Kuvvetler Ayrılığı
Kuvvetler ayrılığı devlet gücünün birbirinden ayrı organlara dağıtıldığı yönetim anlayışıdır. Günümüzdeki anlayış; devlet niteliği kazanmış her toplumda birbiri
Kuvvetler ayrılığı devlet gücünün birbirinden ayrı organlara dağıtıldığı yönetim anlayışıdır. Günümüzdeki anlayış; devlet niteliği kazanmış her toplumda birbirinden farklı üç görev olduğu ve bunların birbirleri karşısında bağımsız bir statüye sahip oldukları esasına dayanır. Bu ilke, kanunları yapan yasama gücünün, yapılan kanunları uygulayan yürütme gücünün ve uygulamadan doğan uyuşmazlıkların giderilmesini sağlayan yargı gücünün ayrı organlara verilmesini; bu organların birbirinden bağımsız olmasını gerektirir.
FELSEFEDE KUVVETLER AYRILIĞI
Eflâtun'a göre devlet farklı özelikleri uyum ve düzen içine sokan insani bir varlıktır. İnsanın iştahları ve duyguları akla uymak durumundadır. Siyasi uygulama da böyle bir düzene sahip olmalıdır. Devletin başında filozoflar olmalı, savaşçılar insanın duygularını, çiftçiler ve tüccarlar da iştahını temsil eder. Aristoteles daha gerçekçidir. Bugünkü anlamda olmasa da hükümdarın görevlerini dağıtan ilk tasarımdır. Onun kuvvetleri: Halk meclisi, devlet memuriyeti ve mahkemelerdir. Kuvvettin tek elde olması devletin farklı görevler edinmesine engel değildir. Devletin temelde 3 fonksiyonu vardır: 1. Müzakere yapan 2. Kumanda eden 3. Adaleti sağlayan.
BATI TRAKYA’DA KUVVETLER AYRILIĞI
Batı Trakya’da Kuvvetler Ayrılığının kaça bölündüğü bile kayıptır.
A- Yunan devleti ile çalışanlar
B- Türk Devleti ile çalışanlar
C- Her ikisi ile de çalışanlar
D- Kendi başına çalışanlar
E- Grup halinde çalışanlar
F- Herşeyin mahkemesini yapanlar
G- Herkesin dedikosunu yapanlar
J- Herkesle papaz olanlar
K- Kurtarma merkezi olarak kahvehane veya meyhaneyi seçenler v.b.
Yani özet olarak bakıldığında, herşeyi, her şekilde ve her zaman en iyisini yaptığını zannedenler...
Biri yoksa kulağıma kuvvetler ayrılığının ayrı organlara dağıtılmasının, bir çeşit yönetim anlayışı olduğunu ve bu şekilde birbirinden bağımsız bir şekilde ayrı görevlerde olan organların, halkın haklarını koruduğunu mu fısıldadı? Evet öyleymiş. Öyleymiş de bu sadece devletler için geçerliymiş. Çünkü bizdeki kuvvetler, kendilerinin daha güçlü olduğunu ispat etmek için savaş veriyor. Azınlığın yararı için değil kendi çıkarları için.
Yine en azından arka planda olan güçler ikiye bölünmüş, ondan dolayıdır ki artık Ak ile Kara da açığa çıkmaya başladı. Kuvvetler bir iken iki oldu, üçe doğru ilerliyor. Bazılarına göre iyiler ve kötüler, bazılarına göre sözde müslümanlarla, dindarlar. Ama bunun bir de ılımlısı var ki o iki tarafta da çalım satıyor. Adam oynamasını öğrenmiş kardeşim, bu oyun işte böyle oynanır diyor. Neyse ki artık hodri meydan diyebilecek babayiğitler de çoğaldı ki, kendi insanının geleceğini düşünür oldu. Yeni nesillerin kendi ayakları üzerinde durmasını isteyenler çoğaldı, sadece kendi çocuklarının değil. Çıplak gözle görülebilecek hale geldi artık hainler ve çıkarcılar. Teknolojiden yararlanmaya çalışırlarken, işlerimi kolaylaştırıp daha çok kişiye ulaşayım derken, daha çok yanlışlar yapmaya başladılar. Kimin kiminle olduğu bilinir hale gelmeye başladı artık. Kısacası gözle görülmeyen savaş başladı artık. Azınlık açısından hayırlı olsun. Ümit varken umut olacak, var olmaya da devam edecek. Onca yılın sabrı, onca yılın vefası, artık havuzdan dışarı taşmaya başladı, arkası da geliyor...
ARKASI YARIN.... Beklemeye devam edin anacığım...
Haftaya görüşünceye dek hoşça kalın dostça kalın...