İstanbul'daki haç töreninde Yunan bayrağı açıp milli marşlarını okudular!
Hazreti İsa'nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıl dönümü nedeniyle Balat'taki Aya Yorgi Kilisesi'nde ayin düzenlenip denizden haç çıkarma töreni mutat olduğu üzer
Türkiye
8 Ocak 2018

Hazreti İsa'nın doğumu ve vaftiz edilişinin yıl dönümü nedeniyle Balat'taki Aya Yorgi Kilisesi'nde ayin düzenlenip denizden haç çıkarma töreni mutat olduğu üzere bu yıl da yapıldı.
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un yönettiği ayine, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı İoannis Amanatidis, Yunanistan Ankara Büyükelçisi Petros Mavroidis, İstanbul Başkonsolosu Evangelos Sekeris'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Ayine gelenlerin güvenliği için Türk yetkililer özel tedbirler aldı.
Türkiye, farklı dinlerin özgürce ve bir arada barış içerisinde yaşandığı ülke olmaya devam ederken bu anlayışı istismar eden bazı Ortodoks Rumlar, benzeri Yunanistan'da olsa skandal sayılabilecek bir olaya imza attılar. Törene katılan İstanbullu Rumlar ile Yunanistanlı Ortodoks Yunanlar, Yunanistan bayrağı açarak Patrik Bartholomeos'un huzurunda Yunan milli marşını okudular.
Hristiyan inancına göre yapılan dini bir ayinde Yunanistan'ın milli marşının okunmasının Türk medyası ve yetkilileri tarafından engin bir hoş görüyle karşılandığı anlaşılıyor. Zira papazların ilahi okuduğu esnada gençlerin Yunanistan milli marşını okudukları, kendilerini Yunan bayrağıyla sardığı, daha sonra da büyük bir Yunan bayrağını topluca açtıkları görülüyor.
BENZER BİR OLAY YUNANİSTAN'DA YAŞANSA NE OLUR?
Yakın geçmişte yaşanan tecrübeler, benzer bir olayın Yunanistan'da sergilenmesi durumunda Yunan medyasının Yunanistan'ı ayağa kaldırıcağını, Yunan devlet yetkilileri ve hükümeti de Türkiye ve Türk Azınlığa yönelik sert bir şekilde tepki göstererek ülkede kıyameti koparacaklarını gösteriyor.
Batı Trakya'da her yıl yapılan Kur'an kursu hatim merasimlerine Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu temsilcileri katıldığı için Yunan medyası ve parti yetkilileri tarafından sert açıklamalar yapılmaktadır. Yapılan eleştirilerde Başkonsolosun söz konusu hatimlere katılması, oralarda söz alıp halkı selamlaması Yunanistan'ın içişlerine müdahale ve milli egemenliğe tecavüz olarak nitelenmektedir. Bunun yanında hatimlerde okunan Türkçe şiirler de eleştirilmekte ve Türkiye propagandası yapılıyormuş gibi gösterilerek Batı Trakya Türkleri milli bir tehdit olarak hedef gösterilmektedir.
Buna göre Türklerin anadilde şiir ve ilahi okudukları dini törenlerin bile milli tehdit olarak gösterildiği Batı Trakya'daki bir azınlık köyünde yapılacak dini törende Türkiye'den katılanlar ve azınlık insanı tarafından Türk bayrağı açılsa ve Türkiye'nin milli marşı okunsa Türkiye'deki hoşgörünün gösterilmeyeceği anlaşılıyor. Büyük ihtimalle ülke ayaklanır, hükümet ve muhalefet bir olup medya ile birlikte gece gündüz azınlığa milli düşman muamelesi yapılırdı. Erdoğan'ın geçen ayki Batı Trakya ziyaretinde siyasilerin, papazların ve basın mensuplarının yaptığı Türk aleyhtarı propaganda ve Erdoğan'ı karşılamaya hazırlanan Türk Azınlığın tehdit edilmesi bunun tipik bir örneğini teşkil etmektedir. Yunanistan'da Erdoğan'ın Batı Trakya'ya gelmemesi için Türk düşmanları tarafından imza toplandı ve bir talep mektubu ile Cumhurbaşkanı ile Başbakana gönderildi.
İSTANBUL'DAKİ RUMLAR ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARIYOR
Yunanistan'da, bırakın Türkiye vatandaşlarına, vatandaş olan Batı Trakya Türk Azınlık mensuplarına dahi Batı Trakya dışındaki Osmanlı'dan kalma Türk-İslam eseri camilerde ibadet izni verilmiyor. Yıllardır yapılan müracaatlara olumsuz cevap verilmektedir. Bunun yanında Batı Trakya'daki etkinliklere Türkiye'den resmi zevat katıldığında Yunan yönetimi ve medyası aşırı tepki göstererek Türkiye'yi "Yunanistan'ın içişlerine karışmak ve azınlık üzerinden bölgeyi kontrol etmek" ile suçlamaktadırlar.
Yunanistan'da durum böyleyken Türkiye'de İstanbul'daki gayrimüslim azınlık, Yunanistan'dan gelen Ortodoks Hıristiyanlarla birlikte her yıl dini özgürlüğün tadını çıkarıyor. Çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda şımarıyor ve kendisine o hakkı tanıyan ülkenin iyi niyetini istismar ederek egemenlik haklarına aykırı tavırların sergilenmesine kadar ileri gidiliyor.
Türkiye'deki Türk medyası Yunan bayrağının törende açılmasını gündeme taşımayarak olağan karşıladı ve meseleyi milli açıdan istismar konusu yapmaya yanaşmaması dikkat çekti. Türk milletinin farklı ülke bayraklarına karşı bir takıntısı ve ön yargısı olmadığı için Türk medyası da Yunan bayrağını saygıyla karşılayarak törende açılmış olmasını gelen misafirlerin kendilerini ifade etme çabası gibi karşıladığı anlaşılıyor.
Medyanın böyle bir törende Yunan milli marşının okunmuş olmasına dahi tepki göstermemesi, ancak Türklerin engin hoş görüsüyle açıklanabilir. Buna bağlı olarak medyanın bu konudaki tepksizliği Türkiye'nin milli konulardaki özgüveninin yüksek olmasıyla açıklanabilir. Türkiye'nin, devlet ve millet olarak Yunanistan'ı bir tehdit olarak görmediği için topraklarında Yunan hükümet yetkilileri veya bazı Yunanlıların şımarık hareketlerini de ciddiye almadığı anlaşılmaktadır.
Yunan devlet televziyonu ERT3 de bu töreni kendi ülkesinde yapılsa aynı şekilde karşılayacakmış gibi yayınlıyor. Videonun 1:34. dakikasında Yunanistan milli marşı okunmaya başlıyor:
Fener Rum Patriği Bartholomeos'un yönettiği ayine, Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı İoannis Amanatidis, Yunanistan Ankara Büyükelçisi Petros Mavroidis, İstanbul Başkonsolosu Evangelos Sekeris'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Ayine gelenlerin güvenliği için Türk yetkililer özel tedbirler aldı.
Türkiye, farklı dinlerin özgürce ve bir arada barış içerisinde yaşandığı ülke olmaya devam ederken bu anlayışı istismar eden bazı Ortodoks Rumlar, benzeri Yunanistan'da olsa skandal sayılabilecek bir olaya imza attılar. Törene katılan İstanbullu Rumlar ile Yunanistanlı Ortodoks Yunanlar, Yunanistan bayrağı açarak Patrik Bartholomeos'un huzurunda Yunan milli marşını okudular.
Hristiyan inancına göre yapılan dini bir ayinde Yunanistan'ın milli marşının okunmasının Türk medyası ve yetkilileri tarafından engin bir hoş görüyle karşılandığı anlaşılıyor. Zira papazların ilahi okuduğu esnada gençlerin Yunanistan milli marşını okudukları, kendilerini Yunan bayrağıyla sardığı, daha sonra da büyük bir Yunan bayrağını topluca açtıkları görülüyor.
BENZER BİR OLAY YUNANİSTAN'DA YAŞANSA NE OLUR?
Yakın geçmişte yaşanan tecrübeler, benzer bir olayın Yunanistan'da sergilenmesi durumunda Yunan medyasının Yunanistan'ı ayağa kaldırıcağını, Yunan devlet yetkilileri ve hükümeti de Türkiye ve Türk Azınlığa yönelik sert bir şekilde tepki göstererek ülkede kıyameti koparacaklarını gösteriyor.
Batı Trakya'da her yıl yapılan Kur'an kursu hatim merasimlerine Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosluğu temsilcileri katıldığı için Yunan medyası ve parti yetkilileri tarafından sert açıklamalar yapılmaktadır. Yapılan eleştirilerde Başkonsolosun söz konusu hatimlere katılması, oralarda söz alıp halkı selamlaması Yunanistan'ın içişlerine müdahale ve milli egemenliğe tecavüz olarak nitelenmektedir. Bunun yanında hatimlerde okunan Türkçe şiirler de eleştirilmekte ve Türkiye propagandası yapılıyormuş gibi gösterilerek Batı Trakya Türkleri milli bir tehdit olarak hedef gösterilmektedir.
Buna göre Türklerin anadilde şiir ve ilahi okudukları dini törenlerin bile milli tehdit olarak gösterildiği Batı Trakya'daki bir azınlık köyünde yapılacak dini törende Türkiye'den katılanlar ve azınlık insanı tarafından Türk bayrağı açılsa ve Türkiye'nin milli marşı okunsa Türkiye'deki hoşgörünün gösterilmeyeceği anlaşılıyor. Büyük ihtimalle ülke ayaklanır, hükümet ve muhalefet bir olup medya ile birlikte gece gündüz azınlığa milli düşman muamelesi yapılırdı. Erdoğan'ın geçen ayki Batı Trakya ziyaretinde siyasilerin, papazların ve basın mensuplarının yaptığı Türk aleyhtarı propaganda ve Erdoğan'ı karşılamaya hazırlanan Türk Azınlığın tehdit edilmesi bunun tipik bir örneğini teşkil etmektedir. Yunanistan'da Erdoğan'ın Batı Trakya'ya gelmemesi için Türk düşmanları tarafından imza toplandı ve bir talep mektubu ile Cumhurbaşkanı ile Başbakana gönderildi.
İSTANBUL'DAKİ RUMLAR ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARIYOR
Yunanistan'da, bırakın Türkiye vatandaşlarına, vatandaş olan Batı Trakya Türk Azınlık mensuplarına dahi Batı Trakya dışındaki Osmanlı'dan kalma Türk-İslam eseri camilerde ibadet izni verilmiyor. Yıllardır yapılan müracaatlara olumsuz cevap verilmektedir. Bunun yanında Batı Trakya'daki etkinliklere Türkiye'den resmi zevat katıldığında Yunan yönetimi ve medyası aşırı tepki göstererek Türkiye'yi "Yunanistan'ın içişlerine karışmak ve azınlık üzerinden bölgeyi kontrol etmek" ile suçlamaktadırlar.
Yunanistan'da durum böyleyken Türkiye'de İstanbul'daki gayrimüslim azınlık, Yunanistan'dan gelen Ortodoks Hıristiyanlarla birlikte her yıl dini özgürlüğün tadını çıkarıyor. Çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda şımarıyor ve kendisine o hakkı tanıyan ülkenin iyi niyetini istismar ederek egemenlik haklarına aykırı tavırların sergilenmesine kadar ileri gidiliyor.
Türkiye'deki Türk medyası Yunan bayrağının törende açılmasını gündeme taşımayarak olağan karşıladı ve meseleyi milli açıdan istismar konusu yapmaya yanaşmaması dikkat çekti. Türk milletinin farklı ülke bayraklarına karşı bir takıntısı ve ön yargısı olmadığı için Türk medyası da Yunan bayrağını saygıyla karşılayarak törende açılmış olmasını gelen misafirlerin kendilerini ifade etme çabası gibi karşıladığı anlaşılıyor.
Medyanın böyle bir törende Yunan milli marşının okunmuş olmasına dahi tepki göstermemesi, ancak Türklerin engin hoş görüsüyle açıklanabilir. Buna bağlı olarak medyanın bu konudaki tepksizliği Türkiye'nin milli konulardaki özgüveninin yüksek olmasıyla açıklanabilir. Türkiye'nin, devlet ve millet olarak Yunanistan'ı bir tehdit olarak görmediği için topraklarında Yunan hükümet yetkilileri veya bazı Yunanlıların şımarık hareketlerini de ciddiye almadığı anlaşılmaktadır.
Yunan devlet televziyonu ERT3 de bu töreni kendi ülkesinde yapılsa aynı şekilde karşılayacakmış gibi yayınlıyor. Videonun 1:34. dakikasında Yunanistan milli marşı okunmaya başlıyor: