Yangroup logo Yangroup logo

SAYIN ABİM…

Köşe Yazıları 30 Eylül 2021
SAYIN ABİM…

İki haftalık bir aradan sonra yeniden buradayız.

Bir önceki yazım azınlık eğitimi ile ilgiliydi, okuyanlar okudu tabii. Herkes aynı şeyi mi anladı onu bilemem, ama farklı anlayanlar da olmuş demek ki. Olmuş diyorum, çünkü sayın BTTÖB Derneği Başkanı Aydın abim hemen cevap yazıp gazetemize göndermiş sağ olsun. Ona cevaben zaten bu yazımın ismi de sayın abim olsun dedim.

Sayınlar çok da ağabeyler azaldı ya bu memlekette, en azından yine yanlış anlaşılmasın diye ikisini bir arada kullanalım dedim.

Evet sayın abim...

Aslında yazını birkaç kez okudum. Görüşlerine tabii ki saygı duymak zorundayım. Ne de olsa senin işin eğitim.

Nitekim sayın abim, (ağabeyim demiyorum) aslında her ikimiz de aynı düşünceleri farklı cümlelerle kaleme almışız, ama araştırma konusunda birimiz biraz daha eksik kalmışız sanki.

Mesela ben yazımın hiç bir yerinde azınlık çocukları devlet üniversitelerine gitmesin demiyorum, ama sen bunu anlamışsın ve 3 ayrı isim vermişsin örnek olarak. Ve azınlık ilkokulu, ortaokul ve liselerini bitiren kişilerin hangi üniversiteye giderse gitsin asimile olma ihtimalinin olmadığını savunmuşsun. Zaten biz de tersini söylemedik, ama örnek verdiğin şahısların üçü de devlet liselerinden mezun. Yani eğer başarılı olduklarına inanıyorsan, ki ben de inanıyorum, o zaman azınlık ortaokulu ve lise tezin yanlış. Ha, her zaman istisnalar vardır ve olacaktır diyorsan, o zaman başka.

Gelelim kral meselesine... Daha şeffaf olmamı istemişsin, yani senin için önemli olan bu kralı bulmak.

Sayın abim, maalesef bizdeki krallar ve komutanlar o kadar çok ki, onlara hizmet edecek asker kalmadı piyasada. Yani ne kadar şeffaf olunabilir bu konuda ben anlayamadım. İsim vermek mümkün değil anladığın gibi, çünkü herkesin kral dedikleri farklı. Bilmem aydınlatabildim mi, Aydın abim.

Gelelim Türkiye üniversitelerindeki uygulamaya... Sitem eden ben değil, Batı Trakya’da yaşayan veliler. Ve ben de bu konuda ne diyorum: “Yaptırım değil, yatırım yapalım bu gençlere” diyorum. Peki, bunun neresi kötü?

Hem sonra kapanan ilkokullarımız var diyorum, neden kapandıklarını hepimiz biliyoruz diyorum, hatta ek bile yapabilirim istersen, ki bu senin için hepsinden daha önemli. An itibarı ile azınlık çocuklarının üçte biri devlet ilkokullarına kaydolmuş durumda. Bunu İl Eğitim Müdürü de kabul etti kendisine sorulan soruda. Bunun için ne yapıyorsunuz? İlkokul konusunda dengeleri bozmamak için mi cevap vermemeyi seçtin? Yoksa yazdıklarıma katıldığın için mi?

Kafamda cevaplarını bildiğim ve bildiğimiz çok sorular var, da, şimdilik konuşmama hakkımı kullanıyorum.

Şimdi gelelim yazındaki son paragrafına...

Yuvarlak bir masa kurulursa eğer,  benim de orada yerim olsun isterim demişsin. Vallahi çevirmeyi biz yapacaksak sen de sadece yemeye geleceksen burada bir sorun var demektir. Bu masayı kuracak olan sizlersiniz, biz değil. Madem ki sorunun adı eğitim o zaman bu konudan sorumlu da sizler olacaksınız. Yani senin gibi bu işe 15 yılını harcamış kişiler ve başkanlar başta olacak, bize de sadece izleme ve gerekirse anlamadığımızda (cahilliğimize bağışlayın!) bazı sorular sormak kalsın.

Bilmem anlatabildim mi? Devam etmek için her zaman tartışmaya, konuşmaya, gerekirse eyleme hazır olduğumu belirtir, dava azınlık davası ise, bu görevde her zaman hazır olduğumu tarafınıza arz ederim, SAYIN ABİM.

Azınlığın bölünmesi değil, kenetlenmesine yardımcı olmaya çalışalım. Azınlığın nefretini değil güvenini kazanmaya çalışalım. Son olarak da sayın abim, bu azınlığın karşısında ilk olarak adam olalım. Çünkü artık azınlık vezir de olsan, kral da olsan ilk olarak ne kadar insan olduğuna, ne kadar dürüst olduğuna bakıyor ve ona göre karar veriyor. Vezirim, derken bazen rezil olmak çok daha kolay oluyor.

Bu cümle de genel tüm azınlık fertleri için, yine yanlış anlaşılmasın sayın abim.

İstersen Warren Buffett’ın şu güzel sözüyle bitirelim ve gerekirse haftaya yine burada görüşelim…

“Bir insanda üç şey arayın. Zeka, enerji, dürüstlük. Eğer sonuncusu yoksa ilk ikisiyle uğraşmayın.”                                       

Daha uzun vadeli baktığımızda ise -ki, yazımı okuyanlar yine bir gülücükle bitirsinler diye- şöyle de bitirebiliriz:

“Hiç bir şeye güvenme, bak Eros kim sorarsa tanrıydı, Sezar da imparator, biri don markası oldu biri de salata.”

Hadi kalın sağlıcakla.

Yahu valla ben genel konuşuyorum herkes üstüne çekiyor. Artık endişelenmeye başlayacağım ben de. Yahu ne alakanız var sizin tanrılıkla veya imparatorlukla, bunu da bir zahmet çekmeyin üstünüze. Biz krallar çok dedik, tanrılar ve imparatorlar değil. Yani bunu da üstüne çekenler olursa vallahi de pes billahi de pes diyorum ve başka da bir şey demiyorum.

Millet gazetesi logo
© 2023 Millet
KÜNYE
BİLAL BUDUR & CENGİZ ÖMER KOLLEKTİF ŞİRKETİ
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr