Batı Trakya İçin Bereketli Bir Bitki: ARIOTU

Değerli okurlar, milletvekili sayın İlhan Ahmet’le yaptığımız röportajda da vurgulandığı gibi, bölgemizde yaşanan göç hareketliliğinin önüne geçilmesi için tarı

Köşe Yazıları 18 Aralık 2015
Batı Trakya İçin Bereketli Bir Bitki: ARIOTU

Değerli okurlar, milletvekili sayın İlhan Ahmet’le yaptığımız röportajda da vurgulandığı gibi, bölgemizde yaşanan göç hareketliliğinin önüne geçilmesi için tarımın daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi olmazsa olmazdır.

Tarım ürünlerinde ülkemizin yeterlilik düzeyinin sorgulanması ve gelecek vaad eden sektörlerde gerekli adımların zaman geçmeden atılması azınlığımız için hayati önem taşımaktadır. Βir ziraat fakültesi mezunu olarak ülkemizin mevcut tarım ve hayvancılık potansiyelinin iyi durumda olduğunu belirtmek istiyorum. Yapmamız gereken tek şey, doğru adımlar atarak bu potansiyeli daha da iyi değerlendirmektir. Sahip olduğumuz imkanların daha iyi değerlendirilmesi için de daha fazla bilgi ve teknik yöntemlere ihtiyaç duyduğumuz kesindir. Bu bağlamda üreticilerimize gerekli bilgilerin aktarımı, işletmelerin daha sağlıklı bir şekilde yönetilmesini sağlayacağı gibi kârlılık oranlarının da daha yükseklere taşınmasında önemli rol oynayacaktır.
 
Son günlerde köylerimizde işsizlikle boğuşan birçok kişinin arıcılığa yöneldiği haberini almaktayım. Bunun oldukça sevindirici bir haber olduğu söyleyebilirim. Çünkü bal üretiminde ülkemizin yeterlilik düzeyi yüzde 95’tir. Yani yüzde beşlik bir açık söz konusudur. Bu açığın kapanması da, dışa ödenen döviz miktarının kendi ülkemizde kalması anlamına gelmektedir. İktisadi bunalımın aşılmasında dışa ödenen döviz miktarının olabildiğince kısıtlanması çok önemlidir. Çünkü gıda sektörü ürünleri ithalâtında kaybettiğimiz döviz miktarı milyar eurolarla ifade edilmektedir. Birinci sırayı alan enerji sektöründen sonraki en büyük kaybımız gıda sektöründe yaşanmaktadır. Bu sebeple az da olsa döviz kaybımızın azalmasına neden olan her yatırımın maddi ve manevi olarak desteklenmesi uzun vadede ekonomik iyileşmenin hızlandırılmasında etkili olacaktır.

Bu hafta sizlere, arıcılığa yeni merhaba demiş olan üreticilerimizin işine oldukça yarayacak bir bitkiyi tanıtmak istiyorum. Yüksek lisans tezimin de konusunu oluşturan bu bitkinin adı “arıotu”dur. Arıotu, arıcılıkla birlikte küçükbaş veya büyükbaş hayvancılıkla da uğraşan üreticilerimiz için ise apayrı bir öneme sahiptir. Bunun sebebini ise kaba yemin önemine değinerek açıklamak istiyorum.

Bilindiği üzere tüm dünyada hayvancılığın kârlı olabilmesi için kaliteli, ucuz ve bol miktarda kaba yem ihtiyacının düzenli olarak karşılanması kaçınılmazdır. Kaliteli kaba yem diyorum çünkü, saman veya kapçık gibi kalitesiz yemlerin kullanımı verimde azalmaya neden olmaktadır. Az verim de az kâr demektir. Ucuz diyorum çünkü, arpa, buğday gibi yoğun yemlerin kullanımı da hayvancılık işletmelerinin kârlılığını düşürmektedir. Yoğun yemler insanlar tarafından da tüketildiği için değerlidir. Bol diyorum çünkü, yemin bol bulunması hem hayvan varlığının artırılmasında hem de giderlerin kısıtlanmasında önemlidir. Herkesin bildiği gibi az bulunan her şey her zaman değer kazanmaktadır.

Her tür işletme için geçerli olan bir kural vardır. O kural da, kârlılığının artırılabilmesi için maliyetlerinin kısıtlanması gerektiğidir. Yani giderin az olması. Hayvancılıkta yoğun yemin pahalı oluşundan dolayı olabildiğince az kullanılması gerekmektedir.  Çünkü yem, hayvancılık işletmelerinde toplam üretim maliyetinin % 60-70’ini oluşturmaktadır. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda, kaba yem üretiminin ne denli büyük bir öneme sahip olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.
 
Bu yazımda ele alacağım “arıotu”, bölgemiz için kısmen yeni bir bitki olarak değerlendirilebilir.  Çünkü Batı Trakya çiftçilerinin, hakkında bilgi sahibi olduğu bir bitki olduğunu düşünmüyorum. Şahsen bölgemizde bulunduğum farklı ortamlarda Arıotu’ndan bahsedildiğine şahit olduğumu hiç hatırlamıyorum. Arıotu, bölgemizde veya ülkemizde pek bilinmeyen bir ot olabilir fakat birçok ülkede kısa sürede yaygınlaşarak arıcılıkta tanınmış olan bir bitkidir. Tanınmasının sebebi ise arıcıların yüzünü güldüren bir bitki oluşudur.
 
Arıotu, kuzey Amerika kökenli tek yıllık bir türdür. Dik olarak gelişen arıotu, 60-100 cm kadar boylanmaktadır. Bol miktarda polen ve nektar vermektedir.  Tarlada yaklaşık iki ay boyunca çiçekte kalması sebebiyle de Kuzey Amerika ve Avrupa ülkelerinde “Arı Merası” olarak ekilmektedir. Arıotunu ilkbaharda, arılarınızın besin ihtiyacının en fazla olduğu dönemde arı merası olarak değerlendirdikten sonra biçerek kaba yem olarak çiftlik hayvanlarınızın beslenmesinde kullanabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda, kışlık ara ürün olarak ekilen Arıotundan dönümde 3 tondan fazla yeşil ot ve 700 kg’dan fazla kuru ot elde edilebileceği saptanmıştır.

Arıotu, kayalık ve taşlık arazilerde de yetişmektedir. Yani balkan bölgesindeki verimsiz topraklarda da yetişebilir. Ayrıca yeşil gübre bitkisi olarak fakir toprakların ıslahında ve örtü bitkisi olarak erozyon kontrolü için de faydalanılan bitkiler arasında gelmektedir.  Erozyon, toprakların başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınmasına denmektedir. Yani arıotunun toprağınızı muhafaza etme özelliği de vardır. Toprağa azot bağlayıcı özelliği ise cabasıdır.

Arıotu, böcekleri kendine çeken bir bitki olduğu için polinasyonunda yani döllenmesinde sıkıntı yaşanan bitkilerin veya ağaçların çevresine ve sıra aralarına da ekilebilir. Bu durumda hem bal arılarına ek besin kaynağı hem de ürün artışı sağlamak mümkündür.
 
Arıotu merası, dekarda 30 ile 100 kg bal verebilen bir bitki olduğu için her kolonide bal veriminde 2-3 kat artış yaşanmaktadır. Çiçeklenme döneminde arı merası olarak yararlanıldıktan sonra, çiçeklenme bitiminde biçilerek kaba yem olarak faydalanılması mümkündür. Bu da iki türlü faydalanma demektir.  

Yapılan araştırmalarda arıotu’nun kışlık ara ürün olarak yetiştirilmesi için ekim zamanının Akdeniz sahil kuşağında rakımı 500 metreye kadar olan yerlerde sonbaharda eylül-kasım ayları arası olabileceği belirtilmektedir. Fakat kasım ayında bölgemizde sıcaklık oldukça düşük seyrettiği için tohumlamanın ekim ayında yapılmasının daha iyi sonuçlar vereceğini tahmin ediyorum. Tabi arıotunu ilkbaharda ekmek de mümkündür.

Kışları boşta duran tarlalarınıza kışlık ara ürün olarak arıotu ekiminin, hem tarlanın toprak yapısının iyileşmesi hem de boş yerlerin değerlendirilmesi için oldukça pratik bir uygulama olacağı kanısındayım. Arıotu ekiminin arıcılığa yeni başlamış ve kolonilerini nasıl güçlendireceğini bilmeyenler için iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum.

Bir hafta sonraki yazımla yine sizlerle buluşmak üzere, saygılarımı sunuyorum.

Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr