Reha umre
Reha umre

Batı Trakya Türklerinin dinî ve eğitim sorunlarının kaynakları

  Bütün eksiklikler ve aksaklıklara rağmen hayırlısıyla yeni bir eğitim öğretim yılı başladı. Bütün öğrencilerimize zihin açıklığı ve başarılar diliyorum. Allah

Köşe Yazıları 27 Eylül 2017
Batı Trakya Türklerinin dinî ve eğitim sorunlarının kaynakları

 

Bütün eksiklikler ve aksaklıklara rağmen hayırlısıyla yeni bir eğitim öğretim yılı başladı. Bütün öğrencilerimize zihin açıklığı ve başarılar diliyorum. Allah’tan her türlü faydalı bilgiler ile donanma ve her türlü zararlı bilgilerden uzak durma gücünü vermesini niyaz ediyorum. Öğretmenlere sabır ve gayret, velilere de kolaylıklar diliyorum.

Bu temennilerden sonra, gelelim azınlık tarihi boyunca bir türlü çözülemeyen ve gittikçe kronikleşen Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığının eğitim ve okul sorunlarına:

Azınlık tarihi boyunca her plâtformda toplumumuzun eğitim ve okul sorunları dile getirildi. Uluslararası antlaşmalar ve çeşitli protokollerle teminat altına alınmış olan eğitim ve öğretim haklarımız ne yazık ki, bütün antlaşma ve protokollere rağmen Yunan yönetimi bugüne kadar imzaladığı hiçbir anlaşmanın ve verdiği hiçbir sözün gereğini yerine getirmemiştir. 

Son bir yılda ise artan bir hızla azınlık eğitimi, müftülükler, cami yönetimleri, Kur’an eğiticileri, Hac ve Kurban ibadetlerine müdahaleler yapılmaktadır. Öğrenci azlığı bahaneleriyle okul kapatmalar ve sınıf birleştirmeleri, ek sınıf ve ek okul binalarına müsaade edilmemektedir. Kısaca Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nı yakından ilgilendiren birçok soruna her gün yenileri eklenmeye devam etmektedir. 

Azınlık sorunlarında yaşanan bu tür artışlar, Batı Trakya Müslüman Türkleri arasında büyük tedirginliğe sebep olmakta ve bu sorunların kaynağı hakkında çeşitli spekülâsyonların yapılmasına yol açmaktadır.

Kimileri SYRİZANEL hükümetini, kimileri SYRİZANEL siyasetini azınlığımıza dayatmaya çalışan azınlık siyasetçilerini, kimileri İstanbul Rum kökenli eğitim bakanının Türk ve Müslüman karşıtlığını, kimileri kukla “muftis”lerin ve SYRİZA mebuslarının millî ve dinî şuurdan yoksun tutumları, kimileri de bunların toplamını azınlık sorularının kaynağı olarak göstermektedir.

Azınlık sorunlarının artarak devam edeceğinin sinyallerini, geçen yıl Batı Trakya’yı ziyaret eden,  Başbakan Çipras ve Eğitim Bakanı Gavroğlu açık ve net bir şekilde ortaya koymuşlardı. Azınlığımıza yönelik bütün konuşmalarında, din ve eğitim alanlarında yönetimin azınlığımız aleyhine aldığı kararları deklere etme çabası vardı.

Eğitim Bakanı Gavroğlu, geçen sene yeni göreve geldiğinde, ilk ziyaretini Batı Trakya’ya yapmıştı. Daha henüz çiçeği burnunda birkaç günlük bakan iken, bakanlık koltuğunu tam ısıtmadan işe hızlı bir şekilde Batı Trakya Müslüman Türklerinin eğitim ve din işlerini hizaya sokmakla başladı.   

Kanımca Eğitim Bakanı Gavroğlu, Çipras’ın etrafında iki büklüm pervane gibi dolanan, Batı Trakya Müslüman Türklerinin dinî ve millî değerlerini ayaklar altına alan ezik mebusları tanıdıkça; mebusları böyle ise, onları seçen seçmenlerin de mebuslardan aşağı oldukları yanılgısına kapılmıştır. 

Bakan bey, yönetimin zorla dayattığı, Patrikhane amaline hizmet eden FETÖ tipi sözde din adamları ve muftislerin hal-i pür melâline şahit olunca, Batı Trakya Müslüman Türklerinin hür iradeleriyle seçtikleri saygın müftüleri ve seçilmiş müftülüklere bağlı Batı Trakya’nın bütün camilerinde vaiz, imam, hatip, Kur’an kursu hocası ve müezzin olarak hizmet eden seçkin hocalarımızı da, Patrikhane amaline hizmet eden FETÖ tipi sözde din adamları gibi sandı.

Patrikhane’ye kıyasla müftülük harabelerini görünce; İstanbul’daki Zapion, Zografyon, Yuvakimyon veya Mega Sholi tu Genus gibi okullara kıyasla göçmen toplama kampını andıran İskeçe Azınlık Ortaokul ve Lisesi’nde 40-50 kişilik daracık sınıflarda eğitim görmeye mahkum edilen Batı Trakya Müslüman Türk evlatlarının  acınacak halleri ne başbakanın ne de bakanın kulaklarını terletti.

Batı Trakya’da bu vahim manzaralarla karşılaşan Gavroğlu, iştahı kabarmış şekilde ayağının tozuyla Atina’ya varır varmaz, Batı Trakya Müslüman Türklerinin ölüm fermanını hazırlamaya koyuldu.  

İlk önce, dini dizayn ile yoğun mesaisine başladı. Gavroğluna göre, çağdışı ve işlevsiz olan müftülüklere yeni düzenlemeler yapacak ve çağdaşlaştıracak sembolik bir komisyon oluşturdu. Tamamı gayri müslimlerden oluşan bu komisyonun üç üyesi bayan sadece biri erkek. Bu komisyon üyelerinin hiçbiri İslâmi konularda, oryantalist seviyede de olsa bir uzmanlığı yok. (Buradan anlaşıldığına göre, her şey daha önce başka laboratuarlarda üretilmiş, bu göstermelik komisyon sadece usulen onaylayacak.)

Bu ucube komisyon, büyük ihtimalle Batı Trakya Helen Müslümanlarına muftislerini de belirleyecek. Bu komisyonun belirlediği muftislerin de yer aldığı başka bir komisyon düşünülüyor. Bu komisyonda, muftislerin belirlediği bir ilâhiyatçı yer alacak. Bunun yanı sıra, Eğitim Bakanlığının belirleyeceği başka bir ilâhiyatçı yer alacak. ( Bu da ne demekse, muftislerin belirlediği ilâhiyatçı yetmiyor, Eğitim Bakanlığının belirlediği başka bir ilâhiyatçı da olacak. Büyük ihtimalle Arap veya başka milliyete mensup bir ilâhiyatçı düşünülüyor.) Eğitim Bakanlığının özel temsilcisi ve akademik camiadan uzman bir İslâmolog’dan meydana gelen komisyon oluşturulacak.

Başka bir ucube olan bu ikinci komisyon, meşhur “240 imam yasası” çerçevesinde sözde imam ve Kur’an eğiticilerini belirleyecek. Bu düzenlemelerden de açık ve net bir şekilde anlaşıldığına göre; Batı Trakya Müslüman Türklerinin din ve eğitim işlerini, ağırlıklı olarak gayri Müslimlerden müteşekkil bu özel komisyonlar belirleyecek. Bugüne kadar olduğu gibi, en üst perdeden, başbakan ve bakanlar düzeyinden Batı Trakya Müslüman Türkleri’ne zorla dayatılacak.

Herkesin hatırlayacağı gibi, geçen sene başbakan ve eğitim bakanı Batı Trakya’ya özel bir ziyarette bulunmuşlardı. Bu özel ziyarette başbakan, azınlığımızı azarlarcasına; “Gözünüzü kulağınızı başka yerlere çevirmeyin, bize verin! Çocuklarınızı da azınlık okullarına değil, daha modern(!) eğitim imkânları sunan ve formasyonlu eğitimcilerin himayesine, devlet okullarına verin” diye nasihatlerde bulundu. (Tabii başbakan burada ierodidaskaloslarun hiçbir meslek eğitimi almadıklarını ve formasyonlu olmadıklarını gözardı ediyor.)

Başbakan Çipras daha da ileri giderek, sevgi ve barışın sembolü olan Mevlâna’ların, Yunus’ların yolundan değil, isyanların ve isyancıların sembolü olan Şeyh Bedrettin’lerin yolundan gitmemizi öğütlüyordu.

Bütün bu uygulamalardan da anlaşıldığına göre; müftülerimizi Helen Ortodoks Hıristiyanlar belirleyecek, imamlarımızı, Kur’an eğiticilerimizi, cami yönetimlerimizi, vakıf yönetimlerimizi Helen Ortodokslar belirleyecek. Hangi milliyete, hangi mezhebe, hangi şeyhe, hangi cemaate mensup olacağımızı Helen Ortodoks Hıristiyanlar belirleyecek ve Batı Trakya Müslüman Türkleri de bu gayriinsanî, gayriahlâkî bu zalim uygulamalara boyun eğmek mecburiyetinde olacak. 

İnsan düşünmeden edemiyor. Yunanistan’ın zulüm kokan bu katı uygulamalarını arttırarak devam ettirmesinin kaynağı ve sebepleri nelerdir? Bu cüreti, cesareti kimlerden ve nerelerden alıyorlar. Gayeleri nedir? Bu gibi soruların cevabı ne kadar net bulunursa, o nispette bütün bu problemlerin ve sıkıntıların kaynağı ve sebepleri ortaya çıkmış olacak.

Batı Trakya Müslüman Türkleri, azınlık tarihi boyunca edindiği bilgi ve tecrübelerine dayanarak, A’dan Z’ye kadar bütün problemlerimizin ve acılarımızın ana kaynağı; Patrikhanedir ve Patrikhane’nin özel olarak yetiştirdiği ve yönettiği, emperyalizme hizmet eden sözde din adamları ve sözde bilim adamlarıdır.

Batı Trakya Müslüman Türkleri bu gerçeği, bütün delilleriyle, kişiler, canlı olaylar, bilimsel çalışmalarla ispat etmeye hazırıdır. En büyük kanıt Batı Trakya Müslüman Türklerinin kendisidir. Patrikhaneyi anlamak isteyen Batı Trakya’ya gelsin, Heybeliada Ruhban Okulu’nun ne mostralar yetiştirdiğini görmek isteyen Batı Trakya’ya gelsin. Hellenizmi ve Helen Ortodoksluğunu anlamak isteyen Batı Trakya’ya gelsin. Yunan demokrasisini anlamak isteyen Batı Trakya’ya gelsin. Batı Trakya canlı bir kitaptır. Gerçekleri bütün detaylarıyla gösteren parlak bir aynadır.

Batı Trakya Müslüman Türklerinin azınlık siyasetini bu güne kadar dizayn edenler, hiçbir dinden, hiçbir milliyetten, hiçbir insanlık değerinden nasibini alamamış bedbaht insanlardır. Burada bazı istisnaları zikretme ihtiyacını hissediyorum. Bütün yazılarımızda da belirtmeye çalıştığımız gibi, ırkçılıkla, Yunan ve Hıristiyan düşmanlığı ile hiçbir alâkamız olmamıştır, olamaz. Bunu da her zaman ispat etmişiz ve ispat etmeye devam edeceğiz. Bizim her zaman Hz. İsa’nın ve havarîlerin yolundan giden, emperyalizme hizmet etmeyen saf ve samimi Hıristiyanlara saygımız sonsuzdur. Dinimizin ve kültürümüzün vazgeçilmez bir değeri olduğunu art niyetli olmayan bütün dünya da, bu hakikati çok iyi bilmektedir.

 

Ideal Schools
Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr