Golü Yiyen Kim?
Futbolla yatıp, futbolla kalkan ülkelerde, geçen sezonların ve bu sezonun kısa bir özetini yapmak için kullandım bu başlığı. Belki biraz ağır bulabilir ve kıza

Futbolla yatıp, futbolla kalkan ülkelerde, geçen sezonların ve bu sezonun kısa bir özetini yapmak için kullandım bu başlığı. Belki biraz ağır bulabilir ve kızabilirsiniz ama olayları peş peşe eleyip sorguladığınızda bana hak vereceksiniz.
Futbol , 22 kişi ve yuvarlak bir cisimle oynanan bu oyun, ülkeler insanlarının çoğunluğu için yaşama biçimi olmuş durumda. İlkokul sıralarından üniversite anfilerine kadar öğrenim gören milyonlarca genç, kültür, sanat, beceri, sevgi, birçok güzelliğini boş verip neden sadece futbol topunun peşinde koşarlar ki?
Düşmek, şampiyon olmak önemsemediğimiz kadar önemli mi acaba? Atılan gollerle, maç sonuçlarıyla yaşamak kime ne kazandırıyor ki?
İstanbul, Atina, Londra da zaman zaman olay çıkaran gençlere kızmak yerine, onlara futboldan başka hiçbir şey vermeyen devlet yöneticilerine kızmamız gerekir.
Neden kulüp başkanlığına soyunan iş adamları, kazanç patlaması yapıyorlar? Neden futbol için harcanan paralar milyar avroya varırken, Batı Trakya’dan yüzlerce kişi Avrupa'ya göç etmenin planlarını kuruyor?
Artık birşeyi anlamamız gerekiyor. Futbola gösterdiğimiz ilgi suni olarak körükleniyor. Ülkeleri hak ettiği yerlere getiremeyenler, futbolun sihrinden yararlanarak, geleceklerini garanti altına alıyorlar.
Tuttuğumuz takımların attığı gollerde bile, asıl golü yiyenin biz olduğunu, sıradan spor muhabirlerinin televizyondaki saçma sapan bir programla, 20 yıl öğrenim görmüş bir doçentin 5 katı maaş aldığını ne zaman anlayacağız acaba?
Milyonlarca gence futbol dışında kendini geliştirecek alanlar oluşturmayan kişileri daha ne kadar mutlu edeceğiz?