1789 Gerçeği

Konuşan on insan sessiz duran on bin insandan daha fazla gürültü çıkarır. (Napolyon) Yıllardan beri Tarih Avrupa merkezli olarak okutulduğu için veya öğretildiğ

Köşe Yazıları 26 Mayıs 2016
1789 Gerçeği

Konuşan on insan sessiz duran on bin insandan daha fazla gürültü çıkarır. (Napolyon)

Yıllardan beri Tarih Avrupa merkezli olarak okutulduğu için veya öğretildiği üzere bize Fransız ihtilalinin Eşitlik, Barış ve Özgürlük için yapıldığı yalanını rahatlıkla yutturdular ve yutturmaya da devam ediyorlar.

Fakat Fransız ihtilalinin temel nedeni sır gibi saklanmaktadır. Çünkü gerçek bilgi Avrupa medeniyetinin çöküşü demektir. Aslında İslam literatüründe isyan, fitne anlamını taşımaktadır. Dolayısıyla Fransız isyanı da bir fitne olayıdır. Çünkü bu isyanda binlerce masum insanın kanı akıtılmıştır.

SEBEP

Üstelik Fransız ihtilali de Haçlı ordusundan ayrılarak kendi özel birimlerini kuran tapınak şövalyeleri tarafından tasarlanmıştır. Tapınakçılar örgütü 11. Yüzyılda Hugo De Payens (putperest) tarafından kurulmuştur. Daha sonra bu örgüt Haşhaşiler ile anlaşarak Ortadoğu’da birçok Müslümanı katletmişlerdir. 1291 yılında tapınakçılar Müslüman ordularına yenilerek Ortadoğu’dan çekilmek zorunda kalmışlardır.

Bunun dışında şövalyeler Bankacılık sistemini kurmuş akabinde kâğıt parayı icat ederek dolandırıcılık, rüşvet ve faiz ile bütün Avrupa halkını bezdirerek köleleştirmişlerdir. Ancak Fransa kralı IV. Philip 1312 yılında Şövalyelerin bu zulmüne ve de yaptıkları cinsel sapıklıklara ve putlara tapmalarına son vermek maksadıyla örgütü yasaklatmıştır.

Son olarak 1314 yılında örgütün tüm üyelerini hapse atarak idam etmiştir. Tabi idam edilenlerin arasında Tapınakçıların başkanı olan Jack De Molay da vardı. Geri kalan tapınakçılar İskoçya’ya kaçarak gizli olarak faaliyetlerini yönetmeyi sürdürdüler.

Aradan 300 yıl geçmiş tapınakçılar artık tüm Avrupa’yı ele geçirerek eski kudretli günlerine tekrar dönme hevesindeydiler. Bir de Kilise ve Kral tarafından idam edilen liderleri Jack De Molay'ın intikamını almak için hazırlıklara başladılar. Artık Papa ve Kral'dan öç alma vakti gelmişti.

OYUN

İhtilali gerçekleştirme görevini Aleksandro De Cagliostro üstlenmişti. İhtilalin temel şartlarından biri iktidarın itibarını menfi propaganda ile halkın gözünde yok etmek ve bu sayede halk ile siyasi iktidarın arası açılarak kralı ihtilalciler karşısında yalnız bırakmaktı. Böylece halk ihtilale destek olmasa bile en azından karşı da çıkmayacaktı.

Kardinal Rohan Kraliçe Antoinette'ye âşıktı. Bu olayı bilen Cagliostro bir kontes ayarlayarak kraliçeye yakın olduğunu söyleyerek kardinali kandırdı. Kardinal Kontesin kraliçenin söylediklerini yazdığını zannederek Kontesi ikisi arasında bir aracı olarak görüyordu.

Kontes Kralın reddettiği elmas bir kolyeyi gizlice alırsa kraliçenin kalbini kazanabileceği hususunda Kardinali ikna etti. Daha inandırıcı olması için Kraliçenin imzasını taklit ederek bu mevzu ile ilgili bir mektup hazırladı. Bunun üzerine Kardinal mücevhercilerden bu kolyeyi satın aldı ve kraliçeye vermesi için Kontesin adamına teslim etti.

Kolye Kralın eline geçince adam kolyeyi parçalara ayırarak İngiltere’ye sattı. Lakin emanetin yerine ulaştığına ikna olması için Kraliçeye çok benzeyen bir fahişe ayarlayarak gece karalığında kardinalle görüştürdüler. Görüşmeden sonra Kardinal artık Kraliçenin kendisine âşık olduğunu düşünüyordu.

Fakat mücevherciler saraya gidip kolyeyi aldığı için hakiki kraliçeyi tebrik edince hadise ortaya çıktı. Cagliostro da dahi hadiseye dâhil olan herkes tevkif ettirildi. Kurguladıkları oyun başarıya ulaşmıştı.

Yayılan dedikodular sayesinde Kraliçe ile Kardinalin arasında gerçek ilişki olduğunu düşünen halk hem kiliseye hem de krala karşı nefret etmeye başladı. Bu sayede Kral ile halkın ilişkisini kesen tapınakçılar ayak takımından sivil bir ordu teşkil ederek 1789 yılında eşitlik, barış ve özgürlük sloganları ile Fransız ihtilalini başlattılar. 1793 yılında Kral 16. Luis ve karısının başı kesilerek idam edildiler. Böylelikle Tapınakçılar Jack De Molay'ın intikamını kraldan almışlardı.

Binaenaleyh, 1798 yılında tapınak şövalyeleri Roma’yı işgal ederek Papa VI. Piusu esir alarak Roma cumhuriyetini ilan ederek Katolik kilisesinden de intikamını almışlardır.

Hulasa 1789 “Fransa ihtilali” sırasında ve sonrasındaki sayısız katliama ve sair zulümlerle, nüfusun yaklaşık % 5’i katledilmiştir.

Fransız ihtilali soykırımı da beraberinde getirdi

“VENDEE SOYKIRIMI”

Zira 1793’ten 1796’ya dek sürecek olan bir katliamların sürecine imza atan da Fransa’dır. Bu kez katledenler Laik Cumhuriyetçi ‘Maviler’, katledilenler ‘Beyazlar’ diye bilinen muhalif Katolik köylülerdir.Vendee Soykırımı” diye tarih sayfalarında yer alacak olan katliamlarda öldürülen insan sayısı yüz binleri bulur.

Fransa’nın kırsal bir kesimi olan Vendee halkının büyük bir bölümü Katolik mezhebine bağlıydı. Cumhuriyetçilerin hazırladığı yeni anayasada Katoliklere Nant Fermanı ile verilen bütün ayrıcalıklar kaldırılıyor, papazların kiliselerde görev ve sorumluluklarına müdahale ediliyordu.

Ayrıca 160 papazın başlattığı yeni anayasaya “hayır” kampanyası Cumhuriyetçilerin tepkisine neden olmuş, 45 bin Fransız askerini Vendee’ye göndermişlerdi. Hükümeti protesto eden papaz ve rahibeler askerler tarafından dövülerek, aç bırakılarak, çıplak teşhir edilerek çeşitli işkencelere maruz bırakılmışlardı.

Hatta 3 Mart 1793’te Fransız cumhuriyetçi hükümeti Vendee bölgesindeki bütün kiliseleri kapattığını ilan etmesi bir halk ayaklanmasına neden oldu.

Bizzat 5 Nisan 1793’de Vendee kırsalında birbirinden dağınık halk isyanları görülmeye başlandı. Cumhuriyetçilerin dini liderlerin başını çektiği bu isyanlara tepkisi çok sert oldu. 2000 isyancı yakalanarak Vendee sokaklarında halkın gözü önünde kurşuna dizildi.

Cholet ve Granville’de çoğunluğu silahsız sivillerin oluşturduğu 25 bin kişi katledildi. İngiliz hükümeti Fransızların 6 ay içerisinde gerçekleştirdikleri bu katliama tepki göstererek Vendee halkını İngiltere’ye kabul edeceğini açıkladı.

1793 yılında Vendee halkının bir kısmı İngiltere’ye kaçmak isterken toplam 600 bin bin kişi soykırıma maruz kalmıştır. Yani 800 bin nüfuslu şehirden sadece 200 bin kişi hayatta kalabilmiştir.

Bilakis Katliamdan kaçabilen Vendee’liler Osmanlı emanına başvuruyor, Ege adalarında veya herhangi bir beldede yer gösterilse, Devleti Aliye’nin sadık köleleri olarak hizmetinde kalacaklarını taahhüt ederek yalvarıyorlardı.

Tıpkı Haçlının Endülüs’te Müslümanlarla birlikte kendilerine de soykırım yaptığı Yahudiler’in de kaçarak Sultan’dan eman ve zimmilerin talebindeki gibi.

Fransız devrimi Avrupa’ya özgü bir devrim yani diğer bir ifadeyle Fransız tarzında giyotin ve baş kesme metoduyla mülkiyet ve derebeyi sınıfını alt üst eden bölgedeki devrimlerin tümünü içeren bir devrim oldu.

Tarihi doğru okuyamazsak ve de beyin arkeoloji çalışması yapmazsak tarihimizi başkalarının yazdığı şekilde dinleriz ve anlarız. Medeniyet inşa edemezsek başka medeniyetlere özeniriz.

Eğer gerçekten inanıyorsanız, mutlaka siz en üstün olursunuz.(Ali İmran 139) ayeti bizim için bir örnek teşkil edip prototipimiz olmalıdır. 

Zira tarihimizi başkalarının dile getirdiği şekilde öğrenen toplum bilincini aşıp, kendi tarihimizi benimseyerek dürüstçe tarih yazan bir toplum bilincine sahip olmalıyız.

İnsanlardaki tarih algısı umumiyetle görünüşe bakarak hüküm vermeye dayalıdır. Her insanın gözü vardır fakat pek azına feraset bahşedilmiştir.

Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr