29 Ocak’ları doğuran uygulamalar devam ediyor
Batı Trakya Türk Azınlığı, 26 Ocak ile başlayan ve 29 Ocak 1988 tarihindeki olaylarla zirveye ulaşan, Yunan devletinin milli kimliği inkâr etmesine, antidemokra
Batı Trakya Türk Azınlığı, 26 Ocak ile başlayan ve 29 Ocak 1988 tarihindeki olaylarla zirveye ulaşan, Yunan devletinin milli kimliği inkâr etmesine, antidemokratik uygulamalara, sindirme ve asimile politikalarına dur demek için binlerce kişiyle sokaklara dökülerek sesini tüm dünyaya haykırdığı “Milli Direniş”i GTGB’inde düzenlenen anma etkinliği ile kutladı.
29 Ocak 1988 Azınlığın tarihe yazdığı Milli Direniş sürecinde yaşananlar
Batı Trakya’da binlerce Türk’ün 29 Ocak 1988 yılında Milli Direnişe geçerek Yunan devletinin baskıları ve uygulamalarını bütün dünyaya haykırması azınlık tarihinde dönüm noktası olmuştur. 29 Ocak’ları tetikleyen kıvılcım 4 Kasım1987’de Yunanistan Yargıtayı’nın, “Batı Trakya’da Türk yoktur” gerekçesiyle Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve Gümülcine Türk Gençler Birliği”nin kapatılması kararını onamasıdır. Yargıtay’dan karar 4 Kasım’da çıkmasına rağmen Batı Trakya Türk Azınlığı kararı ancak 5 Ocak1988 tarihinde öğrenmesi ve Yunan devletinin “kimliği inkâr” etmesi haksızlıklardan bıkan Batı Trakya Türk Azınlığı’nın tepkilerini daha da arttırmıştır. Azınlık Yüksek Kurulu, “Türk kimliğini” inkâr eden Yunan devletinin uygulamalarını protesto etmek ve dünyaya duyurmak amacı ile 26 Ocak’ta yaptığı toplantıda 29 Ocak 1988 günü Cuma namazından sonra Gümülcine Eski Camii’nden Valilik Konağı’na kadar bir yürüyüş düzenleme kararı aldı. Bu karar, devlet mercilerine de bildirildi. Yunanistan bu yürüyüşe izin vermedi ve Gümülcine radyosundan Türklerin yürüyüş için toplanmasının yasaklandığını hem Yunanca hem de Türkçe duyuruldu. Ancak, Batı Trakya Türk Azınlığı, Yunan devletinin baskılarını dünyaya duyurmakta kararlıydı. Bu nedenle, radyodan duyurulan yasağa, yollarda kurulun polis barikatlarına rağmen İskeçe’den ve Meriç’ten binlerce Türk Gümülcine’ye akın etti. Yürüyüşü durdurmak için Eski ve Yeni Camii ibadete kapatıldı, bununla birlikte Kavala’dan Gümülcine’ye polis takviyesi yapıldı. Gümülcine’ye ulaşan ve şehrin girişlerinde polis barikatlarına takılan Türklerin sayısı 20bin’e yakındı. Devlet yetkilileri, göstericilerin dağılmasını istedi. Bağımsız Milletvekili Ahmet Faikoğlu toplanan kalabalığa yaptığı konuşmadan sonra kalabalık dağılmaya başladığı sırada bazı Türklerin polis tarafından tutuklandığı haberlerinin gelmesiyle gösteri yürüyüşe dönüştü. Yürüyüşte birçok azınlık ferdi dövüldü, şiddete maruz kaldı ve tutuklandı.
29 Ocak 1990 yılında azınlık insanına ait 400 iş yeri yerle bir edildi
1988 yılındaki gösterilerle Batı Trakya Türk Azınlığı Yunan devletinin baskılarına, sindirme politikalarına tepkisini gösterdiyse de devlet politikasını değiştirmedi, baskılarını devam ettirdi. Azınlık Yüksek Kurulu, 29 Ocak 1990 yılında, Ocak1988’de yaşananları anmak için Eski Cami’de mevlit düzenleme kararı aldı. Azınlığın önde gelenleri toplumu düzenlenecek anma etkinliği konusunda haberdar etmeye çalıştığı 28 Ocak günü Yunan yerel radyolarından gerçekle ilgisi olmayan bir haber yayıldı. Bu haber, hastanede bir Yunanlı’nın bir Türk tarafından öldürüldüğü yönündeydi. Bu tamamen 29 Ocak anma etkinliğini engellemeye yönelik gerçek dışı bir haberdi. Haberle birlikte Gümülcine-Maronia Kilisesi Metropoliti Damaskinos’un etkinliği engellemeye yönelik Yunanlılara yaptığı çağrı anma gününde olayların büyümesine neden oldu. Türkler mevlit için Eski Camii’nde toplandığı sırada Yunanlılar ise gruplar halinde Türklerin kahvehanelere ve dükkânlara taşlarla sopalarla zarar veriyordu. Yapılan saldırıları duyan Türkler sığınmak için Eski Cami’den Gümülcine Türk Gençler Birliği’ne girmek istedi ancak polisler buna izin vermedi. Polisler bir yandan Türklerin GTGB’ne gitmelerini engellerken, diğer taraftan ise azınlık işyerlerine verilen zararları görmezden geldi. 1000’e yakın olan saldırganlar olaylarda 400 işyerine saldırarak zarar verdi. Azınlık işyerine yapılan saldırılar büyük maddi hasarlara yol açtı.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı 29 Ocak 1988’i ve 29 Ocak 1990’ı tarihe yazdı. Yaşanan bu olaylarda azınlık omuz omuza geldi. Birlik beraberliği en güzel şekilde ortaya koydu ve Yunan devletine dur demeye çalıştı. 26-29 Ocak’lar Batı Trakya Türk Azınlığı’nın Milli Direnişini simgeleyen gurur duyduğu günler oldu. Yaşanan olaylardan tam 25 yıl (çeyrek asır) geçmesine rağmen ve 29 Ocak’lar hakların alınması için azınlık açısından dönüm noktaları olmuşsa da, azınlık halen bazı hakların haricinde çoğu haklarını alamadı ve Yunan devleti antidemokratik uygulamalarına birçok alanda devam ediyor.
GTGB’deki anma etkinliğinde 29 Ocaklar yeniden hatırlandı
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu, etnik kökeninin Yunan yönetimi tarafından inkâr edilmesini kabul etmeyen Batı Trakya Türk Azınlığı’nın 29 Ocak 1988'de yollara dökülerek "Milli Kimliği"ni bütün dünyaya haykırmışının 25. Yıldönümü dolayısıyla 29 Ocak 2013 Salı günü Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde anma etkinliği düzenledi. Anma etkinliğinde yapılan konuşmalarla 29 Ocak’lar yeniden hatırlandı.
Anma etkinliğinde Danışma Kurulu Başkanı İsmet Kadı, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, DEB Partisi Başkanı Mustafa Aliçavuş, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kara ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Mehmet Emin yaptıkları konuşmalardan 29 Ocak’lar da yaşananlar ve aradan 25 yıl geçmesine rağmen Yunan devletinin azınlığa yönelik uygulamalarla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaştılar.
Anma etkinliği 29 Ocak’larda mücadele vermiş ve yaşamını yitirmiş olanlar anısına 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından 29 Ocak’ları anlatan video katılımcılara izletildi daha sonra da konuşmalara geçildi.
Yapılan konuşmalarda Yunan devletinin azınlığa karşı antidemokratik uygulamalarına devem ettiği, azınlığın birçok alanda haklarını hala elde edemediği ve azınlık açısında geçen 25 yıl içerisinde çok fazla şeyin değişmediğini, azınlığın birlik beraberliğini koruması gerektiği belirtildi. Konuşmalarda öne çıkan konu “240 İmam Yasası” oldu. Bu konudaki ortak mesaj, azınlığın din özgürlüğüne darbe indiren 240 İmam Yasası’nın 2007 yılında uygulanamadığı gibi bundan sonra uygulanmaması için toplumun birlik beraberlik içerisinde hareket ederek bu antidemokratik uygulamanın hiçbir surette kabul edilmemesi çağrısında bulunuldu.
Anma etkinliğinin son bölümünde ise Güney Meriç Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu ve Yalımlılı Cahit İmam 29 Ocak’ta yaşadıkları anılarını katılımcılarla paylaştılar.