Ozan Ahmetoğlu haklı: Bu okullar sadece eğitim değil, kimlik meselesidir

Yine geldik o mevsime... Okullar kapanıyor, karneler veriliyor. Ama bizim Batı Trakya’da asıl mesele karnelerden çok, hangi okulun kapısından içeri girileceği… Çünkü Batı Trakya'da bir Müslüman Türk Azınlık mensubu çocuğun hangi okula gittiği, sadece eğitim tercihi değil; bir gelecek, kimlik ve aidiyet tercihidir.

İşte bu yüzden İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesi Encümen Heyeti Başkanı Ozan Ahmetoğlu’nun çağrısını sıradan bir açıklama gibi değil, bir toplumsal uyarı gibi okumak gerekiyor.

MİLLET gazetesine verdiği özel röportajda, kayıt süreciyle birlikte eğitime destek kampanyasını da anlatan Ahmetoğlu’nun söyledikleri, aslında hepimize ayna tutuyor.

"Çocuklarımız azınlık okullarında alışık oldukları eğitim sisteminin benzerini burada da bulacaklar. İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesi onların evidir" diyor Ahmetoğlu.

Haklı.

Çünkü bu okul, Batı Trakya Türk Azınlığının kendi dilinde, kendi kültürüne uygun şekilde eğitim alma hakkının yaşayan, direnen sembollerinden biridir. Bu okullar, Lozan’ın, uluslararası hukukun, ama en çok da bizim varoluş irademizin birer uzantısıdır.

Bu okullar sıradan değildir

Ahmetoğlu MİLLET gazetesine yaptığı açıklamada çok önemli bir noktanın daha altını çizdi:

“Okulumuzda Türkçe ve Yunanca olmak üzere çift dilli eğitim verilmektedir. Bu durum, öğrencilerimize hem kendi ana dillerini ileri düzeyde öğrenme hem de yaşadıkları ülkenin resmi dili olan Yunancada yetkinlik kazanma imkânı sunmaktadır.”

Yani bu okul ne tek taraflıdır ne dışlayıcıdır. Tam tersine, çift kanatlı bir kimlik inşa eder. Bir yandan azınlık değerlerini yaşatır, diğer yandan bu ülkenin diliyle, kültürüyle uyumlu bireyler yetiştirir.

Peki bu kadar açık, bu kadar net olan bu gerçeğe rağmen hâlâ neden bazı veliler kararsız?

İşte tam burada sorumluluk bizlere düşüyor.

Çünkü kayıt süreci kısa. Çünkü Eylül ayında kayıt yapılamıyor. Çünkü "son dakikaya bırakırım" alışkanlığı bu kez çocuğun geleceğini riske atabilir.

Eğitim sadece müfredat değildir

Ahmetoğlu’nun Türk Azınlık basınına duyurduğu “Eğitimi ve Öğrencilerimizi Destek Projesi” de bu anlayışın bir devamı. Eğitim sadece ders anlatmak değil; sosyal faaliyet, kültürel etkinlik, aidiyet hissi demektir. Toplumu ayağa kaldıran bu tür projeler, sadece öğrenciyi değil, toplumun ruhunu da besler.

“Amacımız okulumuza, öğrencilerimize, çocuklarımızın geleceğine pozitif bir şeyler katmaktır,” diyor Ahmetoğlu.

Bugün İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesi ve Gümülcine Celal Bayar Azınlık Ortaokulu – Lisesi gibi kurumlar, sadece okul değil; bir halkın hafızası, bir milletin umududur.

Bu çağrı hepimizedir

Velilere sesleniyorum:

Çocuklarınızın sadece matematik, fizik, tarih öğrenmesi için değil; kendi kimliğini unutmadan öğrenmesi için bu okulları tercih edin.

Siz o kaydı yaparsanız, sadece bir form doldurmuş olmazsınız. Aynı zamanda şunu söylemiş olursunuz:

“Ben bu halkın, bu kültürün, bu kimliğin geleceğine inanıyorum.”

Ve bu inançla büyüyen çocuklar, yarının güçlü, bilinçli Batı Trakya Türk toplumunu oluşturacaklar.

O yüzden Ozan Ahmetoğlu’nun MİLLET gazetesine yaptığı çağrı, bir Encümen Heyeti Başkanı’nın değil, bir babanın, bir öğretmenin, bir dava insanının çağrısıdır:

“20 Haziran’a kadar gelin, kaydınızı yapın. Çocuklarımıza kimlikli bir eğitim ortamı sunalım.”

Ben bu çağrının arkasındayım. Çünkü mesele sadece eğitim değil.
Mesele geleceğimizdir.