Yangroup logo Yangroup logo

Çanakkale ruhuyla dirilmek

18 Mart 1915 günü Çanakkale’de Dünya tarihinde eşi ve benzeri olmayan bir destan yazıldı.

Köşe Yazıları 14 Mart 2012
Çanakkale ruhuyla dirilmek

18 Mart 1915 günü Çanakkale’de Dünya tarihinde eşi ve benzeri olmayan bir destan yazıldı. Çanakkale, dünyanın dört bir yanından işgalci ve sömürgeci güçlerin, Türkleri Balkanlar’dan ve Anadolu’dan atmak ve bütün Osmanlı coğrafyasını ele geçirmek için yaptıkları plânın bütün şiddetiyle uygulandığı alandır.

Bu karanlık plan gerçekleştiği takdirde hasta adam dedikleri Osmanlı İmparatorluğu yıkılacak, öteden beri Çanakkale'yi geçerek İstanbul’a ve Anadolu’ya varma özlemleri son bulacak ve geçmişin her türlü intikamı alınarak bu coğrafyada tekrar haçlı zihniyeti hakim kılınacaktı.

Her türlü imkânsızlıklar içinde 287 gün süren deniz ve kara harekâtının sonucunda azılı düşmanın tasallutu karşısında, yaşlı genç, kadın erkek demeden topyekun savaşan milletimizin ve dünyanın her tarafından, her dilden, her renkten gönüllü olarak yardıma koşan soydaş ve din kardeşlerimizin iman ve kardeşlik sevgisiyle örülü kaleyi bir türlü geçemediler.

Bu zaferi ölümsüzleştiren şehitlerin beden kimliklerine bakıldığında, Balkanların her bir köyünden ve kasabasından, Orta Asya’dan, Orta Doğu’dan, Afrika’nın en ücra bölgelerinden şehit bedenlere rastlamak mümkündür. Fakat ruh kimliklerine bakıldığı zaman hepsi aynı ruh, aynı iman ve aynı yüreği taşıyordu. Tek gayeleri zulüm ve küfre karşı bedenlerini siper ederek Allah’ın rızasını kazanmaktı.

Öyle bir zafer elde edildi ki, bunu anlatmak için dil ve kalem aciz kalır. Takdir edersiniz ki, bazı duygular, bazı mekânlar ve bazı olaylar tam manasıyla kelimelerle ifade edilemez.

Gönül dünyası hissiyatının tercümanı zor bulunur. Bu tür olağanüstü duygu ve olayları her gönül kendi zenginliğiyle algılar ve heyecan duyar. Bayramlarda, zaferlerde, Hac’da ve Ramazanlarda yaşanan gönül coşkunluklarında olduğu gibi her devirde ve her toplumda heyecan ve hissiyat farklı olur.

Çanakkale ruhu, bizim inanç değerlerimizle yoğrulan milli ruhumuzdur. Bizim milli ruhumuz, en son dinin, Anadolu ve Rumeli topraklarında, insanımızın güzel hasletleriyle yoğrulan muhteşem yapısıdır. Bu milli ruhun özünde, yaşamak için değil, yaşatmak için sancı çekmek vardır. Allah Tealâ’nın yeryüzünü imar etmek için yarattığı en mükemmel varlık olan insanoğluna ait bu en yüksek duyguyu anlamayanlar, dilleri, renkleri, etnik kökenleri farklı millet evlâtlarının Çanakkale’de gül bahçelerine koşarcasına ölüme omuz omuza koşmalarını anlayamazlar.

Tarih boyunca gayrimüslimlerin hiç hesap etmedikleri, bütün hesapları ve plânları alt üst eden İslâm kumandanı Halid Bin Velid'in de ifadelerinde yer aldığı gibi: "Bekleyin, sizin dünyayı istediğinizden daha fazla ahireti arzulayan bir ordu geliyor..." Çanakkale zaferi, sömürgeci İngiliz ve Fransız donanmasına bu inanç ve ruhla geçit vermedi. Bu sağlam dik duruş, bizim millet olarak bu coğrafyalarda var olma kararlılığımızı perçinledi, azılı hasımlarımızın bizi ortadan kaldırma hayalleri Çanakkale sularına bir kez daha gömülmüş oldu.

Tarih boyunca Türk Milleti kadar düşen, düştüğü yerden de kalkmasını bilen, esarete alışık olmayan, öldü zannedilirken yeniden dirilen başka millet var mıdır, bilemiyorum. Eğer günümüzde halâ Çanakkale ruhu bizleri  tekrar tekrar daha da heyecanlandırıyorsa, bu kendi değerlerimiz üzerinde dimdik ayakta duruyor olmamızdan kaynaklanıyor.

Tarihimiz vatan, millet ve manevi değerler uğruna verilen sayısız mücadele ile doludur. Kalpteki imanın cesaretle birleşmesi sonucu düşmanın topu ve tüfeği, şehadet şerbetini yudumlamak için anadan, yardan ve serden geçen yiğitlerin imanlı sinesinde erimiş ve etkisiz bir hale gelmiştir.

Her türlü donanma ve teçhizat bakımından üstün olan düşmana karşı, sinelerindeki iman aşkının zaferini tüm dünyaya ispat etmişlerdir. Bu zafer, bir zaman Bedir, başka bir zaman Hendek, ayrı bir dönem Selahaddin-i Eyyubi’nin, Kılıç Arslan’ın, Fatih’lerin ve 106. yılını idrak ettiğimiz,  Bedirdeki ruhun şahlanışı olan Çanakkale Zaferidir. Bu zafer kelimelere sığmayan, bu gök kubbe altında sonsuza kadar anlatılacak ve örnek alınacak bir meşru müdafaanın ifadesidir.

Bizleri parçalara bölmek, sun’i sınırlarla ayırmak, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi ele geçirmek için haince strateji hazırlayanların her zaman var olduklarını ve var olacaklarını unutmayarak, geçmişteki tecrübelerden ders almalıyız. Çünkü bizi biz yapan değerlerin başında, dünyaya yüzyıllarca adaletle hükmetmiş, insanlık, şefkat ve merhamet timsali olan, farklılıkları zenginliğe dönüştürerek, dünyaya insanlık dersi veren ecdadımıza ve uğrunda her şeylerini feda ettikleri davalarına sahip çıkmak gelmektedir.

İdrak ettiğimiz Çanakkale Zaferini ve bu zaferi kazandıran bilinci her zaman canlı tutmalı, gelecek nesillere de bu ruhu aktarmalıyız. İnsanlık için, millet için ve vatan için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden başta Çanakkale şehitleri olmak üzere tüm şehitlerimizi Fatihalarla, rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarının şad olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyoruz.

Millet gazetesi logo
© 2023 Millet
KÜNYE
BİLAL BUDUR & CENGİZ ÖMER KOLLEKTİF ŞİRKETİ
Genel Yayın Yönetmeni: Cengiz ÖMER
Yayın Koordinatörü: Bilal BUDUR
Adres: Miaouli 7-9, Xanthi 67100, GREECE
Tel: +30 25410 77968
E-posta: info@milletgazetesi.gr
ΤΑΥΤΟΤΗΤΑ
MİLLET MEDİA O.E.
Υπεύθυνος - Διευθυντής: ΟΜΕΡ ΖΕΝΓΚΙΣ
Συντονιστής: ΜΠΟΥΝΤΟΥΡ ΜΠΙΛΑΛ
Διεύθυνση: ΜΙΑΟΥΛΗ 7-9, ΞΑΝΘΗ 67100
Τηλ: +30 25410 77968
Ηλ. Διεύθυνση: info@milletgazetesi.gr