DEB Partisi: “Verilen ceza toplum vicdanında büyük bir tatminsizlik yarattı”
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, 2023 yılında 19 yaşındaki Ayşe Kadri’nin yaşamını yitirdiği trafik kazasıyla ilgili davada verilen cezaya tepki gösterdi.

Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi, İskeçe’nin Mizanlı köyünde 2023 yılında meydana gelen ve 19 yaşındaki Ayşe Kadri’nin yaşamını yitirdiği trafik kazasıyla ilgili davada verilen cezaya tepki gösterdi.
Partiden yapılan açıklamada, kazaya karışan polis memuruna 4 yıl 10 ay hapis cezası verilmesinin toplumda büyük bir tatminsizlik yarattığı ifade edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Batı Trakya Türk Azınlığı’na mensup 19 yaşındaki Ayşe’nin 12 Aralık 2023 tarihinde İskeçe iline bağlı Mizanlı köyünde bir polis memurunun kullandığı araçla çarpma sonucu yaşamını yitirmesinin ardından açılan dava sonuçlanmış ve sanık polis memuru dört yıl on ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Kararı saygıyla okumuş olmakla birlikte, verilen cezanın toplum vicdanında haklı olarak büyük bir tatminsizlik yarattığını ifade etmek zorundayız.
Olayın basına yansıyan ayrıntılarında, sürücünün kazadan sonra olay yerini terk ettiği ve yanıltıcı beyanlarda bulunduğu belirtilmiştir. Bu nedenle yaşananlar yalnızca bir trafik kazası değil, aynı zamanda bir kamu görevlisinden beklenen sorumluluk ve dürüstlük ilkesinin ihlalidir. Bu durum hem Ayşe’nin ailesinde hem de toplumumuzda derin bir adalet duygusu yarasına sebep olmuştur.
Dava sürecinde adliye önünde toplanan vatandaşlarımızın “Ayşe için adalet” talebini haykırması, bu meselenin yalnızca bir aileye ait bir kayıp değil, bütün bir toplumun adalet beklentisi olduğunu göstermiştir. Bizler de aynı talebi güçlü bir şekilde dile getiriyoruz.
İnsan hayatının kutsallığı, hukukun üstünlüğü ve eşit vatandaşlık ilkeleri tartışmaya kapalı değerlerdir. DEB Partisi olarak yargı sürecinin şeffaf, tarafsız ve ayrımcılıktan uzak şekilde sonuçlanmasını, gerekli tüm üst mahkeme yollarının hakkaniyetle işletilmesini bekliyoruz. Aynı zamanda olayın idari ve disiplin yönünün de eksiksiz araştırılması, benzer vakaların önlenmesi için caydırıcı yaptırımların ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiği çağrısında bulunuyoruz."