AZINLIK MORALİ AÇISINDAN SPOR
Hemen her alanda olduğu gibi spor konusunda da başarı sağlamak için tüm uluslar yoğun uğraş içindedirler. Olanaklarını iyi değerlendirerek üstünlük kurmak, güçl

Hemen her alanda olduğu gibi spor konusunda da başarı sağlamak için tüm uluslar yoğun uğraş içindedirler. Olanaklarını iyi değerlendirerek üstünlük kurmak, güçlerini kanıtlamak üzere uluslararası yarışlara giderek yarışıyorlar. Spordaki başarı da bir yerde o ulusun moral kaynağı oluyor.
Bunun doğal sonucu olarak da, sporda sonuç alınabilmesi için birkaç sporcu üzerinde durulmaktadır ve spor yaygınlaştırılamamaktadır. Milyonların günlük yaşamına sporu sokarak sağlıklı bir toplum oluşturma yerine, birkaç dalda derece elde etmeye çalışması ne kadar yararlıdır?
Köksüz ve etkisiz bu spor ortamında sonuç alınacağına inanılmadığı halde rekor peşinde koşmak, olanakları hep bu alanda kullanmak, onur kırıcı sayılması gerekirken, kaçınılmaz başarısızlıkların kompleks yaratması anlamsızdır.
Bu ilkel davranış, çağdaşlaşmamış ulusların spordaki ana sorunlarının başında gelmektedir. Çünkü yarış için uygulanan yöntemler, zamanla sönüp gidiyor. Hatta sorunların temeline inmeyi, sporu öncelikle geniş kitlelere yayarak, daha sonra kesin sonuçlara varmayı engelliyor.
Bütün bunlara karşın, moral kazanmak için spora önem veren ülkeler çoğunluktadır. Batı Trakya Türk azınlığında sporla moral bulma olasılığı yüksektir. Azınlığın tek yapacağı iş, sporu geniş kitlelere yaymaktır. Daha çok kişinin spor yapması, form tutması beraberinde zaten başarıyı getirecektir.
Azınlığımızda son yıllarda sporun değişik alanlarında başarılar elde edilmeye başlanmıştır. Yeterli midir? Hayır, yeterli değildir. Bunun için 3-5 kişi arasında seçilen sporcu ile yüzlerce kişi arasından seçilenin yarışmalarda başarı şansı elbette eşit değildir. Tabanı geniş olan piramidin ucu elbetteki yükseklere uzanır. Geniş kitleye dayalı spor politikası, spora boyutlar kazandırır.
Azınlığımızda buna acilen ihtiyaç vardır. Spordaki tek amacın başarı olduğuna inanarak, sorunlara çözüm aramak, yanılgıda ısrar etmenin bir kanıtıdır.
Konuyu bu denli basite indirgedikten sonra, azınlığın her yerinde birçok dalda pilot çalışmalara geçerek iyi tarama yaparak, spora yatkın gençleri özel eğitime tabi tutarak, başarı sağlamak mümkündür.
Azınlığımızda her özelliğe, her fizyonomik yapıya sahip gençler var. Bunları başarılı olacakları dallarda yetiştirerek, spor kulüplerimiz bünyesi altında yarışmalarda derecelere sokabiliriz. Böylece azınlık da moral bulmuş olur.
Tabii ki bütün bunlar devletin sağlayacağı eşit imkanlar sayesinde gerçekleşebileceği gerçeğini göz ardı etmemek şartıyla.