15 Temmuz 2016 Destanı: Unutmuyoruz, unutturmuyoruz!

15 Temmuz 2016’da, darbeye darbe yaparak tarih yazan Kahraman Türk Milletinin mensubu olmaktan şeref duymak için unutmamamız gereken bir tarihtir.

Türk kimdir, diye soranlar, eminiz ki Türkiye’de 15 Temmuz  2016'da yaşanan darbe sürecinde gösterilen kahramanlıklardan sonra açıkça cevabını almışlardır.

BU KAHRAMAN MİLLETİN MENSUBU OLMAK NE BÜYÜK ŞEREFTİR!

Evet, Türk, kurşuna kafa atan, tankın üzerine yürüyen ve vücudunu siper eden cesur adamdır. Üzerine yürüdüğü tankın altından kurtulduktan sonra arkadan gelen ikinci tankın altına da yatan adamdır Türk.

Böylelikle bu millete neden kahraman Türk Milleti denildiğini bütün dünya gördü ve idrak etti. Bu darbede sergilenen eşsiz kahramanlık örneği, 21. yüzyılın demokrasi zaferi olarak Türk milletinin insanlığa büyük bir armağanı olmuştur. Artık bu çağda darbe nasıl önlenirmiş herkes gördü ve ders aldı.

Dünyada eşi benzeri olmayan bir cesarete sahip bu kahraman millet var oldukça, ne Türkiye’nin ve ne de yeryüzündeki mazlumların sırtı yere gelmez.

15 Temmuz 2019 Pazartesi günü milletimiz dünyaya armağan ettiği son destanının yıldönümü, gerek Türkiye'de ve gerekse dünyanın farklı yerlerinde etkinliklerle anılacaktır. Batı Trakya'da da camilerimizde okutulacak mevlid-i şeriflerle ve farklı programlarla 15 Temmuz Destanı yaşatılacaktır.

Bu destan öyle bir destan ki; İslam Dünyası’nı keyfi operasyonlarıyla dizayn etmeye alışmış olanlar bundan böyle Türkiye’de değil, Türk ve İslam coğrafyasında operasyona kalkışmadan önce bir milyon kere düşüneceklerdir. Türk milleti yaktığı bu özgürlük ve bağımsızlık meşalesiyle bütün mazlumlara ve ezilen devletlere örnek ve yepyeni bir dünya için umut olmuştur.

15 Temmuz 2016'da İslam dünyasının son kalesi olan Türkiye’yi Suriye’nin durumuna düşürerek yıkmak ve umudunu söndürmek istediler, ancak başaramadılar.

BU DESTANDA BATI TRAKYALI ŞEHİT VE KAHRAMANLAR DA VAR

Bu darbe girişiminde yaşananlar gösterdi ki, Batı Trakya Türkleri de tamamen sindirilememiş. Çanakkale ruhu ölmemiş, yaşıyor. İşte örnekleri:

Türkiye’de Yeni Şafak gazetesinde gazeteci olan Gümülcineli Mustafa Cambaz, “Başkomutan Erdoğan milleti darbeye karşı direnmek için sokaklara çağırdı, ben bu haklı direniş çağrısına icabet etmeliyim” diyerek canını düşünmeden çatışma alanına gitmiş ve orada darbeci teröristlerce şehit edilmiştir.

Milletin Meclisi bombalanırken milletin iradesi, şerefi ve namusu için genel kurulu terk etmeyerek darbeye karşı kahramanca bir şekilde ölümüne direniş sergileyen eski Başbakan Yrd. ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı hemşerimiz Hakan Çavuşoğlu da gurur kaynağımız olmuştur.

Bir başka Batı Trakyalı kahraman ise IRCICA Başkanı Halit Eren’in oğlu TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’dir. Kendisi TRT binasını işgal eden silahlı darbecilerin doğrulttuğu namluların karşısına çıkarak yiğitçe direnmiştir.

Artık anavatandaki Çanakkale ruhunu canlandıran soydaşlarını örnek al, titre ve kendine gel, diyenler, insanlarımızın Anadolu insanından farklı olmadığını, onların kahramanlık özelliklerini taşıdıklarını gördüler. Devletin ve hükümetin çeşitli kademelerinde hizmet eden, bürokrat, milletvekili ve bakan düzeyindeki soydaşlarımız vatanlarına sahip çıktılar. Özgüvenimizin tazelenmesine vesile oldukları için bu kardeşlerimize minnettarız.

BATI TRAKYA'DAN YÜKSELEN ÖZGÜRLÜK SESİ

Türkiye devletine karşı yapılan darbe girişimine karşı Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı da sessiz kalmadı ve anavatanına sahip çıktı.

Batı Trakyalı Türkler, darbeye destek veren ancak başarısızlıkla sonuçlanacağını anladıktan sonra, askeri helikopterle Yunanistan’a geçen ve Dedeağaç havaalanına acil iniş yaparak Yunan devletinden siyasi sığınma talebinde bulunan 8 FETÖ/PDY mensubu vatan haininin Türkiye’ye iade edilmesi için gösteri yaptılar.

Türkiye’ye destek amacı ile Dedeağaç havaalanında gösteri yapan soydaşlarımız daha sonra Gümülcine’ye hareket etti. T.C. Gümülcine Başkonsolosluğu önünde buluşan Batı Trakya Türkleri, dönemin T.C. Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı’ya desteklerini ilettiler ve hainlere karşı vatanı savunurken şehit düşen polis ve vatandaşlar için başsağlığı dileklerini ilettiler.

Batı Trakya Türklerinin gerçekleştirdiği geçmiş olsun ziyaretinden duygulanan Başkonsolos Akıncı, kısa bir konuşma yaparak Batı Trakya Türklerine teşekkür etti. Akıncı şöyle konuştu: "Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’nın kıymetli mensupları, dün gece saat 10.00’dan itibaren bizi hem kahreden hem büyük üzüntüye hem de öfkeye sevk eden acı bir manzara yaşadık ülkemizde. Türk milletinin imkânları ile yükselen şerefli Türk ordusunda kendine yer bulan bir grubun ihanet içerisinde olduğu darbe planlaması içerisinde olduğu hem hayret hem de öfkeyle izledik. Ancak, Türk milleti ve devleti diridir, basiret sahibidir, feraset sahibidir. Çok şükür devlet büyüklerimiz cesaretle kararlılıkla küçücük bir tereddüt göstermeden hareket ettiler. Türk milleti de kendisine yakışan cesareti gösterdi ve ülkenin her tarafında meydanları doldurdu. Tarihe şanlı bir sayfa yazacak şekilde bu kalkışmayı hep birlikte Türk milleti önledi."

DARBE GERÇEKLEŞSEYDİ HALİMİZ NE OLURDU?

Türk milletinin insanlığa armağan ettiği bu destandan alınacak dersler vardır. Demokrasinin, özgürlüğün, anavatanın kıymetini bilelim ve onlar için dua edelim. Çünkü bu destan aynı zamanda bizim içindir. Unutulmamalıdır ki, Anavatan olmasa biz de olamayız. Biz, varlığımızı ona borçluyuz. Anavatan iç savaşa sürüklenseydi, bizim halimiz kim bilir ne olurdu.

Garantörümüz Türkiye olmasa bizi bir kaşık suda boğmak için fırsat kollayan Türk ve İslam düşmanları acaba neler yapardı? Normal şartlar altında bile kimliğimizi inkar eden ve dini özgürlüğümüze müdahale edenler, kim bilir anavatanın bir işgali karşısında bizlere ne yaparlardı. Allah göstermesin...

Türk milletinin 15 Temmuz 2016'daki kahraman duruşu, umarız darbe olaylarına karşı suspus olmuş, net bir tavır sergileyemeyen, kafası bulanık insanlar(ımız)a örnek olur.

DARBEYE TİYATRO DİYEN VİCDANSIZLAR

251 polis, asker ve sivilin şehit olduğu bu darbe girişimine, “Erdoğan’ın başkan olması için oynattığı tiyatrodur” diyenler oldu.

Bu darbeye tiyatro diyen bir Türk’ün ve Müslüman’ın, Türklük ve Müslümanlıkla hatta insanlıkla alakası olamaz. Vicdan, izan sahibi ahlaklı her insan, bu darbeye şaka olarak bile tiyatro demez. Darbeye tiyatro diyen ve tankların ezdiği onlarca şehide değil, adeta tanka ağlayan hain, ruhsuz, vicdansız, acımasız, merhametsizlerin yalanlarına kanan ve bunları yayanların kime hizmet ettikleri her geçen gün ortaya çıkmaktadır.

BU DESTANI UNUTMAYALIM, UNUTTURMAYALIM

Son zamanlarda meydana gelen gelişmeler göstermiştir ki, bazı hain çevreler bu menfur ihaneti sulandırmak ve destansı karşı duruşu millete unutturmak istiyorlar. Bu tehlike karşısında milletçe uyanık olmak gerekir.

Bu çerçevede bizler de Anavatanımıza sahip çıkalım. Bu demokrasi ve özgürlük destanını unutmayalım. Bu darbeci işgalcilerin oyunlarına karşı anavatanımıza destek olalım. 15 Temmuz 2016'da yaşananları ve Türk milletinin onurlu dik duruşunu gelecek nesillere aktaralım. Vatanımız için dua ederken Anavatanımız için her zaman dua edelim.

Son sözümüz: Yaşasın demokrasi ve özgür dünya, kahrolsun terör, küresel darbeci ve işgalciler. Vatan sağ olsun, Anavatan zeval görmesin…