Azınlığın Temel Değerleriyle Oynamaya Devam Ediyorlar
Son günlerde yine Batı Trakya Türk Azınğılı’nın hassas konularından biri olan ve temel değerlerinin korunmasında başat bir durumda olan azınlık eğitimi ve azınl
Son günlerde yine Batı Trakya Türk Azınğılı’nın hassas konularından biri olan ve temel değerlerinin korunmasında başat bir durumda olan azınlık eğitimi ve azınlık okulları üzerinde oynanan oyunlara şahit olmaktayız.
Olan bitenleri Keramaris’in sadece radikal parti ANEL’e yakınlığı ile açıklamaya çalışanlar olduğu gibi, bunları devlet politikasıyla açıklayanlar da var. Bize göre hepsi işin bir parçasıdır. Yani bu iş bir devlet politikasıdır, ama hükümet ortakları SİRİZA ve ANEL de bu devlet politikasını harfiyyen danışıklı bir dövüş ile gayet uyumlu bir şekilde uygulamaktadırlar.
Garibim Aleksis Çipras’ın başka çaresi mi var! Başbakan olma karşılığında ağına düştüğü derin devlet ve gönüllü uşakları radikal sağcıların Batı Trakya’daki “milli politika” ve sözde “milli çıkarları”na iğne ucu kada müdahale edemiyor. ANEL ne derse o oluyor. Bunun en büyük ispatı da, Batı Trakya Türk Azınlık Okullarında radikal sağcı ve Türk Azınlık karşıtı ANEL tarafından tayin edilen Doğu Makedonya Trakya Eyaleti Eğitim Müdürü Panayotis Keramaris’in icaraatlarıdır. Son icraatı da Yunanistan’ın demokrasi tarihine kapkara bir leke olarak geçmiş bulunan azınlık okullarında Türkçe’nin kullanımını kısıtlayan “Türkçe Yasağı” talimatıdır.
Doğu Makedonya Trakya Eyaleti Eğitim Müdürü, bulunduğu cuntavari girişimlerle azınlık okullarında Türkçe’nin kullanılmasını kısıtlayan yasakçı talimatlar gönderdi. Eyalet eğitim müdürü önce Bölge İdari Kurul üyesi olan Türkçe müfredatı öğretmenlerinin meslektaşlarıyla yazışmalarında Türkçe'yi kullanmalarına, ardından da azınlık okullarında öğrencilere yapılan duyuru, ilan ve açıklamaların Türkçe dilinde yapılmasına yasak getiren talimat gönderdi.
Doğu Makedonya Trakya Eyaleti Eğitim Müdürü Keramaris’in cuntavari müdahaleleri yüzünden azınlık okullarında ve dolayısıyla toplumunda meydana gelen huzursuzluk, gerilim ve karmaşa sürüyor.
Azınlığımızın dernekleri ve Danışma Kurulu tarafından yapılan ve toplumumuzun tepkisini yansıtan açıklamaları, İskeçe SİRİZA milletvekili ve Rodop POTAMİ milletvekilinin girişimleri sonrasında bölgedeki gerilimin ve tansiyonun düşürülmesini bekledik. Ama nerde! Azınlık karşıtı Keramaris bildiğini okumaya devam etti. Sebep olduğu huzursuzluk için azınlığımızdan özür dileyeceği yerde, getirdiği “Türkçe Yasağı”nı savundu ve bunun kendisine göre mantıklı gerekçelerini açıkladı. Zımnen, “ben olduğum yerdeyim, pozisyonumu koruyorum” demiş oldu. Tabii ki anlayana ve anlamak isteyene. Çünkü bazılarının Keramaris’in genelgesini olumlu bularak bir tek sevinç çığlıkları atmadıklarını gördük. Adam suratımıza tükürse birileri gökten rahmet yağıyormuş gibi sevinecek neredeyse.
Keramaris, yeni genelgesinde azınlık eğitiminin Lozan Antlaşması ve ilgili kültür protokolleri uyarınca çift dilli olduğunu hatırlatarak, devletin ve Eğitim Bakanlığı'nın politikasının, azınlık okullarındaki eğitimde ve buna bağlı faaliyetlerde her iki dilin de özgürce kullanılmasından yana olduğunu belirtti.
Ancak ardından ilave etti ve 11 Nisan tarihli bu son genelgede bazı azınlık okullarında, okulun faaliyetiyle ilgili konularda (öğrencilere yapılan açıklamalar, öğretmenlerin sendikal kurullarda yer almasında v.s) iki dilden birinin kullanılmadığı söyledi ve bu durumun eğitim camiası içinde sorunlara neden olduğunu öne sürdü. Daha önce gönderilen genelgelerin söz konusu sorunların çözümüne yönelik olduğunu ifade etti.
Keramaris ne özür diledi ve ne de bir önceki genelgeyi iptal ettiğini söyledi. Böylece bölgede tansiyonu düşürecek bir açıklama yerine gerginliği artıracak bir genelge daha yayımlamış oldu.
Yani Keramaris son genelgesinde diplomatik ifadelerle bize şöyle demiş oldu: “Ben özür falan dilemiyorum, yaptığım normaldir, siz bunu hakkediyorsunuz, Türkçe yasağına karşı boşuna tepki göstermeyin, oturun oturduğunuz yerde ve talimatlara uyun...”
Keramaris’in bu genelgesinden çıkardığımız en önemli mana ise, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın kimliğini oluşturan maddi ve manevi değerleriyle uğraşılmaya ve sinir uçları sayılan hassasiyetleriyle oynanmaya devam edileceğidir.
Keramaris’in açıklamasını sevindirici ve olumlu bir gelişme olarak değerlendirenlere gelince, hem onlara hem de onların başındakilere diyeceğim tek şey:
Allah hidayet versin!