı lastiklerdir.

Hemşeri: Hayır, hayır, hayır. Sakın! Ben arabama Türk Malı lastik taktırmam. Başka markalar var mı?

Lastikçi: Var abi, işte şu marka, bu marka. Bu, şu kadar eder, bu bu kadar eder. 

Biz de kulak misafiri olup, pazarlığı pür dikkat izliyoruz.

Hemşeri: Ohooo, ama bunlar çok pahalı. Başka yok mu?

Lastikçi: Bende bunlar var. Tercih senin!

Hemşeri: Bu lastikler biraz pahalı, ama ben arabama Türk Malı lastik taktırmam. Onun için şunu takınız.

Lastikçi emekli Yunanlı hemşerinin “kuru ırçıkılık-milliyetçilik” yaklaşımına dayanamayıp, “Beyefendi, mal benim, para sizin. Ben size istediğiniz lastiği takarım. Ben paraya bakarım. Bana en ucuz ve en kaliteli lastiği sordunuz. Size Türk Malı dedim. Kat’i bir şekilde hayır dediniz. Peki arabanız hangi ülkenin malı? Bunu biliyor musunuz?” diye sordu.

Hemşeri: Tabii ki Fransız malı. Görmüyor musun. Adı üstünde Renault. 

Lastikçi: Beyefendi. Doğrudur, arabanız Fransız marka. Peki, bu arabanın nerede üretildiğini biliyor musunuz? 

Hemşeri: Fransa’da be kardeşim. Sen benimle alay mı ediyorsun!

Lastikçi arabanın kapağını açarak, emekli hemşeriyi yanına çağırdı ve dedi: Bak, burayı görüyor musunuz. Bu araba nerede üretilmiş biliyor musun? Türkiye’de, Bursa’da üretilmiş. Bu parçası Türk malı, şu parçası Çin malı, burası tamamen Meksika’da üretilmiş, bu parça Çekya’dan” deyince ağzı açık bir şekilde dona kalan hemşeri; Aaaaaa, ben bilmiyordum bunu. Bilseydim inanın bu arabayı almazdım. Ama olan olmuş artık. Siz yine de bana Türk malı lastik takmayın. Bu Avrupa malı olan lastikleri takın iş bitsin!

Türk malı Rögar kapaklı, Türk malı araba lastiği ile ırkçılık olur mu sakın demeyin! Burası Yunanistan ise, burası Batı Trakya ise, burası İskeçe ise, maalesef bu tür zihniyetlere hala rastlamak mümkün. 

Bu ve buna benzer düşünceler insana “hangi çağda, hangi dünyada yaşıyoruz ey büyük Allah’ım” dedirtiyor. 

Allah bu tür zihniyetlerden korusun!