ABTTF Başkanı Habipoğlu’na Dava Açtılar

Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) başkan yardımcıları Bülent Ekrem ve İbrahim Yusuf Hüseyin, usulsüzlük yaptığı gerekçesiyle başkan Halit Habipoğlu’nu mahkemeye verdiler. Başkan yardımcılarının hukuki süreci devam ediyor.

Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu (ABTTF) 19. Olağan Genel Kurulu 13 Haziran 2015’te Almanya’nın Gießen şehrinde gerçekleşmiş, yeni Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulları seçimleri yapılmıştı.

ABTTF 19. Dönem Yönetim Kurulu’na seçilen üyeler 20 Haziran 2015 Cumartesi akşamı kendi aralarında yaptıkları toplantıda görev dağılımını yapılmışlardı.

Toplam 11 kişiden oluşan ABTTF Yönetim Kurulu’nda 8 üyeye (sivil toplum kuruluşunda pek de rastlanmayan bir durum) başkan yardımcılığı görevi verilmişti.

Seçimlerde başkan Halit Habipoğlu’nu geride bırakarak ikinci sıradan yönetime seçilen İbrahim Yusuf Hüseyin ve beşinci sıradan seçilen Bülent Ekrem’e yönetim kurulu tarafından başkan yardımcılığı görevi verilmişti.

ABTTF 19.Dönem Yönetim Kurulu göreve başladıktan birkaç ay sonra başkan yardımcısı Bülent Ekrem ile başkan Halit Habipoğlu arasında anlaşmazlık yaşanmaya başlandı. Başkan Habipoğlu başkalığındaki ABTTF yönetimi yaptığı toplantının ardından Bülent Ekrem başkan yardımcılığı görevinden alındı. Yerine Sami Yusuf getirildi.

Görevden alınan Bülent Ekrem, Alman Dernekler Kanunu’na göre usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu ve yönetim kurulu üyelerine karşı hukuki süreç başlattığını belirtmişti. Bülent Ekrem, konu ile ilgili basına gönderdiği açıklamada;

“Halit Habiboğlu’nun altına imza attığı bütün iddalar asılsız ve yalandır. Kendisine ve arkadaşlarına tarafımdan "Onuru-iade” için ve derneklere gönderdiği yazıdan “yalan ithamlardan” dolayı dava açılmıştır. Dolayısıyla hukuki sürecin tamamlanmasına kadar Alman Dernekler Kanunlarına göre Genel Başkan Yardımcılığım ve ABTTF'yi temsil hakkım devam etmektedir!” demişti.

Bülent Ekrem’in hukuki süreci devam ederken ABTTF Sosyal, Kültürel ve Sportif Faaliyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı İbrahim Yusuf Hüseyin de başkan Halit Habipoğlu’nu mahkemeye verdi. Başkan yardımcısı İbrahim Yusuf Hüseyin, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunları belirtmektedir;

İbrahim Yusuf İsmail: “Habipoğlu’na "DUR" deme zamanı gelmiştir”

“ABTTF'nin içinde yaşanan fırtınaları herkes bilmektedir. Başkan Habipoğlu’nun usul hatalarına ve milletimizi sömüren derneklerin içinde parçalamasına hatta Alman Dernek Yasaları’nı hiçe sayan aynı fikirde olmayan bizlere çamur atması, seçim öncesi bütün sahtekârlıklarla marifetini sergileyip derneklerimizi federasyondan çıkartmış, Lipstadt Derneği’mizi bir yıldır ABTTF kapısında beklettiği gibi, azınlığın bir kısmını da tartışmaya sokup bölücü Habipoğlu’na "DUR" deme zamanı gelmiş ve geçmiştir. Bu adama bugün arka çıkanlar, er geç bunun iç yüzünü görecek ve pişmanlık duyacağından hiç şüpemiz yoktur. Biz yönetim kurulu üyelerini telefonla arayarak Ekrem Bülent'in görevini sözde zarar veriyor bahanesi ve iftiralarla Habipoğlu sahte imzalar kullandığı ortaya çıkmıştır. Kendisine ret ettiğimi defalarca söylememe rağmen çekimser kaldığımı idda etmiştir. Bülent Ekrem'e yapılanın yalnış olduğunu defalarca söylemem onun için suç unsuru oluşturmuş ve bu yanlışa karşı fikir belirttiğim için benim Sosyal, Kültürel ve Sportif Faaliyetlerden Sorumlu Başkan Yardımcılığı’mı sözde elimden almıştır. Bülent’e oynadığı oyunu bana da oynamaya kalktı. Genel Kurul bana kendisinden de daha fazla güvenmiş ve inanmış. Daha fazla oy vermesine rağmen bu yalnışı da 20 yıldır alışkanlık haline getiren Habiboğlu yine tekrar etmiştir. Bu imzalar ne usulen ne ahlâken ne de vicdanen doğru değildir, yalnıştır. Bu yüzden kendisi ve altına elektronik imza atan herkes Alman yasaları karşısında kanatimizce suçludur. Bülent Ekrem'den sonra ben de haklı olarak imza atan herkese dava açmaya karar verdiğimi ve konu yargıya intikal ettiğini kamoyuna saygıyla duyururum. Direniyoruz sonuna kadar direneceğiz.”

ABTTF’de uzun yıllar başkanlık yapan Halit Habipoğlu, son dönemlerde yönetime giren bazı üyelerle anlaşmazlık yaşamakta, üyeler tarafından eleştirilmektedir. Hatırlanacağı üzere başkan Habipoğlu, 18. Dönem Yönetim Kurulu üyeleri Erdin Kazımoğlu, Bülent Ekrem, Dr. Mesut Hüseyin ve daha üç üye ile de sorun yaşamış, anlaşmazlık üyelerin istifası ile sonuçlanmış ve yönetime yedek üyeler dahil olmuştu.

İstifa eden 18. Dönem Yönetim Kurulu üyeleri ile başkan Habipoğlu arasında yaşanan sorunlar istifaların ardından sona ermişti. Ancak başkan Habipoğlu için durum bu kez farklı görünüyor. Mesele hukuki sürece dönüşmüş durumda.

Başkana karşı başlatılan hukuki sürecinin nedenlerini dava açan başkan yardımcılarından biri olan Bülent Ekrem’e sorduk.

Bülent Ekrem: “Habipoğlu’na göre tek başına müftümüzü ve yöneticileri ziyaret etmek suç”

“Son günlerde Almanya’da yaşananlar bizler için kolay bir durum değil. Bizler derneklere federasyonlara zembille çatıya indirilmedik. Yıllardır derneklerimize çocuk yaştan bugüne kadar hizmetlerde bulunduk. Vasfımıza icra edecek tecrübe ve birikime sahip insanlarız. Habipoğlu, Avrupa’da kendini yetiştirmiş belirli vasıflara sahip olan hak ve hukukunu iyi bilen aklı selim insanlara tamamen karşı bir duruşu var, “tabiri caizse tam bir köykurnazı". Her seçim öncesi karşı fikri olan bu gibi dernekleri ya üyelikten atıyor ya da derneklerinde bazı bir takım sorunlar yaratıp, seçime gidiyor. Son seçimde de 1996 yılında kendi imzası ile kabul ettiği İngiltere Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği’nin üyeliğine son verdi. Kendine yakın derneklerin aidatlarını ödeme ve hatta yol masraflarını kendisi ödeyerek seçime sokuyor. Bu da yetmemiş gibi hayali dernekler kurarak, tamamen kuralsız hukuksuz bir seçime gidiyor. 20 yıllık saltanatını bu şekilde gerçekleştirdi. Bugüne kadar bizler mensubu olduğumuz çatı zarar görmesin diye hep sessiz kaldık. Arkadaş bu sessizliğimizi binlerce Batı Trakyalıyı aptal yerine koyarak değerlendirdi. Ona karşı olan bazen 7-8 derneği birden üyelikten attığı veya dondurduğu dernekler oldu, bazen de dernekleri hiçe saydı. Geçen dönem de 13 derneğimiz Tüzük gereği imzasını topladı. Çoğunluğu oluşturmalarına rağmen, genel kuruluna gitme taleplerini red etti. Bu derneklerimiz kendilerine hukuk yolu açılmasına rağmen yine birliğimize aman zarar gelmesin diye bu yoldan son anda döndüler. Şu an akademisyen, doktor, hukukçu ne kadar tahsilli arkadaşımız varsa her biri dışarda! Bazı derbeklerimiz yıllardır ABTTF'in kapısında üye olmayı bekliyor. Sudan sebeplerle üyeliğe alınmıyor. Son iki dönem halkın oyları ile göreve gelmeme rağmen bize oynamadığı oyun kalmadı. Geçen 18'inci dönem başta üç sonradan iki, denetim kurulundan da bir toplam altı kişi istifa etti. Bu dönem ise 2015 yılında seçimden hemen sonra ülkemde memleketimde her yıl olduğu gibi tatilimizi yaptık. Kendi köyümün derneğini, İskeçe Faziletli müftümüzü, İTB, SYRİZA Partisi İskeçe Milletvekilimiz Sayın Zeybek'i, DEB Partisi İskeçe ofisini ziyaret ettim. Gümülcine Valiliği’nde Sayın Mustafa Katrancı’yı ziyaret ettim. Zaman buldukça kısa nezaket ziyaretleri gerçekleştirdik. Bu ziyaretlerimin öncesinde tüm YK herkesi davet ettim. İbrahim Yusuf katılabildiğine katıldı. Bunun dışında katılan olmadı. DEB Partisi bir toplantı gerçekleştirdiği akşam oğlum hastalandı. Eşim Türkiye vatandaşı. Dolaysıyla Yunanca bilmediği için ben ilgilenmek zorunda kaldım. Avdira Sağlık Ocağı’na gittik, toplantıya katılamadım. Yönetici arkadaşlarımdan özür diledim. Yukarıdaki bu ziyaretlerim Habipoğlu’nun yazısında suç unsuru var sayılmış. Tatil sonrası 29 Ekim’de benim yalnız başıma ziyaret etme hakkım olmadığından Genel Başkan Yardımcılığımı disipline bile gerek duymadan elimden aldığını açıklamıştır! Biz Afrika’nın gelişmemiş çöllerinde yaşamıyoruz. Merdiven altı işler de yapmıyoruz. Bana ABTTF'e zarar verdiğimden dolayı yukardaki ziyaretleri suç unsuru diye önüne koyacak adam Başkan olduğunu idda edemez. Meşru sayılamaz destek veren ve bizi ilgilendirmez diyen tüm kanaat önder, lider kişiler Halit’in bu oyunlarına sebep olur! Bu yüzden biz Alman yasalarına, hukukuna ve adaletine güvendik. Kendi içimizde birbirimizin hakkını ve hukukunu sağlayamayanlar, arayamayanlar bu milletin hakkını arıyorum iddasında bulunmaları tatmin edici değildir. İnsan onuru ve şerefi her şeyin üstündedir dedik bu yola baş vurduk.” dedi.

İki başkan yardımcısı sonuç alana kadar hukuki süreci devam ettirmeye kararlı görünüyor. Başkan Halit Habipoğlu kendisine yönelik açılan iki dava ile ilgili bugüne kadar sessizliğini korudu. Kendisini usulsüzlükle suçlayan ve dava açan başkan yardımcılarıyla ilgili bundan sonraki süreçte herhangi bir açıklama yapıp yapmayacağı merak konusu.