Tarım Bakanlığından Tazminat ve Yeni Programlar
Tarım bakanlığının resmi sitesinde 30.12.2015 tarihinde yapılan bildiride, OPEKEPE 31.12.2015 tarihinde ülkenin balkan kesimlerindeki çiftçilere 2015 yılının ta
Aynı bildiride Tarımsal Kalkınma ve Balıkçılık programı için de ayrıca 100 milyon euro tutarında bir ödemenin yapılacağına dair açıklama yapıldı. Toplamda 200 milyon euroluk bir ödeme söz konusu.
Bildirinin devamında, Tarım sektöründe kayda değer bir büyümenin yaşanacağına işaret edilirken, çiftçilerin daha fazla kazanmasına yönelik olarak hizmete sunulan yeni yatırımları finanse edecek programlar için ise "çiftçiler için pastanın büyümesini sağlayacak" ifadesi kullanılıyor. 2016 yılında Tarım Bakanlığı tarafından önemli girişimlerin yaşanacağı bildirilirken "Yeni Girişimler" çerçevesinde, tarım sektörünün finanse edilmesi için "Çiftçi Kartı" uygulamasının yürürlüğe gireceği, Tarımsal Kalkınma Programı ve ΕΠΑΛ programı çerçevesinde toplam 6,5 milyar euroluk yatırımın gerçekleşeceği, Çiftçi Kooperatiflerinin kurulması için yapılanmanın kolaylaştırılmasında yeni kurumsal çerçevenin yürürlüğe gireceği ve Yeni Çiftçilere yatırım desteğinin sağlanacağı belirtiliyor.
2016 yılında uygulamaya konulacak tüm bu programların Batı Trakya halkı için de oldukça ümit verici olduğunu düşünüyorum. Fakat her şeyden önce 2016 yılının, ülkemizin ekonomik anlamda büyüme göstereceği, çiftçilerimizin işlerinde daha azimli bir duruş sergileyeceği ve girişimcilik ruhunun ön planda olacağı bir yıl olmasını diliyorum. Çünkü uzun ve zorlu bir durgunluk döneminden geçtik ve serüvenimiz halen devam ediyor. Artık halk olarak hem daha ümitli hem de daha memnun yatırımcıların olduğu bir ülke istiyoruz. Çünkü ülke olarak canlanmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Bu doğrultuda da gelişim adına yeni atılımların olması bizim için çok önemlidir. Bizim için her yeni istihdam alanı yeni bir umut kapısı niteliğindedir. Tabi bu çerçevede yeni yatırımcıların da kendilerini daha istikrarlı bir gelecek için hazırlamaları gerekiyor. Zamanında sanayi alanında birçok yatırımın kısa dönemli olarak planlanışı ülkemize ağır bir darbe indirmiştir. 2008 yılında patlak veren iktisadi bunalımla birlikte neredeyse tüm yatırımcılar şahsi çıkar uğruna işçilerin gözyaşına hiç bakmadan ülkemizi terk ettiler. Artık yerli ve milli yatırımlara ihtiyacımız var. Yatırım yapmaya hazırlanan kişilerin de bu bilinçte olması bölgemizin de ülkemizin de geleceği için çok önemli. Çünkü ülkemiz dış sermaye çekmeyen bir ülke. Bunun sebebi de az kazandırmasıdır.
Yatırım yapmak isteyen kişiler de bu noktada biraz stratejik düşünmek durumundadır. Yani uzun vadeli düşünmek zorundalar. Ülkemizde yapılan her türlü yatırımda kazançlı bir geleceğin sağlanabilmesi için, yatırımcıların maddi olduğu kadar güçlü bir maneviyat kanadından da desteklenmesi gerekiyor. Maddi ve manevi olarak çekiciliğin sağlanabilmesi için de ülke çapında bir farkındalığın oluşturulması gerekiyor.
Yerel halk tarafından daha isabetli adımların atılması geleceğimiz için hayati önem taşımaktadır. Bu adımlardan ilki ve en önemlisi de yerel marka ve işletmelerin desteklenmesidir.
Artık devletin de tarımsal kalkınma fonlarıyla daha güçlü bir tarım ülkesi hayal ettiğini, destek primlerinin iddialı bir şekilde devreye girmesinden ve büyümeye açık yeni kurumsal yapılanmaların şekillenmesinden çok iyi anlıyoruz. Ne var ki günümüzde herhangi bir sektörün güçlenmesini oldukça güçleştiren serbest pazar, yatırımcılar açısından da serbest ve yaratıcı düşünce yapısı gerektiriyor. Rekabet güçünün hayli yüksek olduğu günümüz piyasası her sektörde iddialı üretici ve pazarlamacılar gerektirmektedir. Üreticilerimizde bu altyapının da sağlanması şüphesiz yeni gelişmelerin daimi takibi ile mümkündür. Yenilikleri takip etmeden ve yeni bilgiler edinerek yarınlara daha emin adımlarla yürümenin temellerini daha bugünden atmadan, ne yazık ki 21. Yüzyılın tarım ürünleri piyasasında iddialı olarak öne çıkmamız imkansızdır.
Her yeni yılın, yeni düşünceler ile çağımızın istek ve anlayışına cevap verecek yeni fikirler doğurması gerekiyor. Aydın bir geleceğe kavuşabilmemiz için yeniliklere açık olmamız, küresel çapta her alanda kaydedilen değişime ise katkıda bulunmamız gerekiyor. Aksi halde öne değil geriye, aydınlığa değil karanlığa doğru yürümemiz kaçınılmazdır. Herkese hayırlı seneler diliyorum.
Hazırlayan: Coşkun AHMET/Tarım ve Hayvancılık Uzmanı