Reha umre
Reha umre

İslam’ın her iki dünyaya verdiği önem

Bu haftaki konumuz insanın hem maddi bakımdan, hem de manevi bakımdan mesul olduğu bazı görevler ve bunların mahiyetidir. Daha teknik deyimle düalizm (Türkçesi;

Köşe Yazıları 24 Mayıs 2017
İslam’ın her iki dünyaya verdiği önem

Bu haftaki konumuz insanın hem maddi bakımdan, hem de manevi bakımdan mesul olduğu bazı görevler ve bunların mahiyetidir. Daha teknik deyimle düalizm (Türkçesi; ikilcilik) kavramı kapsamında bunları ele alacağız. Düalizm kısaca maddiyat yani fiziksel olaylarla maneviyat yani ruhsal olayların bir arada yaşanması anlamına gelen bir sistemdir.

 Bunlar bize ilkokulda olsun, lisede olsun bedenle yapılan ibadetler, mal ile yapılan ibadetler, hem beden hem de mal ile yapılan ibadetler şeklinde öğretildiler. Hepimiz İslam’ın şartlarını göz önünde bulundurduğumuzda hangi ibadetin hangi kategoriye ait olduğunu kestirebiliyoruz. Ancak bunların bir de nedeni var. İnsan bunların nedenini kavrayabildiği zaman gerçekten neden müslüman olduğunun farkına varır.

Öncelikle şunu kabul etmeliyiz ki insan dünyaya belli sorumlulukları yerine getirmek için gönderildi. Hepimizin şu hayatta bir misyonu var, hepimizin görevi iyi olan bir şeyi tavsiye etmek veya uygulamaktır. Ancak dünyanın öneminden bahsederken sadece dünya hayatını düşünmek, ona göre yaşamak eksik bir tatbikat olacaktır. Her ne kadar davranışlarımız iyi olsa da maneviyattan uzak kaldıkça eksik olacaktır. Nitekim Aliya İzzetbegoviç bu konu hakkında; İlkçağ filozoflarına sırf Müslüman olmadıkları için kötü ahlaka sahip olduklarını söyleyemeyeceğimizi, ancak ahlaklarının da İslam ahlakından farklı olduğunu söyler.

Yine aynı şekilde bu dünyada yaşamamıza rağmen, bu dünyayla olan ilişkimizi tamamıyla kesip inzivaya çekilmek de eksik bir yaşam olacaktır. Eğer bizim böyle olmamız gerekseydi büyük ihtimalle melek olarak yaratılırdık. İnsan, az önce de belirttiğimiz gibi bu dünyaya belli bir misyon için gönderilmiştir. O misyon da yanlış yolu seçenlere karşı doğru yoldan çıkmayarak doğrunun öğreticisi olmaktır. Dünya hayatının özeti tam da budur. İnsanlığın ilk deminden bu yana egosuna esir düşüp yanlışı seçenlerle, iradesine hakim kalıp doğruyu seçenler bugüne kadar mücadelelerine devam etmişlerdir.

Bize emredilen ibadetler de aslında dünya hayatındaki görevimizi kolaylaştıran araçlardır. Kötülüğü defetmek için çabalayan müslüman adeta bir asker disipliniyle yaşamını sürdürmektedir. Namaz ona bunu gerektirir. Namazı doğru kılan bir insan, neden kıldığını bilen bir insan tembellikten uzak kalacağı gibi 27 derecelik sevabın müjdelendiği cemaatle birlikte kılınan namazlarda da misyonu adına örgütlenmeyi bire bir yaşayacaktır.

Oruçla zekatın da aynı dönemde uygulanması hiç mi hiç tesadüf değildir. Burada da insana ilk önce manevi yolla neden zekat vermesi gerektiği tefekkür ettirilir. Bir hadiste de belirtildiği gibi bu dünyaya adalet indirilmiştir ama eşit dağıtılmamıştır, bunu eşit bir şekilde dağıtmak da bizim görevimizdir. Yine Kur’an’da, dünyada herkese yetecek kadar nimet olduğu belirtiliyor (ayet ve sure hatırımda yok). Dolayısıyla adil değilmiş gibi gözüken dünyayı adil hale getirmek Müslümanların görevidir.

Son olarak Hacca gitmek ise bize ömrümüzde en az bir defa İslam’ın nasıl şartlarda kurulduğunu bire bir aynı atmosferi yaşayarak idrak etmemize olanak sağlayacaktır. Normalde en başta söylenmesine rağmen kapsayıcı niteliğini daha iyi ifade edebilmek açısından iman etmek de bunların hepsinin eksiksiz yerine getirilmesi için önkoşuldur.

Görüldüğü gibi insan bu dünyaya rastgele indirilmiş olmayıp, egosu yüzünden indirilmiştir. Egosu yüzünden indirilen insana kendisini düzeltmesi için fırsat verilmiştir, ama tam da bu sırada çoğalıp grup, daha sonra ise yığın haline gelen insanın sorumlulukları iyice artmıştır, çünkü bu sefer de onun dışındakiler egosuna yenilmiştir. Daha önce kendisini düzeltmesi görevi bu sefer de kendisinin de içinde yer aldığı bütün insanlığı düzeltmesi için verilmiştir.

DÜZELTMELER

  • Birkaç hafta önce yazdığım İslam’ın tamamlayıcı din olduğuyla alakalı yazımda diyalektik kavramının tarihsel arkaplanda bir anlık akıl sürçmesiyle Demokritos olduğunu söylemişim. Doğrusu Herakleitos olacaktır.
  • 2 hafta önce Uluslararası Öğrenci Buluşmalarıyla alakalı yazdığım yazıda da, başlıkta bunun Yedirenk kapsamında olduğunu belirtmiştim. Yedirenk bunun sadece Sakarya temsilcisi olup asıl düzenleyen UDEF’tir.
Ideal Schools
Millet gazetesi logo
© 2024 Millet
KÜNYE
MİLLET MEDİA Kollektif Şirketi
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr