Allah’tan 18 Haziran’ı seviçle karşılamayı dileyelim
Manşetten paylaştık, Haziran’ın 7’sinde T.C. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl Bursa’da düzenlenen Anadolu Basını Özendirme Yarışması

Manşetten paylaştık, Haziran’ın 7’sinde T.C. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından bu yıl Bursa’da düzenlenen Anadolu Basını Özendirme Yarışması’nın ödül töreninde Millet Gazetesi olarak biz de yer aldık. Genel Müdürlük bizleri Yurt Dışı Türkiye Tanıtımı Ödülüne lâyık görmüş, bizler de ödülümüzü almak için oradaydık.
Ödül aldık ve sevindik, bu hakkımızdır doğal olarak. Bizimle birlikte sevinen ve bizi tebrik eden kerkese ve özellikle de gazeteci arkadaşlara teşekkür ederiz. Bu ödül, Batı Trakya basını, hatta Azınlık adına alınmış bir ödüldür. En azından biz öyle görüyoruz. Allah diğer arkadaşlarımıza da nasip etsin. Böyle bir durumda gurur duyarız. Biz almış gibi seviniriz. Şurası bir gerçektir ki, sevinç ve hüzünlerimizde ortak duygular geliştirmeyi başardığımızda toplum olarak bir yere gelebiliriz.
-----
Gümülcine’de 91.8 frekanslarından yayın yapan Batı Trakya’nın haber radyosu Çınar FM’de Çarşamba günü gerçekleşen RadyoMedya programının konuğu Rodop Milletvekili adayı Sayın Ayhan Karayusuf’tu. Ne yalan söyleyeyim, bir kez daha şaşırdım. Nedenini açıklayayım.
Kendisini, Şapçı bölgesinde gazete dağıttığım dönemden tanıyorum. Muayenehanesine çıkar, gazetemizi bizzat elden teslim ederdim. Bu esnada hal hatır sorar, kendisiyle arasıra lafladığımız da olurdu. Ayak üstü en fazla bir dakika sürer veya sürmezdi bu diyaloğumuz. O kadar.
Karayusuf’u işte o kadar tanırdım. Kendisiyle ilgili o zamandan beri hafızamda yer eden Karayusuf görüntüsü, daha çok mülayim, sakin, efendi ve hoşgörülü bir insan görüntüsüydü. Aradan yıllar geçti ve ben Rodop’ta SİRİZA Partisinden Ayhan Karayusuf isminde bir Azınlık ferdinin 6 Mayıs seçimlerinde aday olduğunu duydum. Tabii ben bu Karayusuf’un o Karayusuf olduğunu bir anda anlayamadım. Daha sonra sorup soruşturunca anladım, Rodop Milletvekili Adayı Ayhan Karayusuf’un, bizim gazetenin müdavimi diş hekimi Dr. Ayhan Karayusuf olduğunu.
Sonra bu milletvekili adayı Karayusuf, -ben de dahil- birçok kişiyi şaşırtarak ve yanıltarak Rodop SİRİZA Azınlık Milletvekili seçiliverdi. Ardından Batı Trakya’da herkesi, “Kim bu Karayusuf?” diye merak sardı. Bir anda herkes Karayusuf’u konuşmaya başladı ve Karayusuf’u tanımayan kalmadı. İskeçe’nin ovasında gazete dağıtırken birçok defa Ayhan Karayusuf’un konuşulduğuna şahit oldum. Bunlar hep olumlu konuşmalardı.
Rodop bölgesinde ise birçok defa çok olumsuz haberlerin dolaştığına şahit olduk. Karayusuf’un sakin bir kişiliğe sahip olduğunu, ancak o sakinliğin altında bir “şeytanın” gizlendiği söylentileri bile kulağımıza ulaştı. Kafam karıştı tabii ki. Ne de olsa ben de insanım ve “iki ayaklı şeytanların” vesveselerinden etkileniyorum.
“Şeytanların” bu Karaoğlan hakkında söylemediği kalmamıştı: Karayusuf dinsizmiş, ayyaşmış, dine ve kültüre saygısı yokmuş… Milletvekili olunca da ilk icraatı, Kur’an kurslarını kapatmak olacakmış… O öyle açıklamışmış ve daha neler. Adam tam bir din düşmanı olarak anlatılıyordu. Ta ki Çınar FM’in RadyoMedya programında soydaşlarımızın bütün sorularına açıklıkla cevap verene kadar.
Çınar FM’e konuk olan Karayusuf’a dinleyecilerden gelen birkaç soru işte onun söylediği iddia edilen Kur’an kurslarının kapatılmasıyla ilgiliydi. Karayusuf, bu iddiaları kesin bir dille yalanladı. Ateistler de dahil herkesin inancına saygı duyduğunu, ancak kendisinin kesinlikle dinsiz olmadığını açıkça dile getirdi ve neticede ben komünist değil sosyalistim, dedi Karayusuf.
Karayusuf, dinin günümüzde hurafeler yüzünden yanlış anlaşıdığını ve bunlardan arındırılarak doğru bir şekilde anlatılması gerektiğini söyledi. Dinin, Mevlâna’nın, Yunus’un, Ahmet Yesevî’nin anlattığı gibi anlatılması ve anlaşılması gerektiğini anlattı, bizim birilerine göre “din düşmanı” vekilimiz.
Ayhan Karayusuf o kadar güzel anlattı ki İslâm’ı, onu ilk defa dinleyen kendisinin ilâhiyatçı olduğunu zanneder. Günümüzde bazı ilâhiyatçılar bile bu kadar güzel anlatamıyorlar dini. Beni şaşırtan da bu oldu zaten. Hele hakkında anlatılan onca olumsuz şeyden sonra…
Bu programdan sonra artık Karayusuf’un gerçekten kim olduğunu anladım. Benimle birlikte binlerce soydaşımız da anladı. Hep birlikte anladık ki, ona şeytan diyecek kadar şeytanlaşan mahlûklar varmış. Ve bir kez daha anladık ki, insanlar hakkında ne duyarsak duyalım, o duyduklarımızı elekten geçirmeden, doğruluk derecesini ölçmeden onlar hakkında yargıya varmamamız gerekiyor. Kur’an’da da emredildiği gib, bir fasık bir haber getirdiğinde, onu mutlaka araştırmak ve doğruluğunu ortaya koymak için gayret sarf etmek lâzım. Yoksa şeytana uyulmuş olur.
Bu konuda son sözüm şu olsun: Allah, Karayusuf’u şeytanlardan ve şeytanlaşmaktan korusun.
-----
PASOK’un Rodop ilinde Ahmet Hacıosman’ı 1’ci sıradan aday göstermeyeceği dedikoduları bir ara çok yayılmıştı. Sonra görüldü ki, bunlar sadece dedikodu ve yukarıda dediğim gibi şeytan fısıltısı. Şeytanlar durmuyor, habire kafa karıştırmakla uğraşıyorlar ve Azınlık, parlamentoya milletvekili gönderemesin diye her türlü entrikaya başvuruyorlar. Maksat, Rodop’ta 1’ci gelen Azınlık milletvekili Ahmet Hacıosman’ı dedikodu ve şaibeli haberlerle yıpratmak, zayıflatmak... Böylece mümkün mertebe onun oylarını en aza çekebilmek… Çok şükür ki, Hacıosman, tecrübeli bir siyasetçi ve bu tür oyunları anında bozup icabına bakabiliyor.
Hacıosman, özellikle bu dönem, Azınlık için olmazsa olmaz bir siyasetçimizdir. 5 yıla yakın bizleri parlamentoda temsil etmektedir. Onun en çok takdir ettiğimiz yanı, çalışkanlığıdır. Yorulmak nedir bilmeyen Hacıosman, Azınlığın en çalışkan milletvekili olarak tarihe geçti bile. Onun bu çalışkanlığı ve yılların siyaset tecrübesi ile seçilecek yeni vekillerin dinamizmi birleştiğinde daha büyük hizmetler ortaya konabilir. Özellikle ülkemizin içinde bulunduğu bu kriz ortamında Hacıosman gibi bir siyasetçi mutlaka mecliste olmalıdır. Hacıosman gibi tecrübeli bir vekilin ağabeyliğinde yeni seçilecek vekillerin işi çok daha kolay olacaktır.
-----
Seçimler yaklaştıkça 1’ci sıradan aday gösterilen İskeçe SİRİZA milletvekili adayı Hüseyin Zeybek hakkında yerel ve ulusal yunan basınında uyduruk haberlerle bir karalama kampanyası başlatıldı. Amaç tabii ki İskeçe’de en güçlü aday konumunda olan Zeybeği zayıflatıp Azınlığın temsil gücünü en aza indirmek. Bu seçimlerde İskeçe’deki Azınlık seçmenine düşen, geçen seçimlerde Zeybek’e verdiği oyları tekrar vermek. Çipras’ın Yunanistan çapında il bazında birinci gelen Hüseyin Zeybek’in bu durumu muhafaza etmesi durumunda bakan yardımcısı görevine getirebileceği konuşuluyor. Bu yüzden Zeybek daha fazla desteklenmelidir. İllâ da ben Zeybek’e oy vermem, diyen kardeşlerimize de geçen haftaki tavsiyemi tekrar etmek isterim. Hüseyin’i beğenmeyen Hasan’a oy versin. Önemli olan Azınlık oylarının dışarıya kaçmamasıdır.
Yukarıda zikrettiklerim, seçilmesi muhtemel en güçlü adaylarımızdır. Onun için bütün oyunlar öncelikle bunların zayıflatılması üzerine oynanmaktadır. Bize düşen öncelikle bu tür oyunlara gelmemektir. En azından bu konuda gözümüzü DÖRT açmaktır.
Allah’tan bu konuda bizlere yardımcı olmasını ve 17 Haziran’da yapılacak seçimlerde Azınlığımızın bir ilki daha başarmasını nasip etmesini diliyorum.
Son söz: Azınlık olarak en büyük dileğimiz, 18 Haziran sabahına Azınlık olarak bugüne kadar seçemediğimiz kadar çok sayıda milletvekili haberiyle uyanmak olsun.