Mitarakis: Türkiye Afgan göçmenler için güvenli bir ülke

Hükümetin, Afganistan'dan gelecek olası göçmen akınına karşı sınırlarındaki denetimleri yoğunlaştırma kararı aldığı bildirildi.

Yunanistan'ın resmi ajansı ANA-MPA, Başbakan Kiryakos Miçotakis başkanlığında gerçekleştirilen Olağanüstü Dışişleri ve Savunma Konseyi (KYSEA) Toplantısı'nda, Afganistan'daki son gelişmelerin değerlendirildiği ve ülke sınırlarının korunması için planlamaların ele alındığını duyurdu.

Toplantının ardından yapılan açıklamada, Afganistan'daki Yunan birlikleriyle iş birliği yapmış Afganların ve ailelerinin kurtarılmasının ve güvenli şekilde getirilmesinin, hükümetin önceliği olduğunun vurgulandığı belirtildi.

"ÜLKEMİZ, AFGAN GÖÇMENLER İÇİN AVRUPA'YA GİRİŞ KAPISI OLMAYACAK

Hükümetin ayrıca yeni bir insani krizden kaçınılması için Avrupa düzeyinde olduğu kadar ikili ve ulusal düzeyde sınırların korunması ihtiyacının planlanmasının konuşulduğu da aktarıldı.

Yunanistan Göç Bakanı Notis Mitarakis, toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın Afgan göçmenleri kabul etmeyeceğini belirterek, "Ülkemiz yasa dışı Afgan göçmenler için Avrupa'ya giriş kapısı olmayacak." dedi.

"TÜRKİYE AFGAN GÖÇMENLER İÇİN GÜVENLİ ÜLKE"

Afgan göçmenlerini almayacaklarını Yunanistan'ın Afganistan'a sınırı olmamasını gerekçe gösteren Mitarakis, Türkiye'nin ise "Afgan göçmenler için güvenli ülke olduğunu" söyledi. 

MİTARAKİS'İN İFADELERİ SORU İŞARETLERİNE NEDEN OLDU

Bakan Mitarakis'in dikkat çeken "Türkiye'nin Afgan göçmenler için güvenli ülke olduğu" ifadesi soru işaretlerine neden oldu. Kamuoyunda, "Bakan Afganistan ile sınırı olmayan Türkiye'ye gitmeye mi teşvik ediyor? ve "Yunanistan göçmenler için güvenli ülke değil mi?" sorularını akıllara getirdi.

Öte yandan hükümetin Afganistan konusundaki tutumu ve KYSEA Toplantısı'nda alınan kararlar, Yunan basınında da çeşitli eleştirilere neden oldu.

HÜKÜMETİN AFGANİSTAN TUTUMUNA TEPKİ

Atina'da yayımlanan Efimerida ton Sintakton gazetesinin internet sitesindeki haberde, Miçotakis başkanlığındaki Dışişleri ve Savunma Konseyi Toplantısı'nda alınan kararlar eleştirilerek, "Hükümet, uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde zulme uğrayan insanları korumak yerine onları önleme konusunda katı bir çizgide ısrar ediyor." denildi.