Je Suis Ankara
13 Mart Pazar... Türkiye'nin başkenti Ankara'da gerçekleşen saldırı sebebiyle bir kez daha sarsıldık. Böylesi haince bir saldırı karşısında dehşete düşmemek müm

13 Mart Pazar... Türkiye'nin başkenti Ankara'da gerçekleşen saldırı sebebiyle bir kez daha sarsıldık. Böylesi haince bir saldırı karşısında dehşete düşmemek mümkün mü? Bir kez daha milyonların yüreğine ateş düştü. Bir kez daha beynimizden vurulmuşa döndük. Bir kez daha sevdiklerimizi düşünerek acaba... diye içimizi bir kurt kemirdi. Bir kez daha masum insanlar leş kargalarının emelleri uğrunda can verdi. Bir kez daha onlarca çocuk annesiz, babasız kaldı. Bir kez daha onlarca anne baba evlatlarını yitirdi. Bizim hissemize düşense olanları çaresizce izlemek oldu...
Ne denebilir ki... Hissettiklerimizi anlatmakta kelimeler yetersizken... Tarifi olmayan bir acı yüreğimizi sarmışken... Ne denebilir ki...
B
u konuyla alakalı herhangi bir ihtisasa sahip olmadığımı belirterek şahsi fikrimi dile getirmek isterim. Her şeyden önce bu terör saldırısı ne bir partiye ne de bir devlete yapılmıştır. Bu saldırı tüm insanlığadır. Terör bir devletin şahsi sorunu olamayacak kadar ciddi bir o kadar da tehlikeli ve tehditkardır. Bu bağlamda gerçekleşen terör olaylarına karşı uluslararası kamuoyunun tepkisi büyük önem arz etmektedir. Nasıl ki Fransa'da gerçekleşen terör olaylarına karşı tüm dünya olarak tepkimizi ortaya koymuşsak, burada da aynısının olması gerekir. Yer farklı olabilir, zaman farklı olabilir ama terör her yerde aynıdır!
Daha önce gerek Ankara'da gerekse de Dünya genelinde gerçekleşen saldırıların sonucunda iki nokta benim dikkatimi çekiyor.
İlk dikkat çekici husus son yıllarda giderek artan terör faaliyetleridir. Özellikle Ortadoğu coğrafyası kana bulanmakta, insan hakları hiçe sayılmaktadır. Çok uzağa bakmaya gerek yok, Suriye'de olanlar ortada... Türkiye'deki terör saldırıları ortada... Geçen Fransa'da yaşanan olaylar ortada... Daha da örnekleri çoğaltabiliriz.
Bir diğer dikkatimi cezbeden mesele ise giderek insanlar arasındaki sınıf farkının yüksek bir ivmeyle artıyor olmasıdır. Sosyal medyada gerek Ankara'daki saldırıların üzerine gerek Ege'deki mülteci ölümlerinden sonra bahsettiğim insanlar arasındaki eşitsizliğe ve çifte standarda dikkat çekilmişti. Tüm dünyayı dehşete düşüren son olaydan sonra da James Taylor adlı kişinin paylaştığı yazı fenomen oldu. ”Charlie oldunuz, Paris oldunuz. Peki Ankara olacak mısınız?” Güzel bir tespit ama cevab olumsuz! Ne kadar korkunç bir durum, Paris'te yaşayanla Ankara'da yaşayan veya Suriye'de yaşayan aynı değerde değil! Victor Hugo olayı özetlemiş aslında... “Paris'te bir adam öldürülse, bu bir cinayettir; Doğuda elli bin insan boğazlanırsa bu sadece bir meseledir.”
Son olarak terörün her türlüsünü lanetliyor saldırıda vefat edelere Allah'tan rahmet yakınlarına baş sağlığı diliyorum...