Batı Trakya Türklerine dayatılan müftülerin Millet'e açtıkları dava 2. kez ertelendi
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na müftü olarak dayatılan Mehmet Emin Şinikoğlu ve Cemali Meço, Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer ve gazeteni

Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'na müftü olarak dayatılan Mehmet Emin Şinikoğlu ve Cemali Meço, Millet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Cengiz Ömer ve gazetenin başyazarı İlahiyatçı Feyzullah Hasankahya'ya açtıkları dava 2. kez ertelendi.
Uluslararası anlaşmalar, kanunlar ve Müslüman Türk Azınlığın iradesi hiçe sayılarak müftülüklerin başına getirilen İskeçe'deki Mehmet Emin Şinikoğlu ile Gümülcine'deki Cemali Meço, İskeçe mahkemesine başvurarak Cengiz Ömer ve Feyzullah Hasankahya hakkında 3 Nisan 2017'de hakaret davası açmıştı. Adı geçenler, Millet gazetesinde Feyzullah Hasankahya'nın adıyla yayımlanan yazıda kendilerine hakaret edildiği gerekçesiyle İskeçe savcılığı nezdinde şikayette bulunmuştu.
İskeçe 3 Hakimli Ceza Mahkemesi'nde 16 Ocak 2018'de görüşülmesi gereken dava Gümülcine atanmış müftünün mazeret bildirerek katılmaması ve davalı tarafın da talebi üzerine 20 Şubat 2018 tarihine ertelenmişti. Ancak bu kez her iki tayinli müftünün de mahkemeye gelmemesi üzerine dava ikinci kez ertelendi. Mahkeme heyeti, davacı olan tayinli müftülerin şikayetçi taraf olarak mutlaka dinlenmeleri gerektiğine hükmederek davayı 5 Haziran 2018 tarihine erteledi.
Mahkemeyi Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, DEB Partisi Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Sabık Belediye Başkanları Mustafa Cukal ve Mustafa Aga, sabık milletvekili Çetin Mandacı, İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, İskeçe Türk Birliği Asbaşkanı İsmet Tüccar, Çınar Derneği Başkan Yardımcısı Bilal Budur başta olmak üzere birçok kuruluşun temsilcileri ve çok sayıda soydaş izledi.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın en önemli kurumlarından olan müftülüklerdeki sorunları ve halkın bu konudaki rahatsızlığını yazılarına yansıtan Feyzullah Hasankahya, İskeçe'de seçilmiş müftülüğe bağlı bir din alimi, araştırmacı-yazardır. Kaleme aldığı yazılarla, topluma dayatılarak göreve getirilen atanmışların anlaşma ve kanunlara uygun seçilmedikleri için milletin müftüleri olamayacaklarını ve İslam'a aykırı icraatlarıyla da İslam'a ve Müslümanlara leke sürdükleri için müftü sıfatını taşımaya layık olamayacaklarını, dolayısıyla dinlerine ve inananlara ihanet içerisinde olan çakma müftüler olduklarını savunmuştu.
Batı Trakya Türk Azınlığı, 1980'li yıllarda patlak veren müftülük sorununun çözümü için yıllardır mücadelesini sürdürmektedir. Azınlık basını da bu mücadelede payına düşeni yaparak toplumu bu konuda bilgilendirerek ışık tutmaktadır. 1913 Atina ve Lozan Antlaşmalarıyla müftülerini seçme hakkına sahip olan Batı Trakya Türkleri, keyfi uygulamalarla gayri hukuki olarak ellerinden alınan bu hakkın iadesini talep etmektedirler.
ÇİPRAS DA ATANMIŞ MÜFTÜLERİN "SORUN" OLDUĞUNU İTİRAF ETMİŞTİ
Başbakan Aleksis Çipras da devlet tarafından atanan müftülerin Batı Trakya'daki azınlık tarafından tanınmadığını belirterek bu konuda yıllardır izlenen yanlış ve haksız politikayı itiraf etmişti.
Çipras "Bu konu, doğrudan Yunan vatandaşı Müslümanlarla ele alınmalı. Böylece bu konu bir an önce halledilsin ve kalıcı bir yasal düzenleme gerçekleştirilebilsin. Bu konuyu halletmemiz lazım. Çünkü bu ne Yunanistan'a fayda sağlıyor, ne de azınlığın kendini huzurlu hissetmesine yardımcı oluyor." değerlendirmesinde bulunarak ezber bozmuştu.
Sorunun birkaç gün içinde çözülecek bir mesele olmadığını vurgulayan Çipras, "Yunan devletinin tanıdığı dini liderlerin azınlık tarafından kabul gördüğü ve sorgulanmadığı bir noktaya ulaşalım istiyoruz." diye konuşarak tarihi bir itirafta bulunmuş ve azınlığı bu sorunun çözümü noktasında umutlandırmıştı.