Din Özgürlüğümüze büyük bir darbe indirildi
Bu hafta, (Salı ve Çarşamba) Helen Parlamentosu’nda Azınlık ile ilgili yapılan bazı tartışmaları Meclis TV’den izledik. Netice olarak Çarşamba günü yapılan görü
Bu hafta, (Salı ve Çarşamba) Helen Parlamentosu’nda Azınlık ile ilgili yapılan bazı tartışmaları Meclis TV’den izledik. Netice olarak Çarşamba günü yapılan görüşmeler ve oylama sonucunda ND, PASOK, BAĞIMSIZ YUNANLILAR VE ALTIN ŞAFAK partilerinin tam desteğiyle “240 İmam Yasası” parlamentoda kabul edildi. Sözkonusu yasanın kabul edilmesiyle Batı Trakya Türkleri’nin DİN ÖZGÜRLÜĞÜNE bir kez daha büyük bir darbe vurulmuş oldu.
Bu yasaya göre Kur’an öğretimini azınlığın uygun gördüğü değil, devletin uygun gördüğü kişiler yapacak. Bu yasayla asıl amaç, azınlığın din işlerine müdahale ederek devletin kendine göre Kur’an Kursları meydana getirmesidir.
Eğitim ve din işlerinden sorumlu bakanlığın oylanmak için meclis genel kuruluna getirdiği yeniden düzenlenen “240 imam yasası”nın tartışıldığı esnada duyduklarımıza inanamadık. Bu ülkenin sözüm ona aklı başında ve sorumlu Yunan parlamentosu üyelerinin Azınlıkla ilgili düşünce ve yaklaşımlarını dinleyince, bu ülkenin nasıl bir “millî bilinç baskısı” altında olduğunu bir kez daha anladık. En sağından en soluna kadar sağ ve sol yunan partilerin parlamentodaki milletvekillerinin “etnik millî bilinç” açısından ve kendi söylemlerine göre “millî tehlikeler” karşısında ne kadar farksız olduklarını, daha doğrusu ne kadar faşist olduklarını müşahede etme fırsatını bulduk.
Nazi eğilimli faşist Altın Şafak partisi parlamenterleri dünkü meclis görüşmelerinde lanetli 240 imam yasası tartışmalarında Rodop azınlık milletvekilimiz Ahmet HACIOSMAN'a çirkin bir şekilde saldırdı. Kendisini Türkiye’nin ajanı olmakla suçladılar ve ülkesinden defolup gitmesini söyleyerek, hakaret üstüne hakaret yağdırdılar...
Bu nasıl bir demokratik anlayıştır böyle! Demokrasinin beşiği olan ülkenin parlamentosunda mı oluyor bütün bu olanlar ve bütün bu faşizan yaklaşımlar!
Milletvekillerimizin ne kadar zor şartlar altında bizleri temsil etmeye çalıştıklarını şimdi daha iyi anlamış bulunuyorum ve diyorum ki: Ne mutlu Ahmet Hacıosman'a ve diğer milletvekillerimize... Herkese nasip olmaz bu şeref... Vekillerimiz böyle zor bir dönemde ve son derece zor bir mecliste Azınlığımızı onurla, şerefle temsil etmektedirler... Kudurmuş faşist anlayışlı milletvekillerinin saldırıları altında ve kanımca can güvenlikleri dahi tehdit altındayken bizleri temsil etmeye çalışıyorlar. Demek ki orada bulunmak bile bir meseledir. Allah yar ve yardımcıları olsun...
Meclisteki konuşmacıları dikkatle dinledim ve şu sonuca ulaştım: Allah memleketimizi faşistlerin şerrinden korusun!
Gerçekten, en sağından en soluna kadar – SİRİZA ve özellikle Dimar hariç- bütün partilerden aynı Azınlık karşıtı faşist zihniyetin yansıması söz konusu oldu. Özellikle ND, Bağımsız Yunanlılar, Altın Şafak ve PASOK mensuplarının Azınlıkla ilgili düşüncelerinin ne kadar hasta ruhlu bir tezahürün ürünleri olduğunu bir kez daha açıkça gördük.
Bunun üzerine Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın kesin ve tavizsiz tavrını en yüksek telden bütün avazımla tekrarlıyorum:
240 imam yasasını ve buna benzer hiçbir yasayı kabul etmiyoruz...
Zalimlerin dayatmalarını kabul etmiyoruz...
Etnik temizlik ve kültürel soykırım faaliyetlerini kınıyor ve direniyoruz....
Hiçbir baskı, hiçbir dayatma, hiçbir sindirme gayretine boyun eğmiyoruz...
ND’nin bu yasayı parlamentoya getirip PASOK’la birlikte kanunlaştırmasıyla, azınlık karşıtı yaklaşımları bir kez daha açıkça görülmüştür. Bu partinin Altın Şafak’tan çok da farklı olmadığı bir kez daha müşahede edilmiştir. Hatta söylenebilir ki, ND, Altın Şafak’tan ve Bağımsız Yunanlılar’dan daha tehlikelidir. Çünkü Altın Şafak ve BYP, açıkça Azınlık karşıtı olduğunu belirtiyor ve bizler de neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. Ancak, ND çok sinsi çalışıyor. Bir taraftan seçim dönemlerinde Azınlık yanlısı gibi görünmeye çalışırken, diğer taraftan “240 İmam Yasası” gibi kanunlarla Azınlığın altını oymaya çalışıyor. Kanuna destek vermekle belli oldu ki, aynı şey PASOK için de geçerlidir. Bunların tek farkı isimleridir. Bizim için özde hepsi aynıdır.
Burada bir kez daha Ahmet Hacıosman’ı, tarihi konuşması ve net tepkisi için tebrik ediyorum. Ayrıca, kanuna oy vermeyen SİRİZA Partisini ve güzel konuşmalarından dolayı SİRİZA milletvekillerimizi, özellikle de DİMAR Partisini açık ve net Azınlık yanlısı tavrı için kutlamak istiyorum.
Hassaten DİMAR milletvekilleri Maria Repusi ve Maria Yannakaki’yi Azınlık yanlısı cesur tavırları için kutluyor ve teşekkür ediyorum. Azınlığın çıkarlarını öyle bir şekilde savundular ki, Altın Şafak’ın ihanet suçlamarına maruz kaldılar ve Türk çıkarlarına hizmet etmekle suçlandılar.
Yeniden düzenlenen “240 İmam Yasası”nın parlamentoda görüşülmesi ve kabul edilmesiyle ilgili Azınlığın düşüncelerini önümüzdeki haftalarda bu köşeden yansıtmaya devam edeceğim.
Şu kadarını söylemeliyim ki, “240 İmam Yasası”nın kabul edilmesi, bazı partilerin Azınlıkta sonunun ilânı olmuştur. Nea Dimokratia ve PASOK için Azınlığın kapısı kapanmıştır. Azınlık için artık sadece iki parti kalmıştır. Bunlar, DİMAR ve SİRİZA partileridir.
CENGİZ ÖMER