UNESCO, 2024 yılını Dîvânu Lugâti’t-Türk Yılı ilan etti
UNESCO 2024 yılını, Büyük Türk dilbilimcisi Kaşgarlı Mahmud'un şah eseri ve Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk yılı olarak ilan etti.
Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim Ve Kültür Örgütü (UNESCO) 2024 yılını, Büyük Türk dilbilimcisi Kaşgarlı Mahmud'un şah eseri ve Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk yılı olarak ilan etti.
Büyük Türk dilbilimcisi, sosyolog ve ileri gelen Karahanlı soylusu Kaşgarlı Mahmut tarafından 1074 yılında Türk dünyasına armağan edilen, Türk dilinin ilk sözlüğü Dîvânu Lugâti’t-Türk, yazılışının 950. yılında UNESCO çerçevesinde kutlanacak.
UNESCO ayrıca 2024 yılını "Dîvânu Lugâti't-Türk Yılı" olarak ilan etti. Fakat Çin yönetimi yıllardır, Uygur Türklerinin şanlı tarihini, dilini ve en önemlisi de Çin tarafından çarpıtılan sahte tarihi safsataları çürüten “Dîvânu Lugâti't-Türk” ve yazarı Kaşgarlı Mahmud’un Uygurlarla olan bağını kesmek amacıyla ciddi tahribatlar yapıyor.
Kaşgarlı Mahmud tarafından 1072'de kaleme alınan Dîvânu Lugâti't-Türk iki yılda tamamlandı. Kaşgarlı'nın bu şaheserini dönemin Türk hükümdarı Sultan Muhammed Alparslan'a takdim edileceği çeşitli kaynaklarda zikrediliyordu. Ancak Sultan Alparslan'ın şehit edilmesi sebebiyle, 1075-1095 yılları arasında Bağdat'ta hüküm süren Abbasî halifesi Muhammed el-Muktedî bi-emri'llah'a sunulmuştu.
ESER, ARAPLARA TÜRKÇE'Yİ ÖĞRETMEK AMACIYLA YAZILDI
Eser, Kaşgarlı Mahmud tarafından Araplara Türkçe’yi öğretmek ve Türkçe’nin Arapça'dan daha zengin bir dil olduğunu göstermek maksadıyla yazılan ilk Türk dili sözlüğü niteliği taşıyor. Dîvânu Lugāti’t-Türk, Türk milletinin yüceliğini anlatmak, Türk dilinin Arapça’dan geri kalmadığını göstermek ve Araplar’a Türkçe’yi öğretmek maksadıyla kaleme alındığı için Türkçe’den Arapça’ya bir sözlük şeklinde tertip edilmişti.
TÜRK DİLİNİN İLK SÖZLÜĞÜ
Türk dilinin ilk sözlüğü olan Dîvânu Lügāti’t-Türk, çeşitli Türk boylarından derlenmiş bir ağızlar sözlüğü karakterini taşıyor. Kaşgarlı Mahmud eserini yazarken o devrin Türk illerini bir bir dolaşmış ve doğrudan doğruya kendi derlediği dil malzemesine dayanıyor. Bununla birlikte eser yalnızca bir sözlük olmayıp Türkçe’nin XI. yüzyıldaki dil özelliklerini belirten, ses ve yapı bilgisine ışık tutan bir gramer kitabı; kişi, boy ve yer adları kaynağı; Türk tarihine, coğrafyasına, mitolojisine, folklor ve halk edebiyatına dair zengin bilgiler ihtiva eden, aynı zamanda döneminin tıbbı ve tedavi usulleri hakkında bilgi veren ansiklopedik bir eser niteliği de taşıyor.
QHA