Atina Tıp Grubu'ndan Patrikhane, Gökçeada ve Bozcaada Rumlarına ücretsiz sağlık hizmeti

Atina Tıp Grubu, sosyal sorumluluk projeleri kapsamında "Tıbbi Koruyucu Programı"nı genişleterek Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada’da (Tenedos) yaşayan Rumlara ve Fener Rum Patrikhanesi mensuplarına ücretsiz sağlık hizmeti sunacağını duyurdu. Varılan anlaşma ile grubun kliniklerinde sağlanacak bu hizmet, birinci ve ikinci basamak sağlık hizmetlerini kapsıyor.

Patrikhane ile Atina Tıp Grubu arasındaki iş birliği Yunan basınında

Yunan basınında çıkan haberlere göre, bu anlaşma Patrikhane'nin güçlenmesi ve Rum cemaatine destek olarak değerlendirilirken, Yunanistan'daki bazı yorumcular bunu ulusal bir dayanışma örneği olarak öne çıkardı.

Bu kapsamda Atina Tıp Grubu CEO’su Dr. Vasilis G. Apostolopoulos, Fener Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya gelerek programın detaylarını görüştü. Görüşmede, Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Kyrillos ile Atina Tıp Grubu yetkililerinden Pavlos Efthimiu da yer aldı. Toplantıda, grubun yıllardır süregelen Patrikhane ile dayanışma ilişkileri vurgulandı.

Dr. Apostolopoulos, Patrikhane'yi ziyaretinde yaptığı açıklamada, "Ortodoksluğun ve Helenizmin kadim merkezi olan Fener Rum Patrikhanesi’ne ve köklerimize yönelik sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu kapsamda, Gökçeada (İmroz) ve Bozcaada’da (Tenedos) yaşayan Rum topluluğuna ve Patrikhane mensuplarına en iyi sağlık hizmetini sunmayı görev addediyoruz." dedi.

Patrik Bartholomeos ise Atina Tıp Grubu'na teşekkür ederek, bu desteğin Rum cemaatinin sağlık alanındaki ihtiyaçlarını karşılamada büyük bir katkı sağlayacağını ifade etti.

Batı Trakya’da böyle bir anlaşma olsa ne olurdu?

Türkiye’de, konuya ilişkin sadece sosyal medya ve bir yerel haber sitesinde (canakkaledemokrat.com) çıkan haberlerde bu girişimin skandal olarak nitelendirildiği görülürken, Batı Trakya Türk Azınlık kamuoyunda da benzer bir anlaşmanın bir Türk sağlık grubuyla gerçekleştirilmesi halinde Yunan basını ve yetkililerinin sert tepki göstereceği eleştirileri yapıldı. Yorumlarda, böyle bir durumda başta Yunan kilisesi,  devlet yetkilileri ve medyasının sert tepkiler vereceği, adeta kıyameti koparacağı vurgulandı.

Kamuoyunda merak uyandıran sorular

Bu sağlık desteği, kamuoyunda çeşitli soruları da beraberinde getirdi:

• Patrikhane, Türkiye'deki doktorları istemediği için mi, yoksa Rumca konuşan Ortodokslara gerekli sağlık hizmeti verilmediği için mi Yunanistan'daki bir sağlık grubundan destek alıyor?
• Yoksa bu, Yunanistan'ın ordu dahil özel ve resmi kurumlarıyla Patrikhane arasındaki bağları güçlendirmek için kolladığı fırsatlardan biri mi?
• Türkiye'den bir sağlık grubu Batı Trakya Türklerinin seçtiği müftülerle benzer bir anlaşma imzalasa ve bu anlaşma esnasında Türk sağlık grubu CEO'su açıklamalarında: "İslam'ın ve Türklüğün kadim merkezi olan Batı Trakya Müftülük kurumlarımıza ve köklerimize yönelik sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Bu kapsamda, Batı Trakya’da yaşayan Türk topluluğuna ve Müftülük mensuplarına en iyi sağlık hizmetini sunmayı görev addediyoruz." dese, Patrik ve kilisesinin Yunanistandaki uzantıları buna nasıl tepki verirdi?
• Yerel ve ulusal Yunan basınının tek merkezden servis edilen haberlerle, bu açıklamalar üzerinden Batı Trakya Türklerinin seçtiği müftüleri "hain" ilan ederek Türk Azınlığı hedef gösterip tehlikeli provokasyonlara girişeceği bellidir. Farklı bahanelerle zaten her fırsatta bunu yapıyor. Bu sağlık projesinin mimarları da aynı mı düşünüyor? Eğer öyle değilse, neden bu tür provokasyonlara tepki göstermiyorlar? Patrikhane'de bulundukları konum gereği varlık sebepleri olan Batı Trakya Türkleri ile empati kurmaları beklenirken neden üç maymunu oynuyorlar?