Sultan II. Abdülhamid Han'ın Gümülcine’deki İzleri - 5
Tarih geçmiş ile ilgilidir fakat gelecekle ilgilenir. Dolayısıyla tarihle övünmek ve yerinmek doğru değildir. Önemli olan tarihten ders çıkarmaktır. Bu noktada

Tarih geçmiş ile ilgilidir fakat gelecekle ilgilenir. Dolayısıyla tarihle övünmek ve yerinmek doğru değildir. Önemli olan tarihten ders çıkarmaktır. Bu noktada tarihi eserler ön plana çıkmaktadır. Nitekim tarihi eserler vatan sevgisini arttırmaktadır. Ancak tarihi eserlere bakarak övünmek yanlış bir harekettir. Çünkü tarihi eserleri sevmenin yanında onları muhafaza etmek de gereklidir. Hatta tarihi eserler ile empati kurmak gerekir.
Eğer tarihi eserler ile empati kurulmazsa aidiyet sorunu ortaya çıkar. Yani ait olduğun medeniyetin değeri bilinir ama anlaşılamaz ve farkına varılamaz. Tabi tarihi eserler konusundaki ince çizgiyi bilmek gerekir. Bu çizgi çok mühim bir çizgidir. Zira tarihin babası sayılan İbni Haldun’un ifade ettiği gibi eserleri geleneğe (Adete) dönüştürmemek gerekir. Üstad tarihi eserleri geleneğe dönüştürmeyelim derken tarihi eserleri din gibi görme tehlikesinden bahsetmektedir. Tarihi eserler ile demagoji veya mübalağa sanatı yapmamak gereklidir.
Bir tarihi esere olduğu gibi değer vermek ve sahip çıkmak gerekir fakat bu eserleri aşağılamamak gerekir. Bu sefer de tarihe ihanet etmiş olunur. Kısacası yapılacak olan tarihi eserleri objektif olarak değerlendirmek ve objektif olarak yansıtmak gerekmektedir. 20. Yüzyılın başlarında Sultan II. Abdülhamid Han Balkan coğrafyasına yaptığı yatırımları iki katına çıkarmaya başlamıştır. Nitekim 1909 yılında Sultan Abdülhamid Han Gümülcine’ye Osmanlı Bankası açmıştır. Bu aynı zamanda Sultan II. Abdülhamid’in Gümülcine şehrine yapmış olduğu son eseridir. Çünkü Osmanlı bankasının inşa edilmesinden kısa bir süre sonra Abdülhamid Han tahttan indirilmiştir.
Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi vaka-i şerriyedir (şerli bir hadisedir). Çünkü Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi bir misyonun, vizyonun, düşüncenin, gelişimin, Balkanların ve Osmanlının düşüşüdür. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra Balkanlar kaybedilmiş ve Osmanlı devleti yıkılmıştır. Sultan Abdülhamid Han'ın Gümülcine’ye bir Osmanlı bankasını açma sebebi Gümülcine’de yaşayan esnafların, sarrafların, tüccarların ve devlet adamlarının 1909 yılına dek sermayelerini Osmanlı bankası olmamasından dolayı Selanik’teki Fransız ve İngiliz bankalarına yatırmak zorunda kalmalarından dolayıdır.
Osmanlı bankasının açılmasından dolayı esnaflar, sarraflar, tüccarlar ve devlet adamları sermayelerini Osmanlı bankasına yatırmaya başlamışlardır. Bu şekilde sermaye devletin kontrolünde olduğu için daha güvenli hale gelmiştir. 1909 yılına dek İngilizlerin ve Fransızların kazancı artık Osmanlı devletine geçmiştir. Böylelikle hem Osmanlı devleti hem de bölge halkı kazançlı çıkmıştır. Sermayenin Gümülcine’deki Osmanlı Bankasında olması Osmanlı borsası için olumlu bir gelişme sağlarken esnaflar, sarraflar, tüccarlar için piyasa daha çok canlanmıştır. Osmanlı bankası 1919 yılında Fransızların Batı Trakya’yı işgal etmesiyle son bulmuştur. Günümüzde Osmanlı bankasının bulunduğu bina konservatuar binası olarak kullanılmaktadır.