Yunan medyasının Edirne senaryoları: İskeçe Müftüsü ve Türk Azınlık tehlikeli şekilde hedef gösteriliyor

"İ Vradini" gazetesi, "Trakya'da tehlikeli ve tuhaf bir hikaye" başlıklı haberiyle İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa'yı tehlikeli şekilde hedef gösterdi.

Analiz 28 Ekim 2024
Yunan medyasının Edirne senaryoları: İskeçe Müftüsü ve Türk Azınlık tehlikeli şekilde hedef gösteriliyor

Aşırı sağ tandanslı, Türk Azınlık karşıtı Yunan medyasının önde gelen haber sitelerinden biri olan "Vradini.gr", 26 Ekim 2024 tarihli ve "Trakya'da tehlikeli ve tuhaf bir hikaye" başlıklı haberiyle yine Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik karalama kampanyasını sürdürdü. Site, Yunanistan’daki diğer Türk düşmanı medya organlarıyla aynı çizgide yayın yaparak, tek merkezden servis edilen haberlerle Türk Azınlığı tehlikeli bir biçimde hedef göstermeye devam ediyor. Haberin dili ve içeriği, Batı Trakya Türk toplumunun seçtiği İskeçe Müftüsü Mustafa Trampa’yı yanlış ve yanıltıcı bir şekilde "tehlikeli" olarak nitelendiren, gerçekleri çarpıtan bir propaganda niteliği taşıyor.

Gerçeklerin çarpıtıldığı art niyetli haberde, Müftü Trampa'nın Edirne'de yaptığı bir konuşmada Yunanistan'a "saldırdığı" iddia edildi. Ancak bu iddialar tamamen gerçek dışı. Müftü Trampa, Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik etnik ayrımcılığı, din ve eğitim alanındaki baskıları dile getirerek bu haksızlıkların düzeltilmesi için çağrıda bulundu. Yunanistan'ın demokrasisine ve özgürlüğüne katkıda bulunma niyetiyle yapılan bu konuşmanın, bir ülkeye saldırı olarak yorumlanması, gerçeklerin kasıtlı bir şekilde çarpıtıldığını gösteriyor.

Bu noktada şu soruyu sormak gerekiyor:

Yunanistan'ın dünya genelinde yaşayan diasporası veya azınlıkları, haklarının ihlal edildiğini düşündüğünde yaşadıkları ülkeleri eleştirdiklerinde bu ülkeleri "tehlikeli" mi ilan etmiş oluyorlar? Örneğin, Arnavutluk'ta Yunan kökenli Himara Belediye Başkanı Fredi Beleri, çifte vatandaşlığı sayesinde Yunan iktidar partisinden Avrupa Parlamentosu milletvekili adayı gösterilerek seçtiriliyor. Üstelik, yolsuzluktan yargılanan Beleris, Kuzey Epir Kurtuluş Cephesi (

KOBİ’lere 200.000 Euro’ya Kadar Destek Sağlayacak Yeni Program Yıl Sonuna Kadar Açılıyor!

Yunanistan’da küçük ve orta ölçekli işletmelere (KOBİ) yönelik yeni bir finansman programı, yıl sonuna kadar duyurulacak. Avrupa Birliği’nin yapısal fonları (ΕΣΠΑ) kapsamında yürütülecek olan bu program, KOBİ’lerin yatırım projelerine %50'ye kadar hibe desteği sunacak ve her bir proje için sağlanacak maksimum destek tutarı 200.000 Euro olacak. Programın toplam bütçesi ise 250 milyon Euro olarak belirlendi.

Programın Şartları ve İhracat Odaklı Destek

Yunan ekonomisinin ihracat odaklı bir yapıya kavuşmasını teşvik eden program, desteklenecek işletmelerin ihracata yönelik bir faaliyet planı sunmalarını zorunlu kılıyor. Bu şartla, yerel üretim ve dışa açılma sürecinin hızlandırılması amaçlanıyor.

KOBİ’lere Son Yıllarda Sağlanan Finansman Desteği

Geçtiğimiz dört yılda, Yunanistan Kalkınma Bankası aracılığıyla KOBİ’ler için 10,3 milyar Euro değerinde, 48.500’ün üzerinde yeni kredi onaylandı. Bu kredilerin %40'ı faizsiz olarak verilirken, geri kalan %60’ı ise sübvanse edilen düşük faiz oranlarıyla sağlandı.

Ek olarak, TEPIX III kredi programı da tekrar açılacak ve 100 milyon Euro’luk bir bütçe ile KOBİ’lerin finansman ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürecek. Bu program, işletmelere düşük maliyetli kredi sağlarken, Yunan ekonomisinin büyümesini desteklemeye katkıda bulunmayı hedefliyor.

) gibi Arnavutluk karşıtı karanlık yapılanmalarla yakın ilişkili olduğu biliniyor. Arnavutluk ve Türkiye gibi ülkelerde yaşayan Yunan azınlıkları, Patrikhane gibi kurumlar aracılığıyla bu ülkeleri şikayet ederken "tehlikeli" olarak görülmüyor. Fakat Batı Trakya Türk Azınlığı’nın seçilmiş müftüleri, vekilleri, belediye başkanları ve dernek başkanları maruz kaldıkları haksızlıkları dile getirdiklerinde, "Vradini" gibi Yunan medya organlarının tek merkezden servis edilen haberleri ve kilise ile devlet yetkililerinin açıklamalarıyla tehlikeli şekilde hedef gösteriliyor ve radikal grupların saldırılarına açık hale getiriliyor.

Haberde ayrıca Müftü Trampa'nın Edirne'de bir toplantıya katılarak, Yunanistan'daki Müslüman Türk Azınlığın durumu hakkında yaptığı açıklamalar Yunanistan'ı tehdit eden düşmanca açıklamalarmış gibi aktarılıyor. (Çünkü Yunanistan, resmi Azınlık politikası gereği Batı Trakya'da Türk Azınlık varlığını reddediyor ve "Türk Azınlık" ifadesini "milli tehdit" ve "suç" sayıyor. Ancak asıl bu politikanın Lozan ve uluslararası hukuk açısından suç olduğu tescil edilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) İskeçe Türk Birliği'ni yasaklayan ve Türk isimli derneklerin açılmasına izin vermeyen Yunanistan'ı defalarca mahkum etmiş ve kararlarını uygulamadığı için de defalarca uyarmıştır.) Trampa, Yunanistan sınırları içinde 100-120 bin Türk nüfus bulunduğunu, bu topluluğun dil, din ve kültürel miraslarını korumak için mücadele ettiğini ifade etti. Ancak "İ Vradini", bu ifadeleri saptırarak yıllardır sürdürülen nefret kampanyasını körükledi. Trampa'nın açıklamalarındaki temel vurgu, dil ve eğitim alanında Yunanistan'ın çıkardığı zorlukların ortadan kaldırılmasına yönelikti.

Yunan medyasında sıkça karşılaşılan bu tür dezenformasyon ve hedef göstermeler, azınlık haklarına yönelik tehditlerin artmasına neden oluyor. Ülkedeki aşırı sağ ve milliyetçi çevrelerin bu tür haberleri kullanarak, Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik tehditlerini meşrulaştırmaya çalıştıkları göz ardı edilmemelidir. Yunan devleti ve toplumu, azınlık hakları konusunda demokratik değerleri korumalı ve bu tür nefret dolu propagandaların önüne geçmelidir.

"Vradini"nin propaganda saldırıları: Edirne üzerinden kurgu ve gerçek dışı iddialar

Haberdeki şu ifadeler özellikle dikkat çekici: "2012'den bu yana Edirne'de, Türk Dışişleri Bakanlığına bağlı 'Özel Operasyonlar' birimi kuruldu ve bu birim, Balkanlar'daki Türk nüfusunun faaliyetlerini koordine eden diplomatik bir strateji merkezidir." Bu iddialar, tamamen gerçek dışı olup, Batı Trakya Türk Azınlığına yönelik karalama kampanyasının bir parçasıdır. Yunan medyasında, özellikle "İ Vradini" gibi aşırı sağ tandanslı ve Türk düşmanı yayın organlarında sıkça rastlanan bu tür iddialar, herhangi bir somut kanıt sunulmadan dile getiriliyor. Bu tür asılsız ifadeler, toplumda korku ve nefret yaymak amacıyla sürekli olarak tekrarlanıyor.

Haberde devamla, "Edirne, gayri resmi Danışma Kurulu, İstanbul'daki Batı Trakyalılar Yardımlaşma Derneği ve Batı Trakya Türkleri Avrupa Federasyonu gibi kuruluşların merkezi olarak uluslararası düzeyde faaliyet gösteriyor. Sonuçta, Edirne tarafından gelen 5 bin Euro'lar boşa gitmiyor..." deniliyor. Bu ifadeler, hem gerçekleri çarpıtıyor hem de azınlık kurumlarına yönelik iftira niteliği taşıyor. Batı Trakya Türk Azınlığına ait dernekler, bilinen, Lozan Antlaşması ve uluslararası hukuka göre yasal çerçevede faaliyet gösteren resmi kuruluşlardır. Bu kuruluşların asıl amacı, toplumun kültürel ve sosyal ihtiyaçlarına cevap vermek, eğitim ve dil gibi temel haklarını savunmaktır. Yunanistan'ın Kuzey Epir olarak adlandırdığı Arnavutluk'un güney bölgesini ilhak etmek amacıyla kim bilir kaç 5 bin Euro'larla desteklediği karanlık MABH (MAVİ) örgütleri gibi ayrılıkçı amaçlar gütmemişlerdir. 

"İ Vradini"nin bu tür asılsız suçlamalarla Türk Azınlık kurumlarını itibarsızlaştırma çabası, Yunanistan’daki meşru hak mücadelesini sabote etme amacı taşımaktadır. Ayrıca, Edirne ve diğer bölgelerdeki bu kuruluşların faaliyetlerini "yabancı müdahale" olarak göstermek, bölgedeki Türk varlığına yönelik bilinçli bir tehdit algısı yaratma çabasının parçasıdır. Bu tür haberlerle Batı Trakya Türkleri, devlet destekli propaganda aracı olarak kullanılan medya organları tarafından tehlikeli şekilde hedef gösterilmektedir.

Yunan medyasının, özellikle "İ Vradini"nin bu tür kışkırtıcı ve düşmanca ifadeleri, demokratik değerlerle bağdaşmadığı gibi, toplumsal barışı da zedelemektedir. Yunan devleti ve medyasının, nefret dolu propagandalara son verip, toplumda barış ve hoşgörü kültürünü geliştirmeye katkıda bulunması gerekmektedir.

C.Ö.

***

Vradini.gr'de 26.10.2024 tarihinde yayımlanan haberin tam tercümesi şöyle:

"Trakya’da tehlikeli ve şüpheli bir hikâye

"Sahte müftü" Mustafa Trampa kısa bir süre önce Edirne’ye giderek İlahiyat Fakültesi amfisinde bir konuşma yaptı ve bu konuşmada Yunanistan’a Müslüman azınlığın durumu nedeniyle saldırıda bulundu.

Trakya’da oldukça şüpheli ve tehlikeli bir durum gelişiyor ve başrolde İskeçe’nin "sahte müftüsü" Mustafa Trampa var. (Umarız Dışişleri Bakanlığı bu durumu yakından takip ediyordur.)

"Sahte müftü" Trampa kısa süre önce Edirne’ye giderek İlahiyat Fakültesi amfisinde bir konuşma yaptı ve burada, Müslüman azınlığın durumu nedeniyle Yunanistan’ı eleştirdi.

Trampa, aralarında şunların da bulunduğu iddialarda bulundu: Yunanistan’da Lozan Antlaşması sınırları içinde 100-120 bin Türk nüfus var, bu insanlar bölgede dillerini, dinlerini ve kültürel miraslarını korumak için mücadele ediyor, çünkü Yunan devleti özellikle dilin korunması konusunda zorluklar yaratıyor, insanlara Türkçeyi unutturmaya çalışıyor ve öğrenci sayısını bahane ederek "Türk azınlığının" okullarını kapatıyor.

Burada şunu belirtelim: 2012’den bu yana Edirne’de Türk Dışişleri Bakanlığına bağlı "Özel Operasyonlar" birimi kuruldu ve bu birim, Balkanlar’a yönelik devlet kurumlarını koordine eden bir diplomatik merkez işlevi görüyor.

Son olarak, Edirne, İstanbul’daki Batı Trakyalılar Yardımlaşma Derneği, Batı Trakya Türkleri Avrupa Federasyonu gibi uluslararası düzeyde faaliyet gösteren Türk yanlısı örgütlerin koordinasyon merkezidir. Edirne tarafından gelen 5.000 Euro’lar boşa gitmiyor anlaşılan…

K.D.M."

Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr