Egzama Mevsimi Geldi, Kaşıntılar Başladı!

Prof. Dr. Özdemir, bahar ve yaz aylarında egzama artışına ilişkin yaptığı açıklamada, atopik dermatitin tipik deri bulgularının ciltte kuruluk, pullanma, kızarıklık ve sulanma olduğunu, en büyük şikayetin ise kaşıntıdan geldiğini belirtti.

 

Hastalığın genetik olması sebebiyle aile bireylerinde görülebildiğini ancak bulaşıcı olmadığını ifade eden Özdemir, hastalığa ilişkin şu bilgileri verdi:

 

"Egzama, hastanın yaşı ve lezyonların vücutta görüldüğü bölgelere göre üç evreye ayrılıyor. Bu evreler, infantil dönem, çocukluk dönemi ve erişkin dönem. İnfantil (bebeklik) dönem egzaması, doğumdan sonraki ilk 6 aylık zaman diliminde ortaya çıkıyor. Lezyonlar yanaklar, alın ve saçlı deride başlayıp gövde, kol ve bacakların dış yüzlerine yayılır. Kızarıklık, şiddetli kaşıntı, sulanma, kabartı, kabuklanma gözlenebilir. Çocukluk çağı egzaması, sıklıkla iki yaşından sonra ortaya çıkar. Lezyonlar genellikle bilekler, el, ayak, antekubital (dirsek ekleminin önü) ve kıvrım bölgeleri, göz ve ağız çevresinde ortaya çıkar. Erişkin dönem egzaması, çocukluk çağı egzamasının devam etmesi veya ilk kez 12-20 yaşlar arasında başlayan cilt hastalığı şeklinde ortaya çıkabilir. Cilt lezyonları sıklıkla dirsek önü ve diz arkasında bulunur. Bazen ellerde de olabilir. Genellikle ciltte çizgilenme, kalınlaşma ve rengin kahverengileşmesine neden olur."

 

Prof. Dr. Özdemir, egzama sıklığının son yıllarda giderek artmasında, genetik ve immünolojik (bağışıklık sistemine bağlı) faktörlerin yanında, değişen yaşam tarzı, beslenme ve çevresel faktörlerin de rol aldığını aktararak, "Mevsim değişimiyle beraber açık havada yürüyüş, yüzme, hayvan teması gibi değişen günlük aktiviteler de hastalığın şiddetini etkileyebiliyor. Egzama ataklarını tetikleyen faktörler; ısı ve iklim değişiklikleri, nemsiz ortam, terleme artışı, sabun veya deterjan teması, stres, sentetik çamaşırlar, parfümler, enfeksiyonlar, polenler. Egzama olarak da bilinen atopik dermatit, polen salınımının fazla olduğu bahar ve yaz aylarında en sık rastlanan hastalıklardan biri" ifadelerini kullandı.

 

Özdemir, cildin uygun ürünleri ile düzenli olarak nemlendirilmesi, nemlendirici kullanımının günde en az iki kez olması ve özellikle banyo yapıldıktan hemen sonra uygulanması, cildi tahriş etmemek için ılık su kullanılması, sabun seçimine dikkat edilmesi, normal sabun yerine kremli sabunlar tercih edilmesi ve hastalık ataklarını tetikleyebilecek faktörlerden uzak durulmasının alınabilecek önlemler arasında bulunduğunu kaydetti.


AA