Namaz bizlere ne öğretiyor?

İslam için namaz, çok çok önemli bir kurumdur. Namaz bizlere, sosyal ve ekonomik hayatı öğretir.

Namazın vakitleri sanki iş hayatının, dinlenme vakitlerinin, gece ile gündüzün bir nevi vakit cetveli gibidir.

Ayrıca cemaatle namaz, toplumun ortak alanı olması dolayısıyla devletin-yönetimin işi olmakla topluca namaz kılma işi, halk ile devlet arasındaki ilişkiyi de, yani devlete nerede itaat var ve nerede itaat yok onu da öğretir.

Bilindiği gibi imam oturacağı yerde ayağa kalktıysa cemaat ona uymaz, oturur ve hatta imamın oturması için “suphanallah!” diyerek imama uyarıda bulunur. Şu halde baştakilere, devlete itaat ancak doğru işlerde ve meşru işlerde olur. Açık ve net olarak bilinmelidir ki, yanlış ve gayri meşru işlerde yönetime/devlete itaat olmaz.

Caminin içini kullanış şekli de bize ortak alanları, toprakları ve yolları nasıl kullanacağımızı öğretir. Camide kişiye özel bir tahsis edilmiş alan yoktur. Öyleyse yollar ve toplumun ortak alanlarında kişiye özel bir yer tahsis edilemez. Mesela bir adam camiye geldi ve bir yere oturdu. Onu oradan hiçbir kimse kaldırmaz.

Buna bakarak, 99 dairelik bir apartmanda araba park yerleri hiç dairelere tahsis edilmeden aynı cami usulü ile kullanılması apartman sakinleri için ekonomik, psikolojik ve insani yönden en uygun bir tarzdır diye düşünebiliriz.

İşte bu sebeple İslam kültüründe namaz dinin direğidir denilir. Din ise bir borçlanma kurumu olup toplumun tüm alış-verişlerini düzenler.

Din hayatın özü, nuru ve esasıdır. Bu öze kavuşmadan, hayatı özüne yeniden kavuşmadan milletin ihyası mümkün değildir. En kısa zamanda bu ihyanın gerçekleşmesi lazım. İnsanlık ancak bu şekilde ayakta kalabilir.