Müezzinoğlu, Çavuşoğlu ve Dündar seçim zaferini ÇINAR FM’e değerlendirdiler

Türkiye’de 1 Kasım 2015 Pazar günü yapılan erken genel seçimlerde %49.5 oy alarak 5 ay aradan sonra yeniden tek başına iktidar olan Adalet ve Kalkınma Partisi’nin seçilmiş iki Batı Trakyalı milletvekili Mehmet Müezzinoğlu ve Hakan Çavuşoğlu ile eski milletvekili Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar,  gazeteciler Ramadan Molla ve Necat Ahmet tarafından hazırlanan ve 91.8 Çınar FM’de 2 Kasım Pazartesi günü yayınlanan Radyo Medya programında seçim sonuçlarını değerlendirdiler. Batı Trakyayıları Anavatan Türkiye’de gururla temsil eden yöneticiler 1 Kasım seçimleri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundular.

T.C. SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU

1 Kasım 2015 Pazar günü Türkiye’de yapılan erken genel seçimlerde Bursa’dan milletvekili seçilen Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ÇINAR FM’de Radyo Medya programının ilk konuğu oldu ve şunları belirtti:

SEÇMEN YENİDEN ORTAK TALEPLERE ÇÖZÜM ÜRETEN AK PARTİ’Yİ SEÇTİ

7 Haziran seçimlerindeki sonuçları vatandaşlarımız AK Parti’ye uyarı niteliğinde yöneltti. Milletle her zaman hukukunu ön planda tutan, vatandaşlarla iç içe olan partimiz bu uyarıyı dikkate alarak çabuk toparlandı. 1 Kasım genel seçimlerine bu uyarı doğrultusunda hazırlandı. Demokrasinin gereği milletle yürüyen, milli iradenin hak ve hukukunu koruyan, vatandaşın güzünün içine bakıp onun ortak taleplerini değerlendiren, çözüm üreten güçlü bir anlayış olunca da 1 Kasım erken genel seçimlerinde seçmenimiz tekrar AK Parti dedi.    

BATI TRAKYA’NIN YARINLARI DAHA GÜZEL OLACAK

AK Parti’nin seçim zaferinin Balkanlardaki yansımasını da değerlendiren Müezzinoğlu, “Sonuçlar açıklandıktan sonra beni Balkanlardan, Kosova’dan, Makedonya’dan, Bulgaristan’dan arayanlar oldu. Batı Trakya destekliyor ama destek vermede biraz ağır davranıyor. Bunun nedenini bilmiyorum ama özellikle İskeçe’de Şahin bölgesinden reaksiyon gelirken, Gümülcine’de destek gelmesi gereken merkezlerde sessiz takip var. Batı Trakyayı daha düzenli hale getirmemiz gerekiyor. Hiç kimsesin şüphesi olmasın Batı Trakya’nın yarınları daha güzel olacak."

AK PARTİ BURSA MİLLETVEKİLİ HAKAN ÇAVUŞOĞLU

Yeni dönemde TBMM’de yine Batı Trakya’yı gururla temsil edecek AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu da seçim sonuçları ile ilgili ilk değerlendirmeyi Radyo Medya programında yaptı. Çavuşoğlu hem seçimleri değerlendirdi hem de sorulan soruları yanıtladı. Çavuşoğlu açıklamalarında şunları belirtti:

TÜRK HALKI DÜNYAYA GÜÇLÜ BİR MESAJ VERDİ

Türkiye 1 Kasım’da çok önemli bir seçim yaşadı. Seçimler öncesi günlerde konuşmalarımızda 1 Kasım’ın sadece bir seçim olmadığını ifade ettik. Türkiye bir çok odaklar tarafından kuşatılmıştı. Hızla  Mısır’laştırılma, Suriye’leştirilme sürecine sokulmak isteniyordu. 2013’te gezi olaylarıyla başlayan süreç, 7 Haziran seçimlerinde nispeten başarı sağladı. Türkiye’ye son darbeyi vurmak isteyenler 1 Kasım seçimlerini son seçim olarak görüyordu. Milletimiz tehlikeyi gördü. Milletimiz, yeniden güçlü, karizmatik, kararlı ve Türkiye’nin tarihi değerlerle şekillendireceği bir liderlik anlayışını hem Cumhurbaşkanımızın hem de parti genel başkanımızın etrafında kenetlenerek dünyaya güçlü bir mesaj verdi. Türkiye sıradan bir ülke değil. Biz parti olarak bir seçim kazandık, tek başımıza iktidarız ama Türkiye geleceğini daha güçlü şekilde şekillendirme imkanına kavuştu. İnşallah 2023 hedeflerimiz doğrultusunda Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacağız.

Türkiye, Ak Parti’nin savunma sanayisini güçlendirme, nükleer santralleri inşa etme, 3.üncü havaalanı ve kanal istanbul gibi önemli projeleri hayata geçirme çalışmaları ile  bölgenin ve dünyanın parlayan yıldızı olacağı izlenimlerini vermeye başlamıştı. Türkiye’nin bu denli güçlü olmasından ve aynı coğrafyada yaşayan diğer halklara ilham kaynağı olacak olmasından bazı odaklar rahatsız oldular. Boş durmadılar ve 2013’ten itibaren Gezi süreci ile beraber tıpkı Mısır’da, Suriye’de ve Ukrayna’da yaşandığı gibi, Türkiye’de de sokak olayları ile AK Parti iktidarını devirmeye çalıştılar. Önce Gezi olayları, ardından 17 ve 25 Aralık darbe süreci, akabinde Cumhurbaşkanlığında AK Parti dışındaki bütün partilerin tek bir aday etrafında kenetlenmiş olması, 6-7 Ekim Kobani olayları ve nihayetinde 7 Haziran’da iç ve dış güçlerin AK Parti iktidarını alaşağı etmek için güç birliği yaptığı bir dönemde 7 Haziran’da farklı bir tablo ortaya çıkmıştı. Şimdi ise şükürler olsun milletimiz Türkiye’nin üzerinde oynan oyunları gördü. Son derece güçlü bir mesaj vererek AK Parti’yi %49.5 oy oranıyla yeniden tek başına iktidar yaptı. Önümüzdeki süreç hayırlı bir süreçtir.”

Türkiye- Bosna Hersek Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanlığı’nı yürüten Hakan Çavuşoğlu’na AK Parti’nin Balkanlarla ilişkisini sorduk. Çavuşoğlu şunları belirtti:

BALKANLARIN GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE’YE İHTİYACI VAR

AK Parti’nin Balkanlarla olan ilişkisini bir anektodla anlatmak isiyorum. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan 2009 yılında Başbakan olarak Karadağ’ı ziyaret etmişti. Program çerçevesinde Karadağ’ın Başkenti Podgorica yakınlarındaki Fatih Sultan Mehmet tarafından inşa edilmiş ancak harabe olmuş Nizam Camii’nin bulunduğu Tuzi kasabasını da ziyaret ediyor. 1911 yılında Karadağ Müslümanları caminin restore edilmesi için Osmanlı Padişahı’na mektup yazıyor. 1912 yılında Balkan Savaşları nedeniyle Balkanlar Osmanlı hakimiyetinden çıkıyor. 1937’de ise caminin imamı bir Hırvat tarafından şehit edilirken, cami de tamamen yıkılıyor. Kasabayı ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Karadağ Müftüsü yıkılmış Nizam Camii’ni gösteriyor ve hikayesini anlatıyor. Ardından yerine yeni bir cami yapılması için kendisinden yardım istiyor. Cumhurbaşkanımız da TİKA’ya talimatı veriyor. TİKA tarafından inşa edilen camiinin açılışını 2011 yılının Kadir Gecesi’nde dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ yapmıştı. Açılışta Karadağ Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Feyziç  Başbakan Yardımcısı Bozdağ’a “Sayın Bakanım, Türkiye olarak mektuplarımıza cevap vermek için ne olur bizleri bir daha 100 yıl bekletmeyin” diyor. AK Parti Balkanlar’da hem Osmanlı mirasına sahip hem de Müslüman Türk toplumlara sahip çıkıyor. Balkanlarda Müslüman Türklere belirli dönemlerde şiddet ve baskı uygulanmış. AK Parti’nin Balkanlara yönelik politikası kardeşliği ve dostluğu pekiştirmeye yöneliktir. Balkan coğrafyasında baskılardan dolayı özgüvenini kaybetmiş toplumların yeniden özgüven kazanabilmeleri için güçlü bir Türkiye’ye ihtiyaçları var.

BURSA OSMANGAZİ BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA DÜNDAR

Programa katılan diğer Batı Trakyalı yönetici AK Parti eski milletvekili Bursa Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’dı.  Başkan Dündar seçimleri değerlendirirken şunları belirtti:

SEÇİM SONUÇLARI TÜRKİYE’DEKİ KARAMSAL HAVAYI DAĞITTI

Bildiğiniz gibi 7 Haziran’da yapılan seçimlerde tek başına iktidar çıkmadı. 2002 yılından bugüne kadar AK Parti’nin yaptığı hizmetlerle Türkiye bir noktaya geldi. Türkiye’nin bu şekilde ilerlemesi dostu sevindirirken, düşmanları da rahatsız ediyordu. İç ve dış güçler tüm dünyada adeta AK Parti iktidardan düşsün diye kampanya başlattılar. Tüm bunlara rağmen AK Parti 7 Haziran seçimlerinde de yine birinci parti çıktı ancak salt çoğunluğu sağlayamadı. 5 aylık sürede koalisyon hükümeti kurulamayınca 1 Kasım’da seçim kararı alındı. AK Parti ile istikrara alışmış Türk milleti bu sonuçtan tedirgin oldu ve karamsarlığa kapıldı. 5 aylık sürede hükümet kurulamaması ve oluşan karamsarlık nedeni ile ekonomide duraksama dönemine geçildi. Ancak partimiz yaptığı çalışmalarla 1 Kasım seçimlerinde çok güzel bir sonuç aldı. Sonuçların ardından Türkiye’de karamsar hava dağıldı ve sevinç başladı. Bu sevinç sadece AK Parti’nin değil Türkiye’nin sevincidir. Türkiye tek başına iktidara kavuştu. İstikrar devam edecek. Geleceğe umutla bakılmaya başlandı. Vatandaş “Ben sandıkta görevimi yaptım ülkeyi yönetmek için AK Parti’yi tek başına göreve getirdim” dedi. Vatandaş 2002’den beri istikrarla kazandığı tecrübeyle ülkeyi emin ellere teslim ettiğinin bilincinde. Türk milletinde artık huzur var. AK Parti Türkiye’ye hizmet etmeye devam edecek.

1 KASIM SEÇİMLERİ TÜRKİYE’NİN DEĞİL, TÜM MAZLUMLARIN SEÇİMİ OLDU

AK Parti’nin çalışmaları sadece Türkiye ile sınırlı değil. Tüm dünyada nerede mazlum varsa insanlık adına umudu olan yüzünü Türkiye’ye çevirmiş. Türkiye dünyanın neresinde bir mazlum varsa oraya koşmaya çalışan bir ülkedir. Bundan dolayı 1 Kasım seçimi sadece Türkiye’nin seçimi değil, tüm mazlumların seçimi oldu. Bundan dolayı bu seçimin önemi çok daha fazladır. İnşallah bu seçim sonuçları ülkemiz ve dünya üzerindeki mazlumlar için hayırlı sonuçlar getirir.

BALKANLARDAN ÇOK KİŞİ SEÇİM ÇALIŞMALARINA GÖNÜLLÜ KATILDI

Her insanın bir kişilik yapısı var. Bu toplumlarda da yansıyor. Yüzü Türkiye’ye dönük her kesim seçimleri takip etti. Balkanlar Osmanlı coğrafyası. Seçim sonuçlarının olumlu çıkmasını bekliyor. Tabi sonuçların kötü olmasını bekleyenler de var. Seçimler öncesinde Türkiye’ye Balkan ülkerinden bir çok kişi geldi ve AK Parti’nin seçim çalışmalarına katıldı. Bu gelenlerin hepsi de gönüllüydü. Türkiye 2002’den itibaren çevresine ışık saçan sadece Müslüman olan ülkelere değil, sadece kendi milletinden olan toplumları değil, aynı zamanda komşularını da düşünen bir ülke oldu. 2010 yılında Yunanistan krize girdiğinde o günün başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Atina’ya 10 bakanla birlikte gelmişti. Komşumuz ekonomik olarak nasıl daha iyi durumda olsun diye nasıl iyi bir ekonomik süreç başlatabiliriz düşüncesiyle değerlendirmelerde bulundular. AK Parti’de hem Balkanlara ve komşu ülkelere yönelik böyle bir anlayış var.

BATI TRAKYA İNSANI SEVİNCİNİ İÇİNDE YAŞIYOR

Balkan ülkelerinde Makedonya, Kosova ve diğerlerinde büyük sevinç gösterileri yapılıyor. Batı Trakya insanı içine kapalı bir toplumdur. Duygularını kolay kolay dışa yansıtmayan bir toplum olduğunu düşünüyorum. Ben inanıyorum ki, her ne kadar dışa yansıtmasalar da 1 Kasım’da alınan sonuçların sevincini içlerinde yaşıyorlar. Yunanistan ile Türkiye arasında ilişkilerin ilerlemesi azınlık toplumuna da katkı sağlar. Sadece Batı Trakya’da yaşayan Türklere değil, tüm Yunanistan’a katkı sağlar. Türkiye’deki ekonomik istikrar komşu ülkelere de olumlu yansır. Bizim kardeş belediyeler olarak da taleplerimiz aynı. Aynı düşünceyi taşıyoruz. Kardeş belediye olarak bir araya geliyorsak toplumların karşılıklı ziyaretleri, fikir alışverişleri, komşuluk ilişkileri, ekonomik, kültürel ve turizm alanındaki ilişkilerin gelişmesini istediğimizdendir.”