Aşka Uyanmak
Bir şey yazmak istiyorum... Ama ne yazmak istediğimi bilemiyorum... Bir şey var, bir şey duyuyorum ama rüyalarda tutulamayan şekiller gibi parmaklarımın
Köşe Yazıları
22 Ağustos 2017
Bir şey yazmak istiyorum...Ama ne yazmak istediğimi bilemiyorum...Bir şey var, bir şey duyuyorum ama rüyalarda tutulamayan şekiller gibi parmaklarımın arasından kaçıyor...Işte öyle bir şey yazmak istiyorum ki Leyla ile Mecnun,Kerem ile Aslı,Ferhat ile Şirin gibi hissedilsin ...Beni heyecanlandırsın...
Yaşama sevincimi yükseltsin...Aşk olsun...
Kalpler SusayıncaInsanlar en çok sevgi ve takdir yetmediğinde ölürler...Nasıl oluyor hem seviyoruz hem kavga ediyoruz?Erkek neden bir işe girişirken %80 başarısız olacağına inanarak işe girişiyor?100 kişiden sadece 4 kişi dizi izlemiyor...Neden?Neden herkes birbirini yargılıyor?Neden bu kadar dengesizlik var evlerde?Insanlar neden konu komşu ne der korkusuyla yaşıyorlar?Kadın neden çok severek evlendiği erkeğine "sen ne biçim erkeksin"diyor..Hani aşıktılar...Bu aşk denilen şey neden bu kadar acı veriyor?Ters giden bir şey var... Ondan bu sorunlar...Insanlar acılarını aşk sanıyorlar...Seven insanlar hasta dahi olmazlar... Sevmemek patolojik bir durumdur... Bu bir sanrı içinde yaşamaktır...Insanlar değersizlikten ölüyorlar (ruhen)...Erkekler en büyük yanlışı en doğru kadında yapıyorlar.Fakat anlayamıyorlar.Kadınlar da en doğru erkeği buluyorlar ama ellerinden kaçırıyorlar...Kalbin nasıl çift yönü var...Çift yönlü fiiller:Sevmek-sevilmekHatırlamak-hatırlanmakBağışlamak-bağışlanmakAşık olmak-aşık olunmakHangi taraf daha güzel? Sevilmek daha iyi görünüyor; Ancak kesinlikle öyle değil..Düşünsenize sevmediğiniz biri tarafından seviliyorsunuz...Kalp nasıl en iyi ve en kötü şey oluyor...Hintli bir bilge öğrencileriyle gezinirken birbirlerine bağıran bir aile görürler...Bilge:-Öfkelendiğimiz insana neden bağırıyoruz? Niçin söyleyerek ifade etmiyoruz?Bağırıldığında 4 hormon salgılanır...Bağırdıklarında insanlar birbirlerinden uzaklaşırlar... Kalpler uzaklaşır...Kalpler bu kadar yakınken insanlar neden bağırır yine de...Bağırma reflekstir... Pekalâ daha çok birbirlerini severseler ne olur?Birbirlerine bakarak bile kalpleri huzur bulur...İyi insanlar çok az ve iyi insanlar birbirlerini bulamıyorlar...İnsan kelimelerle ifade ediyor kendini...İnsanın en çok ihyiyacı olduğu şey nedir?
Değer...Dostoyevski diyor ki:"Dayak yemeyi bağışlayabilirim; ancak adam yerine koyulmamayı asla."Kadın erkeğe seni çok seviyorum dediğinde erkek etkilenmez. Fakat senin gibi araba park eden görmedim dese erkek uçar...Peki aşk nereye düşer ?Aşk, sihirli bakışların yüklendiği anlamlar... Dilin yeterince konuşamadığı bir hal... O ne bir "olamaz" ne de "test edilmiş bir bilim"...Her anlayışa göre değişebilen, şekilden şekle girebilen, var olmasına rağmen tam manasıyla anlatılamayan, duyguların bütününde değer kazanan, su kadar, ekmek kadar, hava kadar ihtiyaç...Kırılmaktan hiç hoşlanmayan,doğallığı bozulduğunda değeri düşen,büyüsü bozulduğunda yanardağlar kadar dehşet verici, tıpkı arının yaptığı bal kadar sihirli, anlatılamayan bir duygu yoğunluğu...Aşk hayranlıktır... Her şey bir enerjiden ibarettir... Her enerji de dalga gibi bir şey yayar... Her insanın kendine has çoğunlukta bir enerjisi var...Telefonda nasıl birinin numarasını kodladığında ona ulaşabiliyorsan sosyal frekanslar da böyledir...Benzer frekanslar birbirini çeker. Biz nasıl bir insansak öyle düşünüyoruz, yanımızdakiler de bizim frekanslardaysa onlarla buluşuyoruz...Ne kadar iyi biriyseniz okadar iyi biriyle eşleşebilirsiniz...Kendinden yüksek birine hayranlık aşkın başlangıcıdır... Daha az değerli olan daha fazla değerli olana aşık olur... Çünkü hep değerli olmak isteyecek, değeri hiç kaybetmek istemeyecek...Cinsel eğilimler aşk değildir. İnsan aşık olduğunun yanında cinsellik aklına dahi gelmez...Düşük seviyedekiler aşık olamazlar...Aşkın sırrı üçtür...Nefistir; o aşk yolunun engelidir. Eylencelerde 30 bira içenler,bağıranlar bu sırrı geçemezler... Nefsi yendiğinde ikinci sır açılır sana...Sukuttur (sakinliktir); eğer nefs engelini aşarsan sus kardeşim... Dilin süs olsun ve kalbin konuşsun... İşte o vakit aşk seni duyacaktir...Aşktır; bu sırrı bildigin zaman yani ilk iki sırrı geçtiğin zaman karşılık beklemen de yok olacak.Askin tadina varacak,ateşinde yanacaksin...Sonra ruhunda kendinden gececeğin bir hal olacak...Esasında tam da kendinde olacaksin,bedenin ölse de sen ölmeyeceksin... Zira aşıklar hiçbir zaman ölmez...Bu yazdığım, her kim okursa ona.Bu, bendeki sona; ondaki ilke...Bu, en ziyade kendime...Belki de aşkadır.
