Danışma Kurulu: Haklarımız Verilmezse Demokratik Sert Eylem Başlatırız

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu son dönemde Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik baskı ve söylemleri değerlendirmek üzere toplandı. Batı Trakya Türkleri'nin milli kimliğine yönelik gerek Cumhurbaşkanı Pavlopulos gerekse Dışişleri Bakanı Kotzias'ın söylemleri, Yüksek Tahsilliler Derneği'nin iki şubesinin kapatılması ve daha öncesinde meydana gelen bazı hadiseler toplantıda değerlendirildi. Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu en yüksek organlara Batı Trakya Türkleri'nin bu durumlardan meydana gelen endişe ve taleplerini aktarmak üzere bir kurul oluşturdu.

Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu 31 Mayıs Salı günü Gümülcine'de toplandı. Yaklaşık iki saat süren toplantının ardından Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete bir açıklama yaptı. Mete açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bugünkü toplantıda Danışma Kurulu, milletvekili, belediye başkanları ve eyalet başkan yardımcılarına en yüksek organlara durumu aktarmaları için görev vermiştir. Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin şubeleri kapatılmasından önce azınlıkla ilgili Cumhurbaşkanının söylemi, Dışişleri Bakanının söylemi, DEB partisinden arabanın çalınıp geri verilmemesi, İskeçe Müftülüğü’nün bir elemanının kaçırılıp müftüye tehditlerin yapılması ve son olarak BTAYTD’nin şubelerinin kapatılması. Dolayısıyla son günlerde azınlığa karşı yapılan baskının en yüksek organlara aktarılması için görev vermiştir. Bu arkadaşlar en yüksek temsili yetkisi olan kişilere durumu aktaracaktır. Oradan alacağımız cevaba göre azınlık tepkisine devam edecektir. Eğer yüksek olan seçilmiş yetkililer buradaki sıkıntıları durdurur, azınlığı muhatap alır ya da azınlığa gerekli haklar verilirse amenna. Ama olmazsa tatlı sert yani demokratik sert diye nitelendireceğimiz yürüyüşe kadar varabilecek eylemlerin kararını almıştır. Oradan gelecek cevaba göre bunları önümüzdeki günlerde değerlendireceğiz.”

İskeçe Müftüsü Ahmet Mete Şahin köyünde 29 Mayıs Pazar günü yapılan hatim merasiminde de soydaşlara hitaben yaptığı konuşmada bu konuları ele almış, son dönemdeki söylem ve eylemlerin kabul edilemeyeceğini ve gerekirse demokratik bir şekilde bir yürüyüş yapılabileceğini söylemişti.