Yunan basını: Türkiye Akdeniz'i 'ateşe veriyor': Suriye ile MEB anlaşması Atina'yı endişelendiriyor

Türkiye’nin Suriye ile bir Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması imzalaması durumunda, Akdeniz’de dengeler kökten değişebilir. Yunanistan endişeli.

Yunanistan 18 Aralık 2024
Yunan basını: Türkiye Akdeniz'i 'ateşe veriyor': Suriye ile MEB anlaşması Atina'yı endişelendiriyor

Türkiye’nin Suriye’nin yeni yönetimi ile bir Deniz Yetki Alanları Sınırlandırma Anlaşması (MEB) imzalayabileceği ihtimali, Akdeniz’deki dengeleri sarsarken Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde (GKRY) ciddi endişelere yol açıyor. Bu olasılık, Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki jeopolitik rolünü pekiştirirken, Yunanistan’ın bölgedeki stratejik planlarını zor durumda bırakıyor.

Yunan basınında son dönemde Türkiye’nin Akdeniz ve Ortadoğu’daki stratejik hamlelerine ilişkin çok sayıda haber ve yorum yayımlanmakta, bu gelişmelerin Yunanistan üzerindeki etkileri tartışılmaktadır. Enikos.gr sitesinde Hristos Mazanitis imzasıyla yayımlanan "Türkiye Akdeniz'i 'ateşe veriyor': Suriye ile MEB anlaşması Atina'yı endişelendiriyor" başlıklı yazı, bu endişeleri genel hatlarıyla yansıtmaktadır.

Türkiye, Suriye'nin yeni rejimiyle bir Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması imzalayarak Akdeniz'i adeta alevlendirmeye hazırlanıyor ve bu anlaşmaya işgal altındaki topraklardaki sözde devleti de dahil ediyor. Atina gelişmeleri yakından izliyor. Türk basını ise bu konuda oldukça hareketli,” şeklindeki ifadelerle başlayan yazıda, şu noktalar öne çıkmaktadır:

Türkiye’nin yeni MEB stratejisi ve olası senaryolar

  • Suriye ile Olası MEB Anlaşma: Türkiye’nin Suriye’nin yeni rejimiyle bir MEB anlaşması yapabileceği belirtiliyor. Bu hamlenin, Libya ile imzalanan ve Yunanistan tarafından yasa dışı olarak nitelendirilen Türkiye-Libya MEB anlaşmasına benzer bir adım olduğu vurgulanıyor.
  • "Sözde devlet"in dahil edilmesi: Türkiye’nin, anlaşmaya "işgal altındaki topraklardaki sözde devleti" (KKTC) de dahil etmeyi planladığı iddiası, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde derin endişe yaratıyor.
  • Atina’nın tepkileri: Yunanistan hükümeti, bu tür hamlelerin bölgedeki dengeleri Türkiye lehine değiştireceği görüşünde. Yazıda, bu gelişmelerin Atina tarafından dikkatle takip edildiği belirtiliyor.

Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın endişeleri

  • Akdeniz’de güç dengesi değişiyor: Yunanistan’ın, ABD’nin EastMed boru hattı projesine verdiği desteği çekmesinin ardından bölgede yalnızlaştığı ifade ediliyor. Türkiye’nin bu hamlelerinin, Atina ve Lefkoşa üzerindeki baskıyı artırabileceği düşünülüyor.
  • MEB görüşmelerinin etkileri: Özellikle Suriye ile yapılacak olası bir anlaşmanın, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki gücünü artıracağı ve bölgedeki diğer ülkeleri de harekete geçirebileceği kaydediliyor.

Türk basınında yayımlanan görüşler

“Tarihi fırsat” vurgusu: Türk basınında yer alan bazı görüşlerde, bu gelişmelerin Türkiye için tarihi bir fırsat olduğu ve bölgesel iş birliğini artırabileceği yönünde değerlendirmeler yapıldığı belirtiliyor.
Hristos Mazanitis’in yazısı, Yunanistan’ın Akdeniz’deki dengeler üzerindeki kırılgan pozisyonunu gözler önüne sererken, Türkiye’nin yeni hamlelerinin bölgede uzun vadeli etkiler yaratabileceğine dikkat çekmektedir.

Bu çerçevede, Atina ve Lefkoşa’nın önümüzdeki dönemde nasıl bir strateji izleyeceği merakla bekleniyor.

--

Hristos Mazanitis'in Yunanca kaleme aldığı yazının tam Türkçe tercümesi şöyle:

Türkiye Akdeniz'i "ateşe veriyor": Suriye ile MEB anlaşması Atina'yı endişelendiriyor

Türkiye, Suriye’nin yeni rejimiyle bir Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) anlaşması imzalayarak Akdeniz’i adeta alevlendirmeye hazırlanıyor ve bu anlaşmaya işgal altındaki topraklardaki sözde devleti de dahil ediyor. Atina gelişmeleri yakından izliyor. Türk basını ise bu konuda oldukça hareketli.

Türkiye, Suriye’nin yeni rejimiyle, Trablus’taki geçici hükümetle imzaladığı yasa dışı Türk-Libya mutabakatına benzer bir MEB sınırlandırma mutabakatı imzalayabilir. Türkiye, Suriye ve işgal altındaki topraklardaki sözde devletle ortak bir şekilde MEB ilan edemeyeceğini biliyor çünkü Suriye’deki rejim şu anda uluslararası bir tanınmaya sahip değil ve sözde devlet de tanınmış bir varlık değil.

Ancak mevcut veriler, Ankara’nın Şam ile bir MEB ilanı mutabakatı imzalaması olasılığına işaret ediyor.

Erdoğan hükümetinin niyetleri ve Esad sonrası dönemde oynamaya çalıştığı öncü rol, hükümete yakın Milliyet gazetesinde “Türkiye için Tarihi Fırsat” başlıklı ve “Akdeniz’de Hava Değişimi” alt başlıklı bir yazıyla ifade ediliyor.

Türkiye’nin yeni Suriye hükümetiyle bir deniz yetki sınırlandırma anlaşmasına varma olasılığı, Atina’yı ve “Kıbrıs Rum Yönetimi”ni endişelendirmiş durumda. Uzmanlar bunu “tarihi bir fırsat” olarak nitelendiriyor.

En kötü senaryo
Yunanistan’ın, Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye karşı bir cephe oluşturma politikası, geçmişte Ankara ile anlaşmazlık yaşayan ülkelerle iş birliği yaparak gelişen Suriye’deki olaylar nedeniyle darbe aldı.

Milliyet gazetesinde uzmanlar ve analistler bu durumu değerlendirdi. Prof. Mehmet Seyfettin Erol şu yorumu yaptı: “Doğu Akdeniz-Ortadoğu merkezli yeni bir jeopolitik yapı ivme kazanıyor.” E. Tümamiral Cem Gürdeniz, “Zaman Türkiye’nin lehine işliyor.” dedi. Prof. Hasan Ünal, “Türkiye’nin deniz yetki sınırlandırma anlaşması için yapacağı bir adım her iki ülke için de iyi olur.” dedi.

Atina endişeli – Akdeniz’de "hava değişimi"
Yunan yetkililer, Türkiye’nin Suriye üzerindeki etkisinin olası sonuçları ve bunun Ankara ile ilişkileri nasıl etkileyeceği konusunda endişeliler. ABD’nin EastMed projesine desteğini çekmesinin ardından hayal kırıklığına uğrayan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi, kamuoyunu Türk genişlemeciliği iddiaları üzerinden şekillendirmeye çalışıyor.

Türkiye’nin yeni Suriye hükümetiyle bir deniz yetki sınırlandırma anlaşmasına varma olasılığı Akdeniz’deki atmosferi değiştirdi. Türkiye için yeni fırsat kapıları açarken, Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nde endişe yarattı.

Türk basınında Atina’nın değerlendirdiği en kötü senaryonun, Ankara’nın Şam ile bir anlaşma imzalaması ve buna işgal altındaki topraklardaki sözde devleti de dahil etmesi olduğu belirtiliyor. Ancak şu anda yalnızca Türkiye sözde devleti tanıyor, buna rağmen Türkiye’nin sözde devletin birkaç dost ülke, hatta Rusya tarafından tanınması için bir hareketlilik kaydettiği görülüyor.

Komşunun Mısır korkusu
Milliyet gazetesinde yer alan haberde, Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de deniz yetki sınırlandırma anlaşması 27 Kasım 2019’da imzalandı. Bu anlaşma 30 Eylül 2022’de BM tarafından kaydedildi. Türkiye ile Mısır arasındaki çalışmalar ise siyasi ilişkilerdeki kopukluk nedeniyle tamamlanamadı. Bu dönemde Mısır ile Yunanistan arasında 6 Ağustos 2020’de bir deniz yetki sınırlandırma anlaşması imzalandı. Atina yönetimi, Mısır ile imzalanan anlaşmanın Mısır’a büyük bir kayıp yaşattığının farkında. Kahire’nin bu anlaşmayı sonlandırmasını veya gözden geçirmesini talep edeceğinden korkuyorlar. Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Mısır’a yönelik endişeleri, şimdi Baas rejiminin devrilmesinden sonra Türkiye ile Suriye arasında bir deniz yetki sınırlandırma anlaşması olasılığıyla birleşiyor.

Milliyet gazetesinde uzmanlar ve siyasi analistler şu yorumları yaptı:

“Yeni jeopolitik yeniden yapılanma”
Ankara Kriz ve Politika Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Mehmet Seyfettin Erol: “ABD’nin EastMed’den desteğini çekmesinin ardından hayal kırıklığına uğrayan Yunanistan ve Kıbrıs Cumhuriyeti, Suriye’de Türkiye’nin başarılı politikasının daha geniş bir bölgesel iş birliği boyutu kazanmasını engellemeye yönelik, ABD’nin ve bölgedeki diğer ülkelerin desteğiyle, tarihsel Türk genişlemeciliği korkularına dayalı iddialarla bir kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

Bu aşamada, Yunanistan için kötü bir senaryo, ancak bölge için önemli bir iyi senaryo olarak değerlendirilebilecek bir süreçte, Suriye’nin bu sürece dahil olmasıyla, Doğu Akdeniz-Ortadoğu merkezli bir jeopolitik yeniden yapılanma ile tüm devletlerin daha fazla fayda sağlayacağı bir deniz yetki sınırlandırma anlaşması süreci kaçınılmazdır.”

“Zaman bizim lehimize”
E. Tümamiral Cem Gürdeniz:
“Eğer Suriye’deki yeni hükümet, BM tarafından tanınmış yasal bir hükümet olursa, Libya ile olduğu gibi Türkiye ile Suriye arasında bir anlaşma yapılması büyük bir gelişme olur.

Suriye ile bir MEB anlaşması, ortaya çıkabilecek sorunları da çözer. Kıbrıs Cumhuriyeti ile anlaşma yapan Mısır, bir tuzağa düşmüş ve çok ciddi bir deniz yetki alanını kaybetmiştir. Kıbrıs Cumhuriyeti aynı oyunu Suriye’ye oynamak istemiştir, ancak zaman Türkiye’nin lehinedir.”

Sözde devletin güçlenen konumu
İtalyan gazetesi Notizie Geopolitiche’de yer alan “Erdoğan’ın Zaferi: Suriye Denizi’ne Erişim İşgal Altındaki Toprakları Güçlendiriyor” başlıklı analizde şöyle deniyor: “Beşar Esad rejiminin beklenmedik çöküşü, Rusya ve İran’ın Doğu Akdeniz’deki etkisini azaltırken, Türkiye’nin bölgedeki etkisini artırıyor. Türkiye’nin stratejisi, 1974’ten beri uluslararası toplum tarafından tanınmayan ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin’ konumunu güçlendirmeye de hizmet etmiştir.”

“Olumlu bir gelişme olurdu”
Başkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Programı öğretim üyesi Prof. Hasan Ünal:
“Bir anlaşma yapılabilmesi için Suriye hükümetinin uluslararası meşruiyet kazanması ve BM tarafından tanınması gerekiyor. Bu aşamadan sonra Türkiye’nin deniz yetki sınırlandırma anlaşması için atacağı her adım olumlu bir gelişme olur. Bu anlaşma hem Türkiye hem de Suriye için iyi olur, ancak Akdeniz’deki denklemi değiştirmez. Biz, Kıbrıs Adası’nın, Türkiye’nin açık denizlere ulaşmasını engellemeyen bir ada olması gerektiğini düşünüyoruz. Kritik adım Kıbrıs’tan gelmelidir.”

 

 

 

Millet gazetesi logo
© 2025 Millet Media
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr