Kuzey Makedonya’dan Batı Trakya’ya Kardeşlik Köprüsü
Kuzey Makedonya’dan Batı Trakya şehirlerine kadar kardeşlik köprülerinin kurulması için sosyal ve kültürel alanda işbirliği yapılması gerekiyor.

Kuzey Makedonya’dan Batı Trakya şehirlerine kadar kardeşlik köprülerinin kurulması için sosyal ve kültürel alanda işbirliği yapılması gerekiyor. Gönüllülük esasına dayalı bu faaliyetler, her iki komşu ülkedeki Türk toplumunun yararına, toplumla bütünleşmesi ve toplumsal bilincin gelişimine, toplumsal sorumluluk gibi bazı özelliklerin kazandırılmasına faydalı olacaktır.
Kuzey Makedonya ve Batı Trakya Türk toplulukları arasındaki ilişkileri artırmak, ortak tarihi değerlerini öne çıkarmak ve kültürel bağlamda köprüler oluşturmak amacıyla çeşitli sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenmelidir. Kuzey Makedonya ve Batı Trakya Türkleri arasında tarihi bir kardeşlik bağı vardır, bu kardeşlik Türkiye’ye olan göçlerle beraber başlamadı, Osmanlı öncesi Anadolu topraklarına kadar uzanan bir kardeşlikten bahsediyoruz. Bölgenin İslamlaştırılması gibi görevlerle Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden bu topraklara yerleşen bir topluluk olduklarını görüyoruz.
Bu bağlamda her iki ülkede ayrı ayrı yaşayan bu topluluğun bir araya gelerek, “tarih içinden gelen kardeşlik” adı altında bir özlemle hareket etmesi, yüzyılın sonlarına doğru daha da güçlenmelerini sağlayacaktır. Tarihsel süreç boyunca yaşanan anıların, acıların ve sevinçlerin paylaşılacağı paneller, sergi ve çalıştaylar düzenlenerek gelecek nesillere yönelik verimli çalışmalar yapılabilir. Aynı zamanda tarih bilincini artırmak ve her iki ülkedeki tarihi izlerimizin unutulmamasını ve daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla kültürel geziler düzenlenebilir.
Sivil Toplum İşbirliği?
Yukarıda sayılanların tamamı sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde yapılabilir ve aynı acıları yaşayan bu iki ülkenin toplumlarını bir araya getirecek birçok proje hayata geçirilebilir. İki farklı ülkede yaşayan ve aynı dili konuşan insanların aynı geçmişe sahip olduğu, aynı kültürü paylaştığı ve aynı değerlere sahip olduğu bilinmelidir.
Sivil toplum kuruluşlarının her iki ülkede de yeri ve önemi vardır, bu anlamda her iki ülkedeki Türk sivil toplum kuruluşları arasında işbirliğini güçlendirilecek adımlar atılması ve desteklenmesi gerekmektedir. Geçmişte çeşitli nedenlerle aralarında engeller bulunan bu toplumun sosyal ve kültürel değerleri üzerine yapılacak çalışmalar onların bölgedeki varlığını belirleyecektir.