Başpiskopos'tan ABD ve AB'ye Türkiye çağrısı: Durumumuz çok zor

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türk Yönetimi münhasır ekonomik bölgesinde bir alanı İtalyan doğalgaz arama şirketine ruhsatlandırmasıyla başlayan gerginlik devam ediyor. Buna siyaset yapan kilise mensupları da benzin döküyor.

Türkiye'nin meseleyi diplomatik yollara çözme gayretine rağmen Rum tarafından sorunu 'çok uluslu' hale getirme yolunda adımlar geliyor. Rum kilisesinin başı Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu II. Hrisostomos 'Geri adım atmamalıyız, ABD ve Avrupa'yı sorumluluk yüklenmeye çağırıyorum' açıklaması yaptı. Tea Nea gazetesi de ABD ve AB'nin dikkatlerinin 'başka alanlarda' yoğunlaştığı bir dönemde Yunanistan ve GKRY'nin Doğu Akdeniz'deki durumunun zorlaştığını yazdı.

'ABD VE AVRUPA SORUMLULUK YÜKLENSİN'

Doğu Akdeniz'de 4 gündür devam eden gerilimle ilgili süreç devam ederken hem Rum kesimi hem de Yunanistan'da basın süreci yakından takip ediyor. Atina basınından Dimokratia gazetesi Türkiye'nin Kardak'tan sonra Doğu Akdeniz'de de ilk kez söylemden eyleme geçtiğini yazarak bölgede Türkiye'nin 6 savaş gemisi olduğunu belirtti. Güney Kıbrıs Rum Kilisesi'nin Başpiskoposu Hrisostomos da yaptığı açıklamada 'Geri adım atmamalıyız. ABD ve Avrupa'yı bu kışkırtmalar karşısında sorumluluk yüklenmeye çağırıyorum' ifadelerini kullandı.

Başpiskopos Hristosmos, sıkça tartışmalara neden olacak açıklamalarda bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde de "Kıbrıslı Türkler aslında ekonomik baskılarla din değiştirmiş Hristiyan Rumlardır" ifadelerini kullanarak skandala imza atmıştı.

'ABD ve AB BAŞKA KONUYA ODAKLANMIŞ'

Öte yandan haftalık Ta Nea gazetesi ise Saipem platformunun engellenmesinin İtalyan şirketini bir açmaza soktuğu, eğer şirket geri adım atarsa bunun şirketin prestijine zarar vereceği, bölgede ciddi mali yatırımı bulunan şirketin geri adım atmaması durumunda ise 'gittikçe artan Türk tehditleriyle karşılaşacağını' yazdı. Türk tarafının bir sonraki adımının ne olacağının sorunun en önemli bilinmezi olduğunu vurgulayan gazete, Türkiye'nin bölgeye sondaj gemisi göndermesi halinde neler olabileceğini kimsenin tahmin edemeyeceğini, ABD ve AB'nin dikkatlerinin başka alanlarda yoğunlaştığı bir dönemde Yunanistan ile Gkry'nin Doğu Akdeniz'de 'Münhasır Ekonomik Bölge' (MEB) ilan etmesinin çok zor olduğunun açıkça ortaya çıktığını yazdı.