DEB: “Lozan’da taahhüt edilen haklarımızı istiyoruz!”
Dostluk Eşitlik Barış Partisi Batı Trakya Türklerinin "Azınlık Haklarını" taahhüt altına alan Lozan Antlaşması'nın ilgili hükümlerine ilişkin basın açıklaması y
Batı Trakya
10 Mayıs 2016
Dostluk Eşitlik Barış Partisi Batı Trakya Türklerinin "Azınlık Haklarını" taahhüt altına alan Lozan Antlaşması'nın ilgili hükümlerine ilişkin basın açıklaması yayımladı.
DEB partisinin basın açıklaması şöyle:
"Siz, Lozan’ın bize tanıdığı bu hakları elimizden almak için devletin tüm gücünü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kullanabilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin şubelerini basarak, resmi bir derneğin üyelerine ve azınlığa dönük faaliyetlerini durdurabilirsiniz! Yöneticilerini yargılayabilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı muhatap almadan, siyasi gücü kullanarak, azınlık insanının inanç özgürlüğünü ve özerkliğini “240 İmam Yasası” gibi antidemokratik yasalarla ortadan kaldırabilirsiniz!
Siz, çocuk azlığı bahanesiyle azınlık okullarını kapatarak, azınlık okullarında Türkçeyi yasaklayarak, çift dilli Türkçe-Yunanca eğitim verecek anaokullarının açılmasına müsaade etmeyerek, ihtiyaç duyulan azınlık ortaokul ve liselerinin açılmasına izin vermeyerek, azınlığımızın eğitim özgürlüğünü ve özerkliğini yok sayabilirsiniz!
Siz, ata yadigârı vakıflarımızın azınlığımız tarafından yönetilmesini ve istifade edilmesini engelleyebilirsiniz!
Siz, DEB Partisi gibi resmi partiye saldırıp cam çerçeve indirerek, rahmetli liderimizin arabasını çalarak, insanlarımızı korkutarak, psikolojik baskı uygulayabilirsiniz!
Siz, AİHM’sinin tarihi dernekler lehine verdiği kararları tanımayarak, tabelaların asılmasına müsaade etmeyebilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın seçtiği Müftüyü tanımayarak, “Korsan Müftü” gibi aşağılayıcı sözlerle azınlık insanının hür iradesini yok sayabilirsiniz!
Siz bunları yaparak, azınlık insanının bu ülkede mutlu birer vatandaş olarak yaşamasını, bu ülkeye hizmet etme aşkını ve bu ülkeye hissettiği aidiyet duygusunu baltalayabilirsiniz!
Ancak şunu bilmenizi isteriz ki;
Bizler her daim bu ülkede kendi kimliğimizle Türk ama mutlu birer Yunan vatandaşı olarak yaşamanın kavgasını demokratik ve yasalar çerçevesinde vermeye devam edeceğiz. Yılmadan ve yorulmadan, ecdat mirası “hoşgörümüzü” koruyarak, azim ve sabırla bu dava, bu mücadele artarak devam edecektir. Üzerimizdeki bu tarifsiz baskının tüm dünya tarafından duyulması için bir eylem planının artık hayata geçirilme zamanı geldiğini tüm kamuoyuna saygı ile duyururuz."
DEB partisinin basın açıklaması şöyle:
"Siz, Lozan’ın bize tanıdığı bu hakları elimizden almak için devletin tüm gücünü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kullanabilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin şubelerini basarak, resmi bir derneğin üyelerine ve azınlığa dönük faaliyetlerini durdurabilirsiniz! Yöneticilerini yargılayabilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı muhatap almadan, siyasi gücü kullanarak, azınlık insanının inanç özgürlüğünü ve özerkliğini “240 İmam Yasası” gibi antidemokratik yasalarla ortadan kaldırabilirsiniz!
Siz, çocuk azlığı bahanesiyle azınlık okullarını kapatarak, azınlık okullarında Türkçeyi yasaklayarak, çift dilli Türkçe-Yunanca eğitim verecek anaokullarının açılmasına müsaade etmeyerek, ihtiyaç duyulan azınlık ortaokul ve liselerinin açılmasına izin vermeyerek, azınlığımızın eğitim özgürlüğünü ve özerkliğini yok sayabilirsiniz!
Siz, ata yadigârı vakıflarımızın azınlığımız tarafından yönetilmesini ve istifade edilmesini engelleyebilirsiniz!
Siz, DEB Partisi gibi resmi partiye saldırıp cam çerçeve indirerek, rahmetli liderimizin arabasını çalarak, insanlarımızı korkutarak, psikolojik baskı uygulayabilirsiniz!
Siz, AİHM’sinin tarihi dernekler lehine verdiği kararları tanımayarak, tabelaların asılmasına müsaade etmeyebilirsiniz!
Siz, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın seçtiği Müftüyü tanımayarak, “Korsan Müftü” gibi aşağılayıcı sözlerle azınlık insanının hür iradesini yok sayabilirsiniz!
Siz bunları yaparak, azınlık insanının bu ülkede mutlu birer vatandaş olarak yaşamasını, bu ülkeye hizmet etme aşkını ve bu ülkeye hissettiği aidiyet duygusunu baltalayabilirsiniz!
Ancak şunu bilmenizi isteriz ki;
Bizler her daim bu ülkede kendi kimliğimizle Türk ama mutlu birer Yunan vatandaşı olarak yaşamanın kavgasını demokratik ve yasalar çerçevesinde vermeye devam edeceğiz. Yılmadan ve yorulmadan, ecdat mirası “hoşgörümüzü” koruyarak, azim ve sabırla bu dava, bu mücadele artarak devam edecektir. Üzerimizdeki bu tarifsiz baskının tüm dünya tarafından duyulması için bir eylem planının artık hayata geçirilme zamanı geldiğini tüm kamuoyuna saygı ile duyururuz."