Elimizi artık vicdanımıza koyup “OY”umuzu ona göre kullanalım
Seçim dönemlerinde en çok konuşulan konulardan biri azınlık adaylarına atılmayan oylardır. Bunun önemini özellikle seçim sonuçları açıklandığında daha da anlıyo

Seçim dönemlerinde en çok konuşulan konulardan biri azınlık adaylarına atılmayan oylardır. Bunun önemini özellikle seçim sonuçları açıklandığında daha da anlıyoruz. Azınlık olarak bir “OY”un ne anlama geldiğini ve ne derece önemli olduğunu hala anlamış değiliz. Bu zamana kadar yapılan seçimlerde AZINLIK ALEYHİNDE öyle sonuçlar çıktı ki, küçük partilerden aday olan azınlık milletvekillerinin aldığı oylardan daha fazlasını bir Yunanlı milletvekili adayının aldığını defalarca gördük. Bana göre bu Azınlık Toplumunun bir utanç tablosudur. Bana şunu birileri açıklasın. Neden Yunanlılardan hiç bir oy yanlışlıkla dahi olsa azınlık milletvekillerine kullanılmıyor da, her seçimlerde Yunanlı milletvekili adaylarına binlerce azınlık oyu gidiyor? Bu noktada sorun nedir, kimdir? Bu noktada kimler budala, kimler akıllı? Kimler oyununu oynuyor, kimler golü yiyor? Kimler aldatıyor kimler aldatılıyor? “OY” kullanmaya giden her azınlık ferdi bu soruları kendisine sormalı ve oyunu ona göre kullanmalıdır.
Bana göre sorunun nedeni, azınlık insanının bir “OY”un ne anlama geldiğini, kullandığı “OY”la kimin gücüne güç kattığını ve kimi zayıflattığını hala anlamamış olması ya da ısrarla anlamak istememesinden kaynaklanmaktadır. Israrla anlamak istemiyor diyorum çünkü bazıları ne yazık ki kendi menfaati uğuruna akrabalarını da çevresini de azınlık toplumunu da hiçe sayıyor. Bugün bir çok azınlık ferdi kendi çevresi dışında kalan etkenlerden etkileniyor, kolayca kandırılıyor. Öyle ki, bazen seçimler yüzünden kendi kardeşini bile görmezden geliyor ve kendisine dostuymuş gibi görünen sahte dostluklara, arkadaşlıklara kanıyor.
İnsanın iyi gününde herkes dostudur. Ama asıl olan zor ve kötü günde kimleri yanında gördüğüdür. Kim ona destek çıkıyor, kim onun hakkını savunuyor, kim onun için koşturuyor? Seçimlerde “OY” kullanan her azınlık insanı kendisini bu sorularla sorgulamalıdır.
Azınlığın seçimlerde nasıl bir kan kaybına uğradığını bir örnekle anlatacak olursak, geçen seçimlerde tüm uyarılara rağmen, Rodop ilinde sadece bir Yunanlı milletvekili adayı azınlık insanından 4.000 oy aldı. Düşünebiliyormusunuz bizim azınlık adaylarımızın tümü Yunanlılardan bir oy dahi almıyor ama bir Yunanlı aday azınlıktan binlerce “OY” alıyor.
Biz azınlık toplumu olarak, kötülüğü hiç bir zaman sevmeyen, düşmanımız bile olsa düşeni sırtından vurmayan, herkesi kendimiz gibi gören, yardım elini uzatan bir yapıya sahibiz. Zaten toplumumuza da yakışan budur. Çünkü Bizler Batı Trakya Türkleri olmakla birlikte aynı zamanda Müslümanız Elhamdüllillah.
Toplum olarak her zaman vicdanımızla hareket ediyoruz ancak, bir konuda elimizi vicdanımıza koymuyor ya da koymak istemiyoruz. Bu da seçim zamanlarıdır. Normal zamanlar değerli gördüğümüz şeyleri nedense seçim zamanlarında kolayca unutuyoruz ve boş vaadlere kanarak kardeşlerimizi hiçe sayıyoruz.
İnsan bazen kendisini bazen de bireyi olduğu toplumunu ilgilendiren zamanlarda elini vicdanına koyarak karar verir. Seçim zamanlarında alınan kararlar toplumun genelini ilgilendiren kararlardır.
Artık seçim dönemlerinde kişişel menfaatlerimizi bir kenara bırakıp gerçek anlamda Batı Trakya Türk Toplumu için elimizi vicdanımıza koymalıyız. Oylarımızı da vicdanımızın sesine göre kullanmalıyız. Bizler Batı Trakya Türk Azınlığı’nın fertleriyiz. Azınlık birlik beraberlik içerisinde ve güçlü olduğu sürece istediklerini elde edebilir. Parçalanmalar söz konusu olursa istenilen sonuçlar hiç bir zaman elde edilemez. Unutulmaması gereken birşey ver ki, o da birileri zaten her zaman azınlığın parçalanmasını, dağılmasını, gücünü yitirmesini dört gözle bekliyor ve bunun için de mücadele veriyor. Azınlık insanının mücadelesi kendi toplumunun gücüne güç katacak, birlik beraberliği koruyacak yönde olmalıdır.
Son olarak şunu belirtmemiz gerekiyor. 6 Mayıs tarihinde yapılacak olan genel seçimler daha önceki dönemlerde yapılan seçimlerden çok farklı olacak. Bu farklılık şüphesiz azınlığa da yansıyacak. Ancak ne olursa olsun Batı Trakya Türkleri geçen seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de hem İskeçe’den hem de Rodop ilinden temsilcisini Yunan Parlamentosuna göndermelidir. Bunun için oyunuzu şu adaya bu adaya kullanın demiyorum ama kimi güçlü aday olarak görüyorsanız onun gücüne güç katın diyorum. Bu kez elinizi bir Müslüman olarak vicdanınıza koyun ve oylarınızı kardeşlerinize kullanın.
Umarım Azınlık olarak bu seçimlerde de bizleri dağıtmak isteyenlere fırsat vermez ve toplumumuzu hem İskeçe’de hem de Gümülcine’de temsilcisiz bırakmayız.