Yunanistan’ın turizm patlaması ülke altyapısını kritik eşiğe taşıyor
Yunanistan’da turizm patlaması altyapıyı zorluyor; adalarda liman, su, enerji ve atık sistemleri sınırda. NBG, 2035’e dek 35 milyar € yatırım istiyor.
Pandemi sonrası güçlü toparlanma yaşayan Yunanistan, büyümesini turizm sektörünün taşıdığı bir modelle sürdürüyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’ne (WTTC) göre turizm, ülke GSYH’sinin yüzde 20’sini oluşturuyor; bu oran Avrupa Birliği ortalamasının neredeyse iki katı. Ancak rekor ziyaretçi akışı, hem adalarda hem de ana karada altyapının sınırlarına dayanmış durumda.
Yunanistan Merkez Bankası’nın (NBG) açıkladığı kapsamlı rapor, yollar, limanlar, su ve enerji hatlarında yıllardır devam eden yatırım yetersizliğinin turizm patlamasıyla birleşerek kritik bir yük oluşturduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre sorun yalnızca Ege adalarıyla sınırlı değil; Atina çevresi, Selanik, Peloponez ve Halkidiki gibi ana kara bölgeleri de kapasite sınırına dayanmış durumda.
En büyük baskı ise adalarda hissediliyor. Yıllık yaklaşık 3,5 milyon turist ağırlayan Santorini, yerel nüfusunun 200 katı kadar ziyaretçiyi karşılıyor. Mykonos’ta bu oran 300 kata ulaşarak enerji, su arzı, kanalizasyon ve atık yönetiminde mevsimsel çökme riskini artırıyor. Adaların çoğunda liman altyapıları 1960’lı yıllardan kalma; büyük yolcu gemileri için yeterli derinlik, yanaşma ve tahliye kapasitesi bulunmuyor. Santorini’de yakın dönemde yaşanan depremler, acil bir durumda kitlesel tahliyenin mümkün olmadığı gerçeğini bir kez daha ortaya koydu.
Turizm yoğunluğu, atık ve kanalizasyon sorunlarını da kritik seviyeye taşımış durumda. Zakynthos’ta yasadışı bir alanda biriken 530 bin ton çöp, Avrupa Adalet Divanı’nın Yunanistan’a 5,5 milyon euro ceza ve her gün için 12.500 euro ek yaptırım uygulamasına yol açtı. Mykonos’ta 2023 yazında kanalizasyon hatlarının taşması, altyapı kapasitesinin mevsimsel yükü kaldıramadığını gösterdi. Ülke, 2014’ten bu yana çevre ihlalleri nedeniyle toplam 149 milyon euro para cezası ödemek zorunda kaldı.
Hükümet 2024 yılında iklim vergisi, liman ücretleri ve konaklama bazlı yeni turizm katkılarıyla 420 milyon euro gelir elde etti. Ancak bu gelirin yalnızca üçte biri yerel yönetimlere aktarılıyor, geri kalan bölüm merkezi bütçede kalıyor. NBG raporu, Balear Adaları ve Seyşeller’de uygulanan modelleri örnek göstererek, turizmden elde edilen gelirlerin tamamının doğrudan altyapı projelerine yönlendirilmesini ve fonların şeffaf bir yapıyla yönetilmesini tavsiye ediyor.
Bankanın hesaplamalarına göre Yunanistan’ın mevcut turizm yoğunluğunu sürdürülebilir hale getirebilmesi için 2035’e kadar toplam 35 milyar euro altyapı yatırımına ihtiyaç bulunuyor. Yıllık ortalama yatırım ise yalnızca 2 milyar euro seviyesinde, bu da yaklaşık 15 milyar euroluk bir yatırım açığı yaratıyor. Özellikle adalarda nüfus artışının turizm sezonundaki yükle birlikte katlanması, su temini, enerji kapasitesi ve atık arıtma tesislerinin hızla modernizasyonunu zorunlu hale getiriyor. NBG, çözüm olarak AB fonlarının daha etkin kullanılmasını, özel sektör yatırımlarının teşvik edilmesini ve adalar için yetki ve finansmanı ayrı tanımlanmış özel bir altyapı otoritesi kurulmasını öneriyor.
Uzmanlar, Yunanistan’ın turizm stratejisinin artık “daha fazla ziyaretçi” hedefinden “daha yüksek katma değerli ve sürdürülebilir turizm” modeline kayması gerektiğini belirtiyor. Sezonun yıl geneline yayılması, hem altyapı üzerindeki baskıyı azaltabilir hem de yatırımların geri dönüşünü artırabilir. Raporda, önerilen altyapı yatırımlarının hayata geçirilmesi durumunda 2035’e kadar turizm gelirlerinde yüzde 45 artış sağlanabileceği ve ekonomiye yıllık yaklaşık 5 milyar euro ek katkı yaratılabileceği öngörülüyor.