Bu Kahraman Milletin Mensubu Olmak Ne Büyük Şereftir!
Darbeye darbe yaparak tarih yazan kahraman Türk milletinin bir mensubu olmaktan şeref duyuyorum. Türk kimdir, diye soranlar, eminim ki Türkiye’de 15 Temmuz’da y
Darbeye darbe yaparak tarih yazan kahraman Türk milletinin bir mensubu olmaktan şeref duyuyorum.
Türk kimdir, diye soranlar, eminim ki Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşanan darbe sürecinde gösterilen kahramanlıklardan sonra açıkça cevabını almışlardır.
Evet, Türk, kurşuna kafa atan, tankın üzerine yürüyen ve vücudunu siper eden cesur adamdır. Üzerine yürüdüğü tankın altından kurtulduktan sonra arkadan gelen ikinci tankın altına da yatan adamdır Türk.
Böylelikle bu millete neden kahraman Türk Milleti denildiğini bütün dünya gördü ve idrak etti. Bu darbede sergilenen eşsiz kahramanlık örneği, 21. yüzyılın demokrasi zaferi olarak Türk milletinin insanlığa büyük bir armağanı olmuştur. Artık bu çağda darbe nasıl önlenirmiş herkes görsün ve ders alsın.
Destan dediğin işte böyle yazılır. Bu çılgın Türkler destan yazmaya devam ediyor. Başkomutanın emriyle gündüz işte, akşam ise sokaklarda nöbette. Vatanı artık sadece darbe karşıtı kahraman Türk askeri değil, bütün millet sokaklarda koruyor.
--- -- ---
Benim gözüm doydu. Dünyada eşi benzeri olmayan bir cesarete sahip bu kahraman millet var oldukça ne Türkiye’nin ve ne de yeryüzündeki Türk ve müslümanların ve hatta mazlumların sırtı yere gelmez. Hiç kimse bizlere bulunduğumuz yerde zarar vermeyi kolay kolay göze alamaz.
Hadi sıkıysa Türkiye’yi birileri işgal etmeyi denesin. Denemeyi bırakın, bundan böyle düşünmeyi bile göze alamaz. ABD, AB ve Türkiye düşmanı kim varsa, artık Türkiye’nin Suriye, Mısır, Libya ve Tunus olmadığını anlamıştır.
İslam Dünyası’nı keyfi operasyonlarıyla dizayn etmeye alışmış alçaklar bundan böyle Türkiye’ye değil, Türk ve İslam coğrafyasında operasyona kalkışmadan önce bir milyon kere düşüneceklerdir. Hatta diyebilirim ki, Türk milletinin bu uyanışından sonra Türkiye yaktığı bu özgürlük ve bağımsızlık meşalesiyle bütün mazlumlara ve ezilen devletlere örnek olacak ve yepyeni bir dünyanın oluşmasına neden olacaktır.
Demek ki, bu ABD ve onun yardımcıları her istediğini her yerde yaptıramıyormuş. Bu çakalların darbe yoluyla işgal planları bozulup kahramanca püskürtülebiliyormuş. Demek ki, hala bir milletin iradesi kahramanca bir direnişle insanlığa örnek olacak bir destan yazabiliyormuş ve örnek olabiliyormuş.
Türkiye’yi Suriye’nin durumuna düşürerek insanlığın son kalesini yıkmak ve umudunu söndürmek istediler, ancak başaramadılar.
--- -- ---
Birileri, “Sen, Türklerin kimliğini inkar eden ve varlığını yok etme gayretinde olan Yunanistan’ın korkuyla sindirdiği ezik Batı Trakya Türk’üsün, ne konuşuyorsun” deseler, vallahi haklısınız derdim.
Ancak son olaylar gösterdi ki, bizim Batı Trakyalı Türkler de tamamen sindirilmemiş. Onlardaki Çanakkale ruhu ölmemiş, yaşıyor. İşte örnekleri:
Türkiye’de Yeni Şafak gazetesinde gazeteci olan Gümülcineli Mustafa Cambaz, “Başkomutan Erdoğan milleti darbeye karşı direnmek için sokaklara çağırdı, ben bu haklı direniş çağrısına icabet etmeliyim” diyerek canını düşünmeden çatışma alanına gitmiş ve orada darbeci teröristlerce şehit edilmiştir.
Milletin Meclisi bombalanırken milletin iradesini, şerefini ve namusu için genel kurulu terk etmeyerek darbeye karşı kahramanca bir şekilde ölümüne direniş sergileyen milletvekili hemşehrimiz Hakan Çavuşoğlu da gurur kaynağımız olmuştur.
Bir başka Batı Trakyalı kahraman ise IRCICA Başkanı Halit Eren’in oğlu TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren’dir. TRT binasını işgal eden silahlı darbecilerin doğrulttuğu namluların karşısına çıkarak yiğitçe direnmitir.
Artık anavatandaki Çanakkale ruhunu canlandıran soydaşlarını örnek al, titre ve kendine gel, diyenler, insanlarımızın Anadolu insanından farklı olmadığını, onların kahramanlık özelliklerini taşıdıklarını gördüler. Özgüvenimizin tazelenmesine vesile oldukları için bu soydaşlarımıza teşekkür ediyorum.
Türkiye’deki bu soydaşlarımızda ve Batı Trakya’daki sade halkımızın kahraman duruşları umarız darbe olaylarına karşı suspus olmuş, net bir tavır sergileyemeyen ve duruma göre tavır almak için bekleyen bazı korkak seçilmiş ve okumuşlarımıza örnek olur.
--- -- ---
Bu darbe olayları hepimize kabus yaşattı. Terörün nasıl bir vahşilik olduğuna tanık olduk. Türkiye’dekiler, olayların mağduru olarak bire bir yaşayarak tanık oldu. Bunların yaşadıkları dehşet, maruz kaldıkları vahşet ve terör tarif edilemez. Yıllarca hafızalardan silinmeyecek büyük yaralar açıldı.
Bu dehşet o kadar büyüktü ki, televizyonlardan tanık olanların bile ruhlarında büyük travmalara neden oldu. Zaten bu darbelerin temel amacı da bu, korkutarak sindirmek...
Ben bu teröre Türkiye’de tanık oldum. Ailemle birlikte o sıralarda Yunanistan’a dönmeye hazırlanıyordum ki bu olaylar patlak verdi. Dehşeti yaşadığım için bunun nasıl bir şey olduğunu iyi biliyorum. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Sanki işgalci güçlerin düşman askerleri ülkeyi ele geçiriyordu...
Olayların dehşetiyle şok geçirmenin ve sevdiklerimizi kaybetmenin korkusunu yaşatan bu terörist hainleri lanetliyorum. Caddelerde seyrederken havadan ve karadan her an kör bir kurşuna veya bombanın hedefi olacak olmanın ne olduğunu, kendinden geçerek sevdiğin insanlar için ve varlığını borçlu olduğun ülke için ölümü göze almak nasıl bir duygu olduğunu yaşadım.
Ben, alçak uçuş yapan darbeci uçakların kulakları sağır eden sonik patlamalarına maruz kalanlardanım. Sabaha kadar nöbet tutarken yorgun düşen ve kendinden geçen eşimin kaldığı binanın tam üstünden defalarca alçak uçuş yaparak patlamalarla şok geçirmesine neden olan, bu şekilde milyonlarca çocuk ve masumlara terör yaşatan alçakları bir kez daha lanetliyorum. Özgürlüğün ve demokrasinin kıymetini bir kez daha anlayan biri olarak onlarca masumu katleden bu hainlerin hakkettikleri cezaya çarptırılmasını diliyorum.
Milyonlar sokakta nöbet tutmaya devam ediyor. Demokrasinin, özgürlüğün, anavatanın kıymetini bilelim ve onlar için dua edelim. Çünkü tuttukları nöbet aynı zamanda bizim içindir. Anavatan olmasa biz de olamayız. Biz, varlığımızı ona borçluyuz. Anavatan iç savaşa sürüklense, bizim halimiz ne olur düşünmek bile istemiyorum. Bizi bir kaşık suda boğmak için fırsat kollayan Türk ve İslam düşmanları canımıza okumak için fırsat kolluyorlar. Normal şartlar altında bile kimliğimizi inkar eden ve dini özgürlüğümüze müdahale edenler, kim bilir anavatanın bir işgali karşısında bizlere ne yaparlar. Allah göstermesin...
--- -- ---
240’tan fazla polis, asker ve sivilin şehit olduğu bu darbeye “Erdoğan’ın başkan olması için oynattığı tiyatrodur” diyenlere gelince...
Bunu bilinçli ve kasıtlı olarak söylemekte ısrar ettikleri sürece benim için hain darbecilerden bir farkları yoktur. Bunlar benim ne soydaşım, ne dindaşım olabilir. Bunlarla aynı mezarlıkta gömülmek bile istemem. Çünkü bu yalanı, Yunanistan da dahil Türkiye ve İslam düşmanı ADB ve AB medyası yaymaktadır. Bu şekilde Türkiye’yi parçalamak için FETÖ yoluyla yaptırdıkları bu darbe/işgal operasyonunu şimdi algı operasyonuyla örtbas etmeye çalışıyorlar ve bizim nohut beyinli ahmaklarımız da bunlara hizmet ediyorlar.
Bu darbeyi ABD’nin yaptırdığı apaçık ortadadır. En büyük kanıt ise FETÖ örgütünün başı Fethullah Gülen’i ABD’de tutup yardım ve yataklık etmesi ve Türkiye’ye teslim etmemesidir. Türkiye düşmanlarının kolladığı FETÖ’nün yaptığı bu darbe için tiyatro demek, en azından 240’tan fazla şehide ihanettir. O yüzden bu darbeye tiyatro diyen bir Türk’ün ve Müslümanın Türklük ve Müslümanlıkla, hatta insanlıkla alakası olamaz. Vicdan, izan sahibi ahlaklı her insan, bu darbeye şaka olarak bile tiyatro demez.
Bu darbeye tiyatro diyen ve tankların ezdiği onlarca şehide değil, adeta tanka ağlayan hain, ruhsuz, vicdansız, acımasız, merhametsizlerin yalan haberlerine kanmayın. Batı kaynaklı yalan haberlere itibar etmeyin ve gerek gündelik hayatta ve gerekse sosyal medyada bunlara gereken tepkiyi gösterin. Püskürtün bu alçakları.
--- -- ---
Anavatanımıza sahip çıkalım. Bizler de onlara demokrasi nöbetinde darbeci işgalcilere karşı destek olalım. Onlara en azından dualarımızla, sosyal medyadan yapacağımız paylaşımlarla kişisel olarak destek olalım.
Seçilmişlerimize de çağrıda bulunmak istiyorum. Ne olur bu darbeye karşı daha ciddi bir duruş sergileyin. Türk ve Müslüman olmanın gerektirdiği bir biçimde Anavatanımıza sahip çıkma noktasında daha aktif olun. Millete örnek olun.
Seçilmişler bir araya gelerek ortak bir basın toplantısı yapamaz mı? Türkçe ve Yunanca toplu bir bildiri yayımlayamaz mı? Milleti daha fazla teşvik edemez mi? Mevlitler, salalar güzel, ama siyasilerin teşvik edeceği daha büyük organizasyonlarla sesimizin daha gür çıkması sağlanamaz mı?
Hadi çoğu yunanlı vatandaşlarımız geleneksel Türk düşmanlığından sıyrılamadığından darbeye tiyatro diyerek darbecileri savunur gibi bir tutum içerisinde, ama bizdeki bu çekingenlik, bu durgunluk nedir? Yoksa “bekle gör, duruma göre vaziyet al” ve “acaba fanatik yunan çevreleri ve derin devlet ne der” endişesi mi taşıyorlar? Bazılarının darbe olaylarına karşı ne kadar geç tepki gösterdiğini, bazılarının ise hala net bir tavır alamamış olması bu soruları akla getirmektedir. Korkmasınlar, birlikte yapılan mücadelenin nasıl başarıyla sonuçladığını görerek anavatandaki kahraman kardeşlerimizin cesaretini örnek alsınlar.
Son söz: Yaşasın demokrasi ve özgür dünya, kahrolsun terör, küresel darbeci ve işgalciler...